İngiltere, Almanya ve Fransa, İran’ın nükleer anlaşmadan kaynaklanan yükümlüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle “İhtilaf Çözüm Mekanizması”nı işletme kararını aldı.
E3 olarak bilinen İngiltere, Almanya ve Fransa Dışişleri Bakanlarının 14 Ocak’ta yaptığı ortak açıklamada, “Paragraf 36’da belirtilen İhtilaf Çözüm Mekanizması altındaki Ortak Komisyona taşımaktan başka seçeneğimiz kalmadı” denildi.
İhtilaf Çözüm Mekanizması, ilgili bakanlara herhangi bir sorunun çözümü için 2 hafta süre tanıyor ancak tüm tarafların kabul etmesi durumunda bu süre uzatılabiliyor.
Taraflar uzlaşmaya varamadığı takdirde konu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK) intikal ediyor. Uzmanlara göre bu, uluslararası toplumun yeniden İran’a yaptırım uygulama yoluna gidebileceği anlamına geliyor.
Washington Post: Trump, Avrupa’yı tarifelerle tehdit etti
Amerikan Washington Post gazetesinin, bu adımın arkasında ABD Başkanı Donald Trump’ın tehditleri olduğu iddiası var.
Gazeteye göre Başkan Trump, 3 Avrupa ülkesini Avrupa otomobillerine yüzde 25 gümrük vergisi getirmekle tehdit etti.
Trump daha önce de Avrupa ile ticaret koşullarının kendi lehine olması için benzer bir tehdidi dillendirmişti.
Ancak uzmanlara göre bu durum yani dış politikada Avrupa’yı kendi istediği noktaya getirmek için gümrük vergisi tehdidini gündeme getirmesi, bir ilk.
ABD: BM, İran’a yeniden yaptırım uygulayabilir
ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin de uluslararası toplumun İran’a yeniden yaptırım uygulayabileceği sinyalini verdi.
Mnuchin, çarşamba günü CNBC kanalında yaptığı konuşmada Fransa, İngiltere ve Almanya’nın ihtilaf mekanizmasını devreye sokmasına değindi.
Kendisinin ve Dışişleri Bakanı Pompeo’nun, mevkidaşlarıyla bu konuyu doğrudan görüştüğünü belirten Mnuchin, “Zannederim ki, E3 devletlerinin açıklamasını ve ihtilaf mekanizmasını aktifleştirmelerini gördünüz. Onlarla hızlı bir çalışma yürütmek için hazırız. BM’nin yeniden İran’a yönelik yaptırım uygulayacağını tahmin ederim” dedi.
Nükleer anlaşma
İran ile Çin, Fransa, Almanya, Rusya, İngiltere ve Avrupa Birliği (AB) arasında 2015’te Tahran’ın nükleer faaliyetlerinin düzenlendiği ve denetim altına alındığı bir anlaşma imzalanmıştı.
Ancak ABD Başkanı Trump’ın göreve gelmesinin ardından Washington, anlaşmadan tek taraflı çekilerek, İran’a yeniden yaptırım uygulamaya başlamıştı.
Anlaşmanın diğer taraflarından Washington’ı durdurmasını isteyen ancak bunda başarılı olamayan İran, 2019’un temmuz ayında nükleer anlaşmanın bazı maddelerini, 5 Ocak 2020’de de anlaşmadan kaynaklanan tüm taahhütleri askıya aldığını açıklamıştı.
Tahran, yaptırımların kalkması ve menfaatlerin temin edilmesi halinde yeniden anlaşmaya dönmeye hazır olduğunu ifade etmişti.
“İran’da döviz rezervleri eriyor”
Öte yandan Washington merkezli Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) ise, ABD’nin İran’a uyguladığı ağır yaptırımlar sonucunda ülkenin ekonomisinde meydana gelen zararla ilgili fikir verici rakamlar paylaştı.
Reuters haber ajansında yer alan habere göre ABD yaptırımları, İran’ın döviz rezervlerini yavaş yavaş eritiyor.
Ülkenin en büyük gelir kalemi olan petrolü, yaptırımlar nedeniyle satamayan İran’ın ekonomisi daha derin bir durgunluğa sürükleniyor.
IIF, İran’ın döviz rezervlerinin gelecek mart ayı itibarıyla 73 milyar dolara düşeceğini belirtti. Bu, 2 yılda 40 milyar dolarlık bir kayba tekabül ediyor.
IIF’in ortaya koyduğu verilere göre, İran’da ekonomi 2018-2019 mali yılında yüzde 4,6 küçüldü. Bu yıl ise yüzde 7,2 küçülmesi bekleniyor.
Washington geçen hafta İran’ın Irak’ta ABD’ye ait askeri üslere füzeli saldırı düzenlemesine, yeni yaptırımlarla karşılık vermişti.
Trump yönetiminin “maksimum baskı” adını verdiği yaptırımlar, temelde İran petrol sektörünü hedef aldı.
2018’in mayıs ayında günlük 2,8 milyon varil ham petrol satan İran, son aylarda günde 0,4 milyon varil ham petrolden de daha az bir miktar satabiliyor.
“2 yıl sonra rezervler 20 milyar dolara düşebilir”
IIF, ABD yaptırımları devam ederse, 2023’ün mart ayına gelindiğinde, İran’da işsizlik rakamlarının yüzde 20’yi aşabileceği, resmi rezervlerin de 20 milyar dolara kadar gerileyebileceğine dikkat çekti.
Zıt senaryoya da değinen IIF, yaptırımların kalkması hallinde İran ekonomisinin yüzde 6 büyüme yakalayabileceğini, rezervlerin ise 143 milyar dolara çıkabileceğini ifade etti. Buna göre Gayri Safi Yurtiçi Hasıla ise (GSYH), 2024’ün mart ayında 2’ye katlanarak 639 milyar dolara kadar yükselebilecek.
İran’da benzin zammı protestoları
ABD yaptırımları, İran halkının günlük yaşamını da derinden etkiliyor. Artan işsizlik, enflasyon halk arasında hoşnutsuzluğu artırıyor.
Geçen kasım ayında İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, yaptırımların bütçeye getirdiği yükleri hafifletmek amacıyla yakıta yapılan devlet sübvansiyonunu azaltma kararı almıştı.
Benzine gelen zamdan sonra İran’ın birçok kentinde büyük protestolar düzenlendi.
Bazı uzmanlar, Trump’ın yaptırımlar yoluyla İran’ın iç mekanizmaları sonucunda bir rejim değişikliği görmek istediği yönünde spekülasyonlar yapıyor.
Ayrıca İranlı General Kasım Süleymani’nin ABD tarafından öldürülmesi, ardından ABD ve İran arasında karşılıklı yapılan hamleler ile son olarak Ukrayna uçağının İran’da “kazara” düşürülmesi sebebiyle de İran halkının yönetime tepkisi sürüyor.
Kaynak: Washington Post, TRT Haber, Reuters, AA
Grafik: Bedra Nur Aygün