Cumhurbaşkanı Erdoğan, Berlin Tegel Havaalanı’nda, Almanya Dışişleri Bakanlığı Protokol Genel Müdürü Büyükelçi Konrad Arz von Straussenburg, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ali Kemal Aydın ve Türkiye’nin Berlin Başkonsolosu Olgun Yücekök ile diğer yetkililer tarafından karşılandı.
Erdoğan ile Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan ve Türkiye’nin Libya Özel Temsilcisi ve AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler de Berlin’e geldi.
Libya için kritik konferans
Almanya’nın başkenti Berlin’de 12 ülke ve 4 çok uluslu örgüt, krizin derinleştiği Libya’da kalıcı ateşkes ve siyasi sürecin başlatılması için bugün masaya oturacak.
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in, Birleşmiş Milletlerin (BM) çabalarına destek vermek amacıyla ev sahipliği yapacağı konferans ile çatışmaların durması, taraflar arasında karşılıklı güven ortamının oluşması, Libya’nın toprak bütünlüğünü esas alan kalıcı bir barış anlaşması için görüşmelerin başlatılması hedefleniyor.
Kamuoyunda “gerçekleşmesi zor bir ihtimal” olarak değerlendirilen konferans, Türkiye ve Rusya’nın devreye girmesi ve akabinde Libya’da sağlanan ateşkesle kesinlik kazandı.
Alman basınında, Libya Konferansı’nın düzenlenebilecek aşamaya gelmesinde Almanya Başbakanı Merkel’in yanı sıra Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de çabaları olduğu yorumları yapıldı.
Tarafların talepleri
UMH cephesi, silah desteğinin durdurulması, Libya’nın meşru hükümetinin tanınması, Libya’nın enerji kaynaklarının yabancı ülkelere verilmemesi ve Hafter milislerinin meşru hükümete karşı illegal bir savaşın neticesinde ele geçirilen topraklardan çekilmesini istiyor.
Hafter tarafının talepleri ise UMH kontrolündeki Libya Merkez Bankasının yönetimine Hafter güçlerinin dahil edilmesi, ateşkes anlaşması durumunda UMH’ye bağlı milislerin silahsızlandırılması, Hafter’e bağlı silahlı milislerin Trablus’da konuşlandırılması ve muhtemel bir siyasi çözüm sonucunda Hafter’in silah gücüyle sağladığı toprak kazanımları ile direkt orantılı olarak siyasi güç elde etmesi olarak sıralanıyor.
Kaynak: AA