İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, İstanbul AFAD’da deprem hazırlık toplantısına başkanlık ettiği sırada Elazığ Sivrice’de deprem oldu.
Sivrice, Doğanyol, Pütürge ve Maden ile Elazığ merkezde depremin biraz daha etkili olduğunu söyleyen Soylu, köylerden de bilgi almaya çalıştıklarını, toplamda 4 kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.
Artçı sarsıntıların sürdüğünü dile getiren Soylu, yaralıların bilgilerini de AFAD Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı ve valiliklerin açıkladığını, gelen bilgileri kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceklerini kaydetti.
“İnternet hatlarını kullanın” uyarısı
Soylu, ilk olduğu andan itibaren depremi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ilettikleri ve gelen bilgileri de paylaştıklarını belirterek, “Elazığ’a gidiyoruz Sağlık Bakanımız, Çevre ve Şehircilik Bakanımızla birlikte. Geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Vatandaşımızdan bir tek istirhamımız var, cep telefonunu çok fazla deprem anında kullanmamak, iletişim hatlarını meşgul etmemek. Kullanılacaksa mümkünse kısa mesaj veya internet hatları üzerinden konuşmak en doğrusu. Biz doğru bilgiyi kısa aralıklarla aktarmaya çalışıyoruz.” diye konuştu.
Köylerle ilgili ulaşan bilgilerde can kaybı söz konusu değil
İçişleri Bakanı Soylu, köylere ilgili ulaşan bilgilerde şu ana kadar can kaybının söz konusu olmadığını, kaymakamların muhtarlarla sürekli temas halinde bulunduğunu kaydetti.
Valilik, kaymakamlık, jandarma ve emniyet ile 112’den gelen bilgilere göre durumu anlatmaya çalıştığını vurgulayan Soylu, devletin resmi bilgileriyle bu durumun değerlendirilmesi gerektiğini aktardı.
“Bütün ekiplerimiz harekete geçtiler”
Soylu, Diyarbakır dahil bölgedeki arama ve kurtarma timleri, çadır ve diğer ihtiyaçlara yönelik sevkiyatların hemen başladığını belirterek, “Bunu seviye 3 olarak belirledik. Seviye belirlendiği andan itibaren de bütün ekiplerimiz harekete geçtiler. Türkiye acil müdahale planı bize ne diyorsa biz aynı şekilde uygulamaya devam ediyoruz.” dedi.
Bakan Soylu’dan, binası hasarlı vatandaşlara uyarı
Bakan Soylu, İstanbul Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünde (AFAD) düzenlenen Çalışma Grupları Değerlendirme Toplantısı öncesinde yaptığı konuşmada, İstanbul’da bugüne kadar 169 toplantı yaptıklarını, bugünkü toplantıda zarar tespit, enkaz kaldırma, trafik, güvenlik, nakliye, altyapı ve arama kurtarma başlıkları üzerinde kapsamlı bir çalışma oluşturacaklarını belirtti.
İstanbul’da yaptıkları çalışmaların bir anlamda diğer illere rehberlik ettiğini, yaptıkları çalışmalarla olası zararları en aza indirmeyi hedeflediklerini ifade eden Soylu, şöyle konuştu:
“Burada bir tarafta olası bir İstanbul depremine hazırlanıyoruz. Aynı zamanda deprem öncesi yapılabilecek tüm hazırlıkların antrenmanını gerçekleştiriyor, diğer vilayetlere rol model çıkartmaya çalışıyoruz. Tüm toplantılara katılmak istememin temel nedenlerinden biri de, tüm meseleleri derinlemesine arkadaşlarımla birlikte tezekkür edebilme anlayışıdır. Her toplantının çok daha iyi bir noktaya geldiğini ben müşahede ediyorum. Eylül ayında İstanbul’da deprem oldu, başka illerde de hasar veren depremler oldu. Bütün arkadaşlarımız hemen olay yerine müdahale noktasında, risk olan yerlerde adımlarını attılar, atıyorlar da. Tam da böyle bir şey arıyoruz biz. İkazımız şudur, bu depremlere bakıp fay hattının enerjisinin bittiği düşüncesine kapılmak teorik olarak da bilimsel olarak da tam bir yanılgıdır. Deprem uzmanlarının bile garanti vermediği bir konuda aşırı iyimser çıkarımlar yapmak doğru değil. Bizde bir atasözü vardır. Sen önünü kış tut, yaz çıkarsa bahtına.”
“Özellikle ağır hasarlı nitelendirdiğimiz tüm binalardan çıkılması gerekiyor”
Soylu, vatandaşlara uyarılarda bulunarak, “Benim hala anlamadığım bir şey var. Hasarlı binalarla ilgili, hasarlı olduğunu söylüyoruz ve oradan çıkmıyorlar. Biz her şeyini karşılıyoruz, çıkın diyoruz. Kiraysa kira, binanın yeniden yapılması gerekiyorsa bu konuda ortaya koyduğumuz modellemeler çerçevesinde bütün yardımları yapıyoruz. ‘Ben bu binadan çıkmam.’ diyorlar. Buradan tekrar söylüyorum, özellikle ağır hasarlı nitelendirdiğimiz tüm binalardan çıkılması gerekiyor. Bunun başka bir yolu ve yöntemi yok.” ifadesini kullandı.
Geçmiş yıllardaki depremlerde iletişim kanallarının çok güçlü olmadığını, ne devletin ne de milletin ağır depremlere hazırlıklı olmadığını vurgulayan Soylu, “Oysa bugün iletişim imkanlarımız var. Dolayısıyla bu hazırlığı yapabiliriz ve gecikmeden yapmak durumundayız çünkü bütün işaretler, bilimsel bütün veriler, bu gerçekle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Gerçekler bize kendisini dayatmadan, bize acılar yaşatmadan, bizlerin kendi gerçeğimizle yüzleşmemizde, tedbir almamızda fayda var. Binalarımız sağlam olursa, kurumlarımız depreme karşı hazırlıklı olursa, müdahale ekiplerimiz hazırlıklı olursa, deprem dediğimiz hadise, bir yıkım olmaktan çıkar, bir doğa olayı olarak kalır.” ifadelerini kullandı.
“Buradan bütün vatandaşlarımıza bu konuda çağrı yapmak istiyorum.” diyen Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bizler bu toplantılarda kamu tarafında müdahale tarafında herhangi bir aksama yaşanmaması için bir gayret ortaya koyuyoruz. Elimizden geldiğince ve kanunların izin verdiği ölçüde, bina stokumuzun depreme dayanıklı hale gelmesi için de yoğun bir gayret gösteriyoruz. Ancak bunu yalnız yapamayız. Vatandaşlarımızın da gayreti, fedakarlığı, tedbiri ve teyakkuzuna ihtiyacımız var. İnanıyorum ki aziz milletimiz, tarihi boyunca pek çok olayda gösterdiği ferasetini ayakta kalma refleksini afet meselesinde de gösterecektir.”
Soylu’nun yanı sıra, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu, İstanbul Vali Yardımcısı Yaşar Aksanyar ve ilgili kurum yöneticilerinin katıldığı Çalışma Grupları Değerlendirme Toplantısı’nda, Güvenlik ve Trafik Çalışma Grubu, Nakliye Çalışma Grubu, Altyapı Çalışma Grubu, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Çalışma Grubu ile Arama ve Kurtarma Çalışma Grubu’nun faaliyetleri değerlendirilecek.