Tedavisi henüz bilinmeyen bir salgın hastalıkla karşı karşıyayız ve bütün dünya etkileniyor. Şu an için bu salgın hastalığı tedavi edecek herhangi bir ilaç olmadığı için en etkili korunma yöntemi insanın kendini izole edilmesi ve sosyal mesafeyi koruması.
İnsan mı ekonomi ikileminde kaldığımız zaman, bu soruya verilecek olan yanıt bellidir: Önce insan. İnsana yönelik tedbirlerin alınmasını müteakip Demokratik koşullar altında ekonomi de alınabilecek önlemler de hükümetimiz tarafından kamuoyu ile paylaşıldı. İlave tedbirler gerektikçe de alınıyor. Bu süreçte Bankalarımız da, KKTC Merkez Bankası Başkanımız ve Bankalar Birliğimizin yönlendirmeleri ile insan sağlığını gözeterek hizmet verme yönünde pazartesi gününden itibaren çalışmalarına 8-12 saatleri arasında devam ediyor.
Bakanlar kurulumuzun almış olduğu kararlar çerçevesinde faaliyetleri durdurulan şirketlerin çeklerinin 30 Mart tarihine ötelenmesi sağlandı. Yurtdışına kesilmiş ve şube bankalarınca işlem gören çeklerle ilgilide aynı önlem alındı. Takas odası kapatıldı, çek takas işlemleri yapılmadı.
İş insanlarımız, Bakanlar kurulu kararı ile iş yerlerinin kapatılması sonucunda doğal olarak ciro kaybına uğrayacaklar ve likidite ihtiyacı gündeme gelecek. Şu anda herkesin sorduğu soru şu: 30 Mart’ta ne olacak? Bütün çekler takasa gelirse nasıl ödeme yapılacak?
İş yeri 15-16 gündür kapalı olan bir iş insanı bu çekleri nasıl ödeyecek. Bu sorunun yanıtı çok basit aslında.
Çok genel olarak bakacak olursak, bir işletmenin iş hayatında dört yere karşı yükümlülüğü var: 1. Devlete, 2. Bankalara, 3. Piyasaya (Mal/hizmet aldığı firmalara) 4. Çalışanlarına.