ABD Başkanı Donald Trump’ın çağrısının ardından, 29 üyeli NATO’nun siyasi açıdan karmaşık bir bölge olan Orta Doğu’da nasıl bir rol oynayabileceği gündeme geldi.
Trump, Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin ABD tarafından öldürülmesinin ardından İran’ın Irak’taki ABD üslerini hedef almasıyla gözünü NATO’ya çevirdi.
Zaman zaman NATO’nun geçerliliğini sorgulayan ve Avrupalı müttefiklerin külfet paylaşımına daha fazla katkı yapması için çağrıda bulunan Trump, ittifakın Orta Doğu’da daha fazla rol oynaması için talepte bulundu.
Trump’tan “NATOME” çıkışı
Orta Doğu’da daha fazla rol üstlenmesini talep ettiği NATO’nun isminin “NATOME” (NATO Middle East-Orta Doğu) olarak değiştirilebileceği önerisinde bulunan Trump, böylelikle üyeler arasında külfet paylaşımının da daha eşit bir şekilde gerçekleşebileceğini savundu.
Trump, bu hamlenin aynı zamanda ABD’nin Orta Doğu’dan çekilmesine de yardımcı olacağını belirterek bazı bölge ülkelerinin de ittifaka katılabileceği sinyalini verdi.
Hangi Orta Doğu ülkelerinin ittifaka katılabileceği konusunda açıklamada bulunmayan Trump, aynı zamanda NATO’ya bölgede ilave nasıl bir rol öngördüğüne ilişkin detay da paylaşmadı.
Brüksel’in önde gelen düşünce kuruluşlarından German Marshall Fund’ın Başkan Yardımcısı Ian Lesser, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ABD Başkanı’nın teklifinin beklenmedik bir anda geldiğini ve çok sayıda kişiyi şaşırttığını kaydetti.
NATO temkinli yaklaştı
Önerinin ardından Trump, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile bir telefon görüşmesi yaptı. Görüşmede, NATO’nun bölgesel istikrar ve uluslararası terörle mücadeleye daha fazla katkı sağlayabileceği konusunda anlaşıldığı aktarılırken, ittifakın halihazırda Orta Doğu’da mevcudiyeti olduğu anımsatıldı.
NATO’nun DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonunun bir üyesi olduğu hatırlatılan görüşmede, ittifakın Irak’ta ve Afganistan’daki misyonları ile uluslararası terörizmle mücadeleye kilit katkı sunduğu vurgulandı.
Genel Sekreter Stoltenberg, bir hafta içinde düzenlediği üç farklı basın toplantısında da NATO’nun Orta Doğu’da daha fazla nasıl bir rol üstlenebileceği konusunda çalışma yürütmeye açık olduğunu vurguladı.
Ancak Stoltenberg, ittifakın Orta Doğu’ya asker göndermesinden daha çok Irak’ta yaptığı gibi “yerel güvenlik güçlerini” eğitmeye daha eğilimli olduğunun altını çizdi.
Stoltenberg, “Uluslararası terörizmle mücadele etmek için en iyi seçeneğin asker göndermek olduğunu düşünmüyorum. Bazen bunu yapmamız gerekiyor ancak en iyi yol, terörle mücadele etmeleri için yerel güvenlik güçlerini güçlendirmek.” değerlendirmesinde bulundu.
İttifakın Orta Doğu’da daha fazla rol alabilmesi için bölge ülkelerinin “rızasının” da gerektiğine işaret eden Stoltenberg, bu bağlamda bölge ülkeleriyle irtibata geçildiğini aktardı.
Diğer taraftan uluslararası basında yer alan haberler, Trump’ın önerisinin hemen ardından NATO’dan bir ekibin ABD’ye gittiğini ve ABD Dışişleri Bakanlığıyla ittifakın Orta Doğu’da neler yapabileceğine ilişkin görüşmeler yürüttüğünü öne sürdü.
Lesser, Stoltenberg’in Trump’ın önerisine “temkinli” ancak doğru yaklaştığını belirterek bir ihtimal olarak halihazırda üyelerin Orta Doğu’da yürüttüğü faaliyetlerin tekrar isimlendirilerek NATO şemsiyesi altına alınabileceğine işaret etti.
Avrupalı müttefikler sıcak bakmayabilir
Trump yönetiminin, “geleneksel müttefik” olarak bilinen Avrupa ülkeleriyle ilişkilerinin en iyi döneminde olmadığını değerlendirmek mümkün.
NATO bağlamında Avrupalı müttefiklere yönelik zaman zaman ağır ve suçlayıcı tutum sergileyen Trump’ın, savunma harcamalarının artırılması konusundaki ısrarcı tutumu genellikle Avrupa başkentlerinde rahatsızlıkla karşılanıyor.
Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’ye yönelik operasyon hakkında dahi önceden bilgilendirilmemiş olan Avrupa ülkeleri ile Trump yönetimi arasındaki ilişkiler, ticari konular, İran nükleer anlaşması, iklim anlaşması gibi hususlar nedeniyle de gerilmiş durumda.
Orta Doğu’da nüfuzunu yitiren ve bölgedeki karmaşık siyasi denkleme dahil olmaktan çekinen Avrupa ülkelerinin, Trump’ın teklifine mesafeli yaklaşma ihtimali yüksek görünüyor.
Yakın dönemde savunma harcamalarında ufak artışlara giden Avrupa ülkelerinin, yaklaşık 11 yıldır Afganistan’da mevcudiyetini sürdüren NATO’nun yeni alanlara genişlemesine ne kadar destek vereceği henüz bilinmiyor.
Öte yandan, halen Rusya, göç ve terörü daha fazla tehdit olarak gören Avrupa’nın, ittifakın nispeten kısıtlı kaynaklarını farklı bir bölgeye aktarmasına da sıcak bakmayacağı düşünülüyor.
Lesser “Müttefikler ittifakın Orta Doğu’daki sorunlara daha fazla dahil olmasına çok istekli yaklaşmayacak.” dedi.
Diğer taraftan Lesser, tüm müttefiklerin Orta Doğu kaynaklı terörle mücadele konusunda NATO’nun daha etkin rol oynamasını destek verecekleri değerlendirmesinde bulundu.
Zaman gösterecek
German Marshall Fund’ın Başkan Yardımcısı Lesser, Trump’ın bu öneriyi “çok fazla düşünmeden” yapmış olabileceğine, “Amerika’nın büyük stratejisinin” bir parçası olmadığına işaret etti.
Lesser, Trump’ın bu beklenmedik öneriyle Avrupalı müttefiklerin külfet paylaşımına daha fazla katkı sağlamasını amaçlamış olabileceğini belirtti.
NATO’nun halihazırda Orta Doğu’da özellikle terörle mücadele alanında önemli katkılar sağladığını ifade eden Lesser, “NATO’nun Orta Doğu’ya görev gücü göndermesi tarzında bir ihtimale yönelik istek yoğun olmayacaktır. İttifak yıllardır kendini seferi savaş halinden uzaklaştırıp, toprakların savunulmasına odaklıyor.” öngörüsünde bulundu.
Trump’ın bu öneriyle gelişmelerin sıcak olduğu ve çatışma ihtimalinin yüksek olduğu bir dönemde İran’a “arkamda Avrupa” var mesajı vermek istemiş olabileceği de yaygın görüşler arasında yer alıyor.
Seçim yılına giren Trump yönetiminin Orta Doğu teklifinde de ne kadar ciddi olduğunu zamanın göstereceği değerlendiriliyor.
Kaynak: AA