Koronavirüsü ilk kez dünyaya duyuran Çinli gazeteciler birer birer ortadan kayboluyor

Koronavirüsü ilk kez dünyaya duyuran Çinli gazeteciler birer birer ortadan kayboluyor

Koronavirüs salgınını ve Çin hükümetinin virüsle mücadele şeklini dünyaya anlatan gazeteciler birer birer ortadan kayboluyor. Koronavirüs krizi ülkedeki basın özgürlüğü tablosunu gözler önüne seriyor.

Çin’in Hubey eyaletindeki Vuhan kentinde ortaya çıkan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında hayatını kaybedenlerin sayısı 2 bin 500’e, virüsten etkilenenlerin sayısıysa 79 bine yaklaştı.

Çin’de koronavirüs salgınını en başında, ilk defa dünyaya duyuran yurttaş gazetecilerden ise bugün haber alınamıyor.

O gazetecilerden biri Fang Bin. Giyim mağazasında satış danışmanı olan Bin, Vuhan Hastanesi önünde çektiği videoda en az 8 ceset torbası olduğunu söylemişti. Bin, internette tanınır hale gelmesini sağlayan 40 dakikalık bu videoyu yayınladıktan sonra 2 haftadan kısa bir süre içinde ortadan kayboldu ve yaklaşık 15 gündür nerede olduğu bilinmiyor.

Kaybolmadan önce Çinli yetkililer Bin’i ceset torbalarını saydığı videoya atıfla “yalan haber yaymakla” suçlamıştı.

Bilingual titles added. 8 bodies in 5 minutes! More are lying inside to be moved out. Somebody secretly shot this video from No. 3 Hopital in #Wuhan during #coronarovirus #武汉肺炎
字幕版
某網友秘訪武漢第三醫院,五分钟功夫就見到八具屍體拉走去火化場,而且里面还有。 pic.twitter.com/VBS6U7HIWW

— 曾錚 Jennifer Zeng (@jenniferatntd) February 1, 2020

Salgını duyurması sonrası hakkında haber alınamayan tek gazeteci Fang Bin değil.

Profesyonel medyanın devlet tarafından sıkı bir şekilde kontrol edildiği Çin’de koronavirüs krizini anlatan bir diğer bağımsız gazeteci Chen Qiushi de günler önce kayıplara karıştı. Qiushi’nin ailesi ve arkadaşları zorla karantinaya alındığına inanıyor.

Qiushi ve Bin’in yayınladığı onlarca videonun ortak noktası, salgının merkezindeki hastanelerden hasta ve hasta yakınlarının durumunu ve Çinli yetkililerin virüsle nasıl başa çıkmaya çalıştığını gösteren görüntülerdi.

Hükümete yönelik ‘dozajı düşük’ eleştirilerin bile hızla çevrim içi platformlardan kaldırıldığı Çin’de profesyonel medya kuruluşları dışından gelen bu görüntüler, sansüre ilişkin tartışmalar başlattı.

Kovid-19’u erken döneminde tespit ederek halkı uyarmaya çalışan Vuhanlı doktor Li Wenliang’in ölümüyse Çin’in sosyal medya kanallarından hükümet sansürüne yönelik isyan dalgasına yol açtı.

Doktor Li Wenliang’ın koronavirüs uyarısını geniş çaplı salgının patlak vermesinden haftalar önce yaptığı ancak yerel makamlar tarafından susturulduğu kaydedilmişti.

Li, “internette söylenti yaymak ve kamu düzenini bozmak” ile suçlandı, ifadesi alındı, ilgilendiği hastalardan koronavirüsün bulaşması sonucu 11 Ocak’ta hastaneye kaldırıldı, şubat ayı başlarındaysa hayatını kaybetti.

Li, 30 Aralık tarihinde Çin’de sıkça kullanılan mesajlaşma uygulaması WeChat üzerinden koronavirüs hakkında arkadaşlarını uyarmıştı. Söz konusu mesaj daha sonra sosyal medya üzerinden hızla yayılmıştı.

谣言八君子之李文亮医生今日确诊肺炎——2019年12月30日在同学群透露发人瘟,2020年1月3日被衙役认定为造谣被训戒,1月10号开始咳嗽,11号发热,12号住院,今日确诊 pic.twitter.com/FfHKAdecVr

— 自由风 (@ziyoufeng8964) February 1, 2020

Çin İnsan Hakları Savunucuları örgütüne göre, Çin’de en az 350 kişi salgınla ilgili “söylenti yaydığı” suçlamasıyla cezalandırıldı.

Kayıp gazetecilerden Chen Qiushi, salgın öncesi de tanınan bir avukattı. Youtube üzerinden yayınladığı ve milyonlarca kez izlenen videolarda Qiushi, yakınlarını kaybetmiş kişilerle görüşüyor, karantina merkezlerinin ve tedavi bekleyen hastaların durumunu izleyiciye aktarıyordu. Quishi yalan haber yaydığı gerekçesiyle WeChat uygulamasından engellendi.

Chen Qiushi 30 Ocak’ta yaptığı açıklamada, “Korkuyorum, önümde virüs var, arkamdaysa Çin’in yasal ve idari gücü” ifadelerini kullanmıştı.

Yetkililerin ailesiyle temasa geçmesinin ardından çektiği bir videodaysa hükümete seslendi: “Ölümden bile korkmuyorum, senden korktuğumu mu düşünüyorsun Kominist Parti?”

Ailesi ve arkadaşları 6 Şubat’tan beri Qiushi’ye ulaşamıyor.

Qiushi’nin aksine Fang Bin daha önce bilinen bir figür değildi, videoları da onunki kadar profesyonelce hazırlanmıyordu. Ancak bu videolar hastaneler ve Vuhan kentinin boş sokaklarından kayda değer görüntüler içeriyordu.

Hazırladığı son videolardan birinde konuşan Bin, yaşadığı yerin çevresinin polislerle çevrili olduğunu söyledi.

Bin, arkadaşlarının güvende olabilmesi için hükümeti eleştirmekten vazgeçmesini söylediğini belirterek, “Dünyanın gözü üzerimizde olduğu için bana bir şey yapmaya cüret edemezler, bu mümkün, ancak duramam, bana bir şey yapamayacak olsalar bile hedefleri siz olacaksınız” şeklinde konuşmuştu.

8 Şubat’ta yayınladığı 13 saniyelik kısa videoda Fang Bin, “Direnin yurttaşlar! Gücü hükümetten alın ve halka geri verin” ifadeleri yazılı bir kağıt gösteriyor.

Son videolarında Doktor Li’nin ölümü ve avukat Chen Qiushi’nin ortadan kaybolmasını da eleştiren Bin’e 9 Şubat’tan beri ulaşılamıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir