Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle düzenlediği basın toplantısında ülkedeki sağlık hizmetlerinin fotoğrafı çekildi
14 Mart Tıp Bayramı haftası açılışı nedeniyle Kıbrıs Türk Tabipler Birliği’nde (KTTB) basın toplantısı düzenledi, sağlık alanında yaşanan sıkıntılar ve eksiklikler dile getirildi.
Basın toplantısında Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Başkanı Özlem Gürkut, Tabipler Odası Başkanı Mustafa Taşçıoğlu ve Kıbrıs Türk Diş Tabipleri Odası Başkanı Ahmet Özant birer konuşma yaptı.
Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Başkanı Özlem Gürkut konuşmasında, 1 yıl önce 14 Mart Tıp Bayramı haftasının açılışında sağlık sistemi ve ülkedeki sorunlar nedeni ile bu günü bayram olarak kutlamalarının mümkün olmadığını söylediğini hatırlattı ve şöyle konuştu: “Geçen bu 1 yıl zarfında çağdaş, ulaşılabilir, adil bir sağlık hizmeti sunumuna hala ulaşılamadı, kamu sağlık hastanelerinde alt yapı ve personel eksiklikleri tamamlanmadı, koruyucu sağlık hizmetlerinde gelişme olmadı, sağlıkta eksik yasalar tamamlanamadı, sağlıkla ilgili mevcut yasaların uygulamasındaki sorunlar giderilemedi, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet dinmedi, sağlık alanında geleceğe yönelik planlama yapılmadı, kontrolsüz bir şekilde açılan tıp ve diş hekimliği fakültelerine yenileri eklendi, sağlığa ayrılan bütçenin oranı artmadığı gibi eksildi” diye konuştu.
“Nüfus bilinmezken planlama yapmak mümkün değil”
Ülke nüfusu bilinmezken planlama yapmanın mümkün olmadığını kaydeden Gürkut, yetkili merciler tarafından yapılan nüfusa dair açıklamaların hastanelerde sıra bekleyen ameliyat hastaları, eksilen ilaçlar, uzayan MR randevuları gibi sıkıntılara baktıkça inandırıcılığını yitirdiğini söyledi.
Ülkenin en büyük hastanesinin tedbirsizlik nedeniyle yanmasıyla kamusal sağlık hizmetinin durma noktasına geldiğini belirten Gürkut, yangının yaralarını sarmak için bakanlık tarafından bağış kampanyası başlatılmasını da son derece “düşündürücü” olarak değerlendirdi.
“Devlete düşen COVİD 19’la ilgili sistemli adımlar atmak”
Halkın koronavirüs (COVID 19) korkusu yaşadığına da dikkat çeken Gürkut, devletlere düşenin işbirliğini artırıp, koordinasyon için de sistemli adımlar atmak, halkı bilgilendirerek bilinçlendirmek ve koruyucu tedbirlerin yanı sıra tedavi hizmetlerini de geliştirmek olduğu vurguladı.
Gürkut, “Bizim bugün olası tüm durumlar için planlarımızı tamamlamış, halkımızı ve sağlık çalışanlarımızı eğiterek hazır hale getirmiş, tedavi olanaklarımızı geliştirmiş olmamız gerekirdi” dedi.
Kıbrıs gibi küçük bir coğrafyada salgın hastalık, doğal afet gibi durumlarda Güney Kıbrıs ile işbirliği yapmaksızın başarılı olmanın zor olduğuna da dikkat çeken Gürkut, ortak çalışma yürütmek yerine geçiş kapılarını kapatan Rum Yönetimi’nin bu kararının kabul edilebilir olmadığını ifade etti.
Göstericilere biber gazı sıkılmasının da bir başka toplum sağlığı sorunu oluşturduğunu dile getiren Gürkut, olaydan duyduğu üzüntüyü ifade etti.
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’nin koruyucu sağlık hizmetlerinin çok önemli bir parçasını oluşturan “erişkin aşılama programı” oluşturarak Sağlık Bakanlığı’na sunduğunu anlatan Gürkut, bu konuda olumlu bir adım atılmadığını söyledi ve sağlığı korumaya yönelik çalışmaların tedavi çalışmalarından daha ekonomik olduğuna dikkat çekti.
“Sigara ve tütün ürünlerin kullanımına dair yürürlükteki yasanın revize edilmesi…”
Gürkut, kalp, damar hastalıkları, diyabet, kanser gibi kronik hastalıklar artmaya devam ederken bu hastalıkların nedenleri arasında yer alan sigara ve tütün ürünlerin kullanımına dair yürürlükteki yasanın revize edilmediğine işaret ederek yasanın var olan haliyle uygulanmasındaki zafiyetin de de giderilemediğini kaydetti.
Gürkut, gıda güvenliğinin sağlanmasına yönelik eksikliklerin de tamamlanmadığını söyledi.
Gürkut kontrolsüz şekilde artan nüfusla kamusal sağlık hizmeti sunumunun her geçen gün daha da yetersiz hale geldiğini kaydetti ve özel hastanelere yapılan sağlık kurulu sevklerinin bütçede ciddi yük oluşturduğunu kaydetti.
Peşi sıra açılan sağlık alanındaki fakültelere hiçbir planlama veya ihtiyaç gözetilmeksizin öğrenci alımı yapıldığını da belirten ve bunu eleştiren Gürkut, bu fakültelerdeki eğitimin standardının sağlanıp sağlanamadığına dair endişelerinin hala giderilemediğini söyledi ve Sağlık Bakanlığı’nın Sağlıkla ilgili planlama ve eğitim konusunda üzerine düşen sorumluluğu üstlenmediğini savundu.
Gürkut, güne kadın cinayetiyle başlamaktan duydukları üzüntüyü de ifade ederek bundan herkesin sorumlu olduğunu söyledi.
Taşçıoğlu: Yangının kahramanı kadınlar
Tabipler Odası Başkanı Mustafa Taşçıoğlu da konuşmasında, Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde bir kadının cinayete kurban gitmesinden duyduğu üzüntüyü ifade etti.
Dünyanın kadınlarla güzel olduğunu kadınlarla daha iyi, daha mutlu olduklarını dile getiren Taşçıoğlu, daha sağlıklı nesiller daha özgüvenli çocukların kadınlarla yetiştiğini kaydetti ve “Onların kıymetini bilmemiz gerekiyor” dedi.
Taşçıoğlu, dünya kadınlar gününün kutlanmasının bir yangınla başladığını kaydetti ve 28 Şubat’ta Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde yaşanan yangında da en önde kadınların, hemşirelerin, kadın doktorların, kadın çalışanların hastaları kurtarmak için mücadele ettiğini kaydetti, tümüne teşekkürlerini iletti.
Taşçıoğlu, o gün o kaos ortamında Sağlık Bakanı Ali Pilli’ye bir kriz masası kurma teklifinde bulunduklarını ancak Pilli’nin sivil toplum örgütlerinin bu teklifine olumsuz yanıt vererek olay yerinden gittiğini savundu.
Özant: Son bir yılda tek bir adım atılmadı
Kıbrıs Türk Diş Tabipleri Odası Başkanı Ahmet Özant da konuşmasında, geçen yıldan bu yana sağlık alanında, tek bir adım dahi ileri gidilemediğini savundu ve bakanların geldiklerinde aynı sorunları bulduklarını ve hiçbir sorunu çözemeden de gittiklerini savundu.
Özant şöyle konuştu:
“Bizler neden yapılamadığını ve bahaneleri duymak istemiyoruz artık. Aslında yapamadıklarını itiraf edip neden yapamadıklarını da açıklarlarsa çok daha memnun oluruz. 3 yıl önce yeni hastane arazisinin tahsisi edildiği ve 14 Mart haftasında temel atma töreni yapılacağı dile getirilmişti. Maalesef olmadı ve neden olmadığı da açıklanmıyor. Gelin birlikte meslek örgütleri ve sendika proje üzerinde konuşalım ihtiyaçlarımızı ortaya koyalım fikir birliği güç birliği yapalım taleplerimizi dile getirelim çözüm bulalım. Bu gecikme ne yazık ki bir felaketle sonuçlandı. Yangın ve ölümlere sebep oldu. Bunun sorumlusu kim? Kimse, sonuçta yangın çıktı bir kasıt yok denecek. Ama sebep var elbette. Yılların ihmali var” diye konuştu.
“Devlet- özel sektör işbirliği yaparak kamudaki yükü hafifletmeli”
Sağlık sektöründe devlet- özel sektörün işbirliği yaparak kamudaki yükü hafifletmesi gerektiğini kaydeden Özant, özel sağlık merkezlerinin sisteme entegre edilmesi gerektiğini vurguladı ve böylece devletin büyük miktarda paralarla sağlığa yatırım yapma ihtiyacının da azaltılmasının söz konusu olduğunu söyledi.
“Denetimler şart”
Sağlık hizmetlerinin standartlarının yüksek seviyede olması ve devam ettirilmesi için denetimlerin şart olduğunu kaydeden Özant, “Mesele, sadece izin vermekle bitmiyor.Açılan sağlık kuruluşunun amacına yönelik izin aldığı alanlarda mı çalışıyor yoksa yetkileri ve izinleri dışında kaçak bir hizmet mi verdikleri denetlenmelidir”dedi.
Hükümet etmenin bahane üretmek olmadığını, çare üretmek olduğunu dile getiren Özant, halkın sorunlarına çözüm, huzur, güven içerisinde sağlıklı yaşam istediğini kaydetti.
Tıp Haftası etkinlik programı
Tabipler Birliği tarafından tıp haftası nedeniyle organize edilen programlar bölgede ve ülkede yaşanan olumsuzluklar nedeniyle iptal edildi.
Açıklamaya göre, gerçekleştirilecek etkinlikler şöyle:
“11 Mart Çarşamba günü saat 16:00’de KTTB’de İş Sağlığı Güvenliği Kapsamında Hastaneler Sempozyumu düzenlenecek.
12 Mart Perşembe günü Diyaliz ve Böbrek Hastaları Dayanışma Derneği İşbirliğiyle Dünya böbrek günü etkinliği gerçekleştirilecek. Saat : 08.00’de “Bisiklet Etkinliği” ve saat 10:30’da da okul ziyaretleri olacak.
13 Mart Cuma günü ise saat 10.00’da KTTB’de “Tıp Töreni” düzenlenecek.
14 Mart Cumartesi günü saat 14:00’te KTTB’de “Diyabetli Hastalarda Ağız ve Diş Sağlığı” konulu konferans geçekleştirilecek.”
