Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkan Vekili Serkan Kayalar, TİKA’nın kuruluşunun 28’inci yılı kapsamında, başkanlığın dünyanın dört bir yanında çeşitli alanlarda yürüttüğü çalışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“170’e yakın ülkede yaklaşık 30 bin proje ve faaliyet gerçekleştirdi”
Sovyetler Birliği’nin 25 Aralık 1991’de dağılmasıyla Orta Asya ve Kafkasya’da birçok devletin bağımsızlığını kazandığını anımsatan Kayalar, Türkiye’nin o günlerde bağımsızlığına kavuşan Türk cumhuriyetlerini tanıyan ilk ülke olduğuna dikkat çekti.
Kayalar, bu bağlamda bölgede yapılacak faaliyetler ve dış politika önceliklerini uygulayacak, koordine edecek bir organizasyon ihtiyacının doğduğunu ve bu doğrultuda, TİKA’nın Bakanlar Kurulunun 24 Ocak 1992 tarihli kararıyla Dışişleri Bakanlığına bağlı teşkilat olarak kurulduğunu hatırlattı.
TİKA’nın o yıllardaki amacını; Türk cumhuriyetlerinin kendi sosyal yapısını üretmesi, kendi kimliğini sağlıklı şekilde inşa etmesi, kültürel iş birliğinin geliştirilmesi ve teknik altyapı konusunda destek verilmesi şeklinde özetleyen Kayalar, TİKA’nın 1999’da Başbakanlığa bağlandığını ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde faaliyetlerini sürdürdüğünü anlattı.
Kayalar, Türkiye’nin hem dünyada hem de bölgesinde önemli aktör haline gelme gayesi neticesinde, 2000’li yıllardan itibaren dış politika anlayışında önemli değişimler geçirdiğine dikkat çekerek, şöyle devam etti:
“Bu doğrultuda, TİKA da faaliyet coğrafyasını genişletmiş, 2002’de 12 olan Program Koordinasyon Ofisi sayısını 2011’de 25’e, 2012’de de 33’e yükseltmiştir. TİKA, bugün 60 ülkedeki 62 Program Koordinasyon Ofisiyle 5 kıtada faaliyet göstermektedir. TİKA, kurulduğu 1992’den bu yana 5 kıtada 170’e yakın ülkede, yaklaşık 30 bin proje ve faaliyet gerçekleştirdi. Bu projelerin yaklaşık yüzde 90’ının 2002’den sonra gerçekleştirilmiş olması, TİKA’nın etkinliğinin ne kadar arttığını göstermektedir.”
“2011’den bu yana 90 tarihi eser restorasyonu ve renovasyonu tamamlandı”
Kayalar, TİKA’nın restorasyon faaliyetlerine ilişkin, “2011’den bu yana başta camiler, türbeler, medreseler, saat kuleleri, kale, hamam, külliye ve çeşmeler olmak üzere toplam 90 tarihi eserin restorasyonu ve renovasyonu tamamlandı.” dedi.
Bunlar arasında Cezayir’de kurtuluş mücadelesinin sembolü 500 yıllık Keçiova Camii, Bosna Hersek’te UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Drina Köprüsü (Sokullu Mehmet Paşa Köprüsü) ve Saraybosna Tarihi Başçarşı Restorasyonu, Sırbistan’da Ram Kalesi’nin restorasyonu olduğunu belirten Kayalar, Etiyopya’da Habeş Kralı Necaşi ile Sahabe Türbeleri Restorasyonu, Kanuni Sultan Süleyman’ın Macaristan’daki türbesine ait kazı çalışmaları, Moğolistan’da Orhun Yazıtları ile Bilge Tonyukuk Anıtlarının koruma altına alınması gibi önemli çalışmaların da bu faaliyetler arasında yer aldığını kaydetti.
“Milli değerlere saygılı, hızlı ve çözüm odaklı”
Kayalar, TİKA’nın Türk Tipi Kalkınma Yardımı Modeli’nin öncüsü kurumlardan olduğuna işaret ederek, “TİKA, insan odaklı, ayrım gözetmeyen, samimi, şeffaf, eşit ilişkiye ve ortaklığa dayalı, ülkelerin önceliklerini ve ihtiyaçlarını dikkate alan, çevreye, yerel kültüre ve milli değerlere saygılı, hızlı ve çözüm odaklı Türk Tipi Kalkınma iş birliği anlayışıyla uluslararası alanda adından söz ettirmektedir.” ifadesini kullandı.
Başkanlığın, sahadaki uygulamalarında dünyadaki diğer muadil kuruluşlardan ayrılan en önemli özelliğinin, doğrudan talebe karşılık vermesi olduğuna dikkati çeken Kayalar, şunları kaydetti:
“Hiçbir şekilde faaliyet gösterdiğimiz ülkenin istemeyeceği işler yapmıyoruz ya da proje karşılığında dayatma ortaya koymuyoruz. Doğrudan finans desteği yerine, projeleri TİKA olarak nerede olursak olalım, kendimiz uyguladığımız için yabancı kuruluşlara oranla projelerimizden doğrudan ihtiyaç sahiplerinin yararlanmasını sağlıyoruz.
İhtiyaç sahibi coğrafyalarda sosyal, ekonomik ve kültürel birçok alanda kalkınma projeleri hayata geçirirken, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ifade ettiği üzere, çağdaş birer alperen gibi gönülleri fethetmeye çalışıyoruz. Herhangi bir karşılık beklemeksizin, gizli ajandaya sahip olmadan ihtiyaçları önceleyerek yardımları ulaştırıyoruz.”
“Yaklaşık 35 ülkede 120’ye yakın açılışa hazır önemli projemiz bulunmakta”
TİKA’nın prestij projelerine değinen Kayalar, “Yaklaşık 35 ülkede 120’ye yakın açılışa hazır önemli projemiz bulunmakta. Balkanlar ağırlıklı olmakla birlikte Afrika’dan Orta Asya’ya ve Güney Amerika kıtasına kadar geniş coğrafyada açılışa hazır prestij projelerimiz bulunmakta.” dedi.
Kayalar, Irak’ta Kerkük Kayseri Çarşısı restorasyonu ve Abdülkadir Geylani Külliyesi Restorasyonu, Etiyopya’da Necaş Türbesi Restorasyonu ve Çevre Düzenlemesi, Filistin’de Gazze Filistin-Türkiye Dostluk Hastanesi ile Gazze Türk konutları, Nijer-Türkiye Dostluk Okulu ve Dostluk Parkı, Nijer-Türkiye Dostluk Hastanesi gibi projelerin açılışa hazır prestij projeler arasında yer aldığını söyledi.
“TİKA’nın 63’üncü ofisini Nijerya’da açmayı planlıyoruz”
Kayalar, Aralık 2019’da Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un teşrifleriyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) TİKA’nın 62’inci ofisi olan Lefkoşa Program Koordinasyon Ofisinin açılışının yapıldığını anımsatarak, “Kıbrıs’ın geleceğinde de somut, hayata dokunan, üretim sektörlerini destekleyen, KKTC’nin kalkınmasına fayda sağlayacak birçok projeyi hayata geçirme arzusundayız. Bu konuda çalışmalarımıza başladık.” dedi.
TİKA’nın, Türkiye’nin komşu, yakın coğrafyası ve dost ülkelerle ilişkilerinin gelişmesine kalkınma projeleriyle katkı sağladığının altını çizen Kayalar, “Bu anlamda, dış politikamızla uyum içerisinde ve ihtiyaçlar doğrultusunda açılacak ofisler değerlendirilmektedir. Afrika kıtasında Nijerya’da 63’üncü ofisimizi açmayı planlıyoruz. Nijerya, Afrika’da oldukça önemli bir konuma sahip.” değerlendirmesinde bulundu.