Yapılan bir araştırma, üniversiteye gitme ve akademik hayata devam etme gibi faktörlerin ‘daha uzun bir yaşamın’ anahtarı olabileceğini ortaya koydu. Araştırmaya göre eğitimdeki her aşama insan ömrüne 1.37 yıl ekliyor.
ABD’de Yale Tıp Fakültesi ve Alabama-Birmingham Üniversitesi tarafından dört şehirde ve 5114 kişiyle yapılan araştırma, eğitim hayatında daha uzun süre geçiren insanların daha uzun yaşamaya meyilli olduklarını gösterdi. Araştırmaya göre derece ve yüksek lisans gibi her bir faktör bir kişinin yaşamına yaklaşık bir yıl dört ay (1.37 yıl) ekliyor.
Üstelik araştırmayı yürüten ekibe göre, ırk ve para gibi faktörler, yaşam beklentisi açısından eğitimdeki nitelikler kadar belirleyici olmuyor.
Araştırma için farklı kökenlerden seçilen insanlar, 30 yıl önce 20’li yaşlarından itibaren incelenmeye başladı. Bu kişilerden 395’i 50’li yaşların ortalarına ulaşamadan yaşamını yitirdi.
Yale Üniversitesi’nden Dr. Brita Roy, “Ölümler henüz çalışma çağındaki insanlarda kaydedildi, çoğunun çocukları vardı ve hiçbiri 60 yaşına ulaşamadı” dedi.
‘American Journal of Public Health’ (Amerikan Halk Sağlığı Dergisi) için kaleme alınan araştırmanın sonuçlarına göre, ölenlerin yüzde 5’i üniversite öğrencisiydi, yüzde 13’ü ise okuldan ayrılmıştı.
Sonuçlar ırka göre değerlendirildiğinde, siyahlardaki erken ölüm yüzde 9, beyazlarda ise yüzde 6 oranında kaydedildi. Siyahların cinayet nedeniyle yaşamını yitirmesi ihtimali beyazlara göre daha yüksek olurken, beyazlarda da AIDS ihtimali diğer gruplara nazaran daha yüksekti. Ancak tüm gruplardaki başlıca ölüm nedeni kanser ve kalp-damar rahatsızlıkları oldu.
Hem ırk hem de eğitim durumu birlikte değerlendirildiğinde, kökene dair farklılıkların etkisiz olduğu görüldü. Lise ya da daha az eğitime sahip beyazların yüzde 13.2’si, siyahlarınsa yüzde 13.5’i araştırma süresince yaşamını yitirdi. Ancak buna karşılık aynı sürede üniversiteye giden beyazların yüzde 4.3’ü ve siyahların yüzde 5.9’u hayatını kaybetti.
Brita Roy, “Bulgular çok güçlü. Eğitimin kalitesini yükselttiğimizde ve eğitime erişim konusunda eşitlik sağladığımızda, orta yaşlılardaki yaşam beklentisinin azalmasındaki bu rahatsız edici eğilimin tersine çevrilebileceğini gösteriyor” dedi.