Biliyor muydunuz ki, borç 500 TL’yi bulduğunda ve son ödeme tarihinde ödenmemişse, bizim elektriklerimiz otomatik kesilirken, oteller, kumarhaneler, büyük işletmeler bu otomatik sisteme dahil değil.
Biliyor muydunuz ki, milyonlarca elektrik borcu olanların elektrik şalterleri indirilemiyor! Ne otomatik ne de manuel!
“Elektrik borçlarına faiz affı” diye bir haber geldi bugün. Elektrik faturalarına yansıyan faizlere af getirildiği açıklandı.
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK) Yönetim Kurulu’nun, Ekonomi ve Enerji Bakanlığı ile iş birliği içerisinde kurumun sürdürülebilir mali yapıya kavuşması için yeni bir adım attığı belirtildi.
Evler yani konut tariflerinin toplam 500 TL ve üzeri elektrik borcu olması halinde elektriklerinin otomatik olarak kesildiğini biliyoruz.
Peki, nasıl olur da “KIB-TEK’e geçmişten kalan borcu olanlar, anaparayı ödemek koşuluyla, peşin ödeme yaparsa faizin yüzde 80’i; taksitli ödeme yapması halinde ise faizin yüzde 65’i bağışlanacak” deniyor resmi açıklamada?
Açıklamayı okudukça sinirlendim.
Biz halkın elektrik faturası eğer 1 ay ödenmezse otomatik kesiliyorsa, siz Kıb-Tek ve Enerji Bakanlığı, kime ya da kimlere faiz affı yapıyorsunuz?
Zaten birikmiş borcu olanların şuanda elektriklerinin kesik olması gerekmez mi? Nasıl af jestiyle yıllanmış ve birikmiş elektrik borçlarını ödemeleri için yalvarıyorsunuz ağalara/ parababalarına?
Bu ülkede kimin ya da kimlerin geçmişten kalma borcu var? Halkın geçmişten kalan borcu olsa, zaten elektriği kesiktir demektir.
Geçmişte, kurumla ilgili basına demeçler veren Tuluy Kalyoncu’yu arayıp sordum. Tuluy Bey, bilgi sahibi olmadığını söyledi ve 600 0900’dan Yönetim Kurulu Başkanı veya Kurum Müdürü’ne sorabileceğimi söyledi.
Telefon uzun uzun çaldı birkaç kez kimse yanıt vermedi. Israrla aradım. Kaba sesli bir adam açtı telefonu ve “alo” veya “efendim” filan demeyip, “şu şu numaradan müşteri temsilcisini arayacaksınız tamam” deyip telefonu kapatmaya çalışıyor.
Konuşmaya çalışıyorum beni duymuyor bile aynı sözleri tekrar edip kapatmaya çalışıyor. “Durun bir dakika vatandaş değilim gazeteciyim” dedim. Yönetim Kurulu Başkanı veya Müdüre bağlanmak istiyorum, Tuluy Bey yönlendirdi” dedim.
İnanır mısınız, “kimsin, anlamadım, tekrar söyle, ne konuda görüşecen” gibi sorularla adam kulakları duymazcasına bağırıyor. Kabaca konuşma ve soruş tarzına karşılık, gazeteci olduğumu, haber amaçlı faiz affı ile ilgili bir sorum olduğunu söyledim. İnanmayacaksınız ama “beee Arzu ama sensin da zeflen biziiii” diye bağırıyor telefondaki adam (beyefendi diyemiyorum.)”
“Hayır, ben arzu değilim ismim Rana” diyorum.
“Kiiiimmm?”
“İsmim Rana Sarro gazeteciyim” diyorum tekrar tekrar.
“Bir Rana den, bir Sarro den kimsin yahuu.” “Ha be arzu ma sensin beee” diyor halen.
Ne zaman ki sabrımı taşırdı ve belki kendi çalıp kendi oynamaktan vazgeçer ve uyanır diye, sesimi yükselttim bu kez de yüzüme telefonu kapattı.
Buradan Enerji Bakanı Hasan Taçoy’a soruyorum… Geneli açlık sınırının altında asgari ücrete veya belki de daha da azıyla geçinmeye çabalayan gariban halkın 500 TL ve üzeri elektrik faturasının son ödeme gününde ödenmemesi halinde daha ilk aydan evinin elektriği otomatikman kesilirken; otellerin ve büyük işletmelerin meğer bunca yıllar yüklü borçlarına rağmen elektrikleri kesilmiyordu ve halen elektriklerini kesmek yerine af kararı alıyorsunuz öyle mi?
El-Sen’in gelmiş geçmiş tüm yönetimlerine soruyorum… Bugüne kadar biz halktan yani sıradan vatandaşlardan, bu önemli ayrıntıyı niye gizlediniz?
Son ödeme tarihinde ödenmeyen faturaların, artık sistemden otomatik kesileceğini açıklamıştınız birkaç yıl önce.
Ardına her evin, her esnafın, her vatandaşın elektrik şalterleri otomatik iniyor kaç yıldır bu ülkede!
Peki, siz ne zaman çıkıp da, “ey vatandaş bu övündüğümüz otomatik sistem bu ülkede yalnızca sizin için geçerlidir! Büyük parababaları bu teknolojik sisteme dahil edilmedi. Onların şalterleri borçları kabardığında otomatik kesilmiyor” ne zaman dediniz vatandaşa?
Kendi personelleriniz için yaptığınız eylem ve grevleri, jeneratör alımı yapılmadı diye yaptığınız eylem ve grevleri, bir gün de halk için yaptınız mı?
Ama tabi, santral alımı yapılmazsa, kurumun her an özelleştirileceği korkusu yaşarsınız. Fakat yatırım yapılırsa, yönetimin özelleştirilmesi düşüncesi olmadığını anlayacaksınız değil mi? Tüm derdiniz, kurum personelinin rahatı kaçmasın, memurların, işçilerin fahiş rakamlardaki maaşlarına dokunulmasın.
Halka bir gün de bu gerçekleri konuştunuz mu?
Ve Elektrik Kurumu yönetimine soruyorum… Otomatik kesildiği ve kimsenin müdahale edemediğini söylediğiniz o teknolojik sistemi nasıl ayarladınız ki, geçmişten kalma borcu olan otellerin, kumarhanelerin, büyük işletmelerin ve daha kim bilir kimlerin, milyonlarca elektrik borcunda şalterleri otomatik inmezken, gariban halkın bir gün geciken borcu 500 tl’yi bulduğunda nasıl olur da şalterleri otomatik inebiliyor?