Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, infaz ve koruma memurlarının yeni üniformalarının tanıtımı için Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün İncek Eğitim Merkezi’nde düzenlenen programa katıldı.
Adalet hizmetlerinde temel vazifenin insana dokunmak, insanı kazanmak, hakkaniyeti gözetmek ve adaleti sağlamak olduğunu belirten Gül, hükümet olarak gerçekleştirdikleri zihniyet dönüşümünün temelinde de insan odaklı, insan hakları merkezli yönetim anlayışı bulunduğunu söyledi.
Devletin temelinin adalet, adaletin temelinin ise insan ve insanın haklarının korunması olduğuna işaret eden Gül, şöyle konuştu:
“Şeyh Edebali’nin ‘İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın’ öğüdü tam da bu gerçeğe ışık tutmaktadır. Sadece insan hak ve onurunu gözeterek, koruyup geliştirerek hukuk devleti ilkesini tam anlamıyla sağlamış oluruz. Hukuk devleti, belli bir grubun, imtiyazlı bir sınıfın kendini rahat ve güvende hissettiği değil, ülkedeki bütün vatandaşların kendisini güvende, adaletten ve hukuktan emin hissettiği devlettir. Tüm yaklaşımlarımız bu paradigmada olmak zorundadır. Bu konudaki mevzuattan, uygulamadan, eğitimden kaynaklı hangi eksiklik varsa buna kafa yorarak çözmeliyiz.”
“Bu kadro adaletin, insan hak ve hürriyetlerinin teminatıdır”
Gül, insan onurunu gözeten, suçu ne olursa olsun hükümlüye insanca muameleden asla taviz vermeyen bir anlayışın, sistemin hukuk sınavında sınıfı geçmesi anlamına geleceğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Mahkumların, halen toplumun bir parçası olduğunu ve insan onuruna uygun şekilde muamele görmeleri gerektiğini asla aklımızdan çıkarmamalıyız. Ceza infaz kurumlarımız, haklarında mahkumiyet kararı verilen kişilerin cezalarını çektirmekten, özgürlüklerinden mahrum bırakılmalarından ibaret bir yer değildir.
Ceza infaz kurumlarımız, aynı zamanda toplum güvenliğinin de teminat altına alındığı ve suçun önlenmesine yönelik profesyonel yaklaşım ve uygulamaların gerçekleştirilmekte olduğu kurumlardır. Ceza infaz kurumunda çalışan tüm personel; çok özel, yetkin, her şeyden önemlisi en yüksek insani vasıflar ve karaktere sahip bir kadrodur. Bu kadro adaletin, insan hak ve hürriyetlerinin teminatıdır.”
“Özlük hakları da çalışma başlıklarımız arasında”
İnfaz ve koruma memurlarının zor ve yoğun bir görev ifa ettiğini dile getiren Gül, Bakanlık olarak infaz ve koruma memurlarına maddi ve manevi desteklerinin süreceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayıyla infaz ve koruma memurlarının yıpranma hakkına kavuştuğunu anımsatan Gül, şöyle devam etti:
“Bunun yanında emekli olduktan sonra silah taşıyabilme talebi de yerine getirildi. İlerleyen dönemde haklı beklentilerin bir kısmının daha çözüldüğünü hep birlikte göreceğiz. Ceza infaz kurumlarında çalışan, denetimli serbestlik müdürlerimiz, cezaevi müdürlerimiz, idarecilerimiz, tabip ve diş hekimlerimizin özlük hakları da bizim çalışma başlıklarımız arasında. İlgili Bakanlıklarla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu hususta Sayın Cumhurbaşkanımızın destekleri ve talimatlarıyla kalan haklı taleplerin de karşılanacağına inanıyoruz.”
Yeni üniformalar işyurtlarında dikilecek
Bakan Gül, infaz koruma memurlarının giydikleri üniforma ve botlardan yana şikayetlerinin olduğuna dikkati çekerek, bunun üzerine yeni üniforma ve botlarla ilgili çalışma yapıldığını bildirdi.
Yeni üniforma ve botların Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunca üretileceğini vurgulayan Gül, “Cezaevlerinde 50 bine yakın hükümlü ve tutuklu meslek sahibi olmaktadır. Çünkü amaç dışarı çıktıktan sonra bu kişilerin topluma entegre olmasıdır. Meslek bilenlerin mesleğini icra etmesi, bilmeyenlerin meslek öğrenmesi ceza infaz politikamızın önemli bir parçasıdır.” dedi.
Konuşmaların ardından infaz ve koruma memurlarının yeni üniformalarının tanıtımı yapıldı. Yazlık, kışlık ve dış giyim olmak üzere üç çeşit hazırlanan koyu lacivert ağırlıklı üniformalarda, “İnfaz Koruma” ibaresi yer alıyor.
Kaynak: AA