Coşkun: Hükümet destek değil köstek oluyor

Coşkun: Hükümet destek değil köstek oluyor

Dipkarpaz Belediye Başkanı Suphi Coşkun, Havadis Web TV’de yayımlanan ‘Covid-19 Özel Yayını’nda bölgedeki durumu değerlendirdi, Sağlık Bakanı Ali Pilli’yi ağır sözlerle eleştirdi.

Çoşkun: Bakanlığın, İskele-Karpaz bölgesi için açıkladığı, 13 vakanın 7’si Dipkarpaz’da . Dipkarpaz’da, tespit edilen ilk 5 vakanın ardından, Sağlık Bakanlığı’nı aradık, bölgeye ekip gönderilmesini istedik. 185 test yapıldı, 2’si pozitif çıktı. Toplam vaka sayımız 7 oldu

 

Coşkun: Hükümet destek değil, köstek oldu. Sen bakan olarak (Sağlık Bakanı), bölgeyi karantina altına akacasın ama belediye başkanlarının hiç birinin düşüncesini sormayacaksın, haber dahi vermeyeceksin. Böyle bir şey olabilir mi?

Coşkun: Hükümet, yerel yönetimler, siyasi partiler, birlik içinde hareket etmeli. 28 belediye başkanı, ellerinde çantalarla, halkına gıda ve ilaç malzemesi taşıyor. Siyaset yapmanın günü değil. Bu dönemde siyaset yapanlardan nefret ediyorum

Belediyelerin katkı paylarının kesinti yapılmasına da sert tepki gösteren Coşkun, “Kessinler de, biraz daha lüks araç alsınlar. Karpaz halkını da, 40 yıldır bir eşek masalıyla kandırdılar. Kendisine doktor, çocuğuna öğretmen istemeyi unutturdular. Nice paralar geldi gitti, bir donanımlı hastane yapılmadı” dedi

 

Pınar BARUT

Kovid-19 salgını sebebiyle, Karpaz bölgesindeki 15 köy, Bakanlar Kurulu kararıyla karantinaya alınmış, köylere giriş çıkışlar polis kontrolünde yapılmaya başlanmıştı.

Bölge halkına yapılan yüzlerce testin ardından, Sağlık Bakanlığı, İskele-Karpaz bölgesinde, toplam 13 vakaya rastlandığını bildirmişti.

Bölgenin belediye başkanları tarafından, ilk günden beri yüksek perdeden dillendirilen eleştirilere göre, devlet bölgede yetersiz kalmış, karantina sürecine gidilmesinin de önünü açmıştı.

Havadis Web TV’de yayımlanan, ‘Kovid-19 Özel Yayını’na katılan, Dipkarpaz Belediye Başkanı Suphi Coşkun, eleştirilerinin dozunu biraz daha arttırarak, devletin kendilerine, destek değil, köstek olduğunu, 15 köyün karantina altına alınmasının da, yetkililerinin sorumsuzluğu sonucu gerçekleştiğini savundu.

Coşkun, açıklanan 13 vakanın 7’sinin de kendi bölgelerinde tespit edildiğini kaydetti.

 

Sağlık Bakanlığı geçtiğimiz gün, Kovid-19 pozitif vakaların bölgelere göre dağılımını açıklamış, İskele-Karpaz bölgesinin geneli için rakamı 13 olarak vermişti.

Dipkarpaz Belediye Başkanı Suphi Coşkun, 13 vakanın 7’sinin Dipkarpaz’da olduğunu açıkladı.

Coşkun, “Dipkarpaz’da, tespit edilen ilk 5 vakanın ardından, Sağlık Bakanlığı’nı biz arayıp, bölgeye ekip göndermesini istedik. Gelen ekip, 185 test yaptı. 182’si negatif çıkarken, 3’ü şüpheli çıktığı için, bir kez daha test yapılmak üzere, bu kişileri Lefkoşa’ya çağırdılar. Kendi arabalarıyla gittiler” dedi.

Yapılan testlerin sonuçlarında, 2 kişinin daha pozitif çıktığını kaydeden coşkun, Dipkarpaz’daki toplam vakanın 7 olduğunu söyledi.

 

Karpaz bölgesinde, pozitif vaka çıkmasının ardından, halkın büyük bir paniğe kapıldığını, Sağlık Bakanlığı’nı kendilerinin arayıp ekip istediklerini kaydeden Coşkun, “15 köyün yönetimini bile yapamıyoruz. Çünkü biz, doktor dişimizi çekti diye, katlık onu milletvekili yaptık. Mecliste onlarca doktor vekil var. Ama ülkenin en büyük sorunu sağlık sisteminde” dedi.

Sipahi köyünde yaşayan ve Salamis’te şoförlük yapan bir kişinin, yetkililer tarafından karantinaya alınmadan, evine gitmesine izin verilmesinin, büyük bir ihmal olduğunu söyleyen Coşkun, “Bu arkadaşımız da sorumsuz davrandı. Önce kendi evine geldi, bir hafta kaldı. Sonra Dipkarpaz’daki kayınpederinin evine oturmaya gitti. Bu sırada, kayınpederine, kayınvalidesine ve baldızına bulaştırdı” dedi.

Devletin, salgınla ilgili, önlem almakta geciktiğini söyleyen Dipkarpaz Belediye Başkanı Suphi Coşkun, virüsün henüz KKTC’ye ulaşmadığı zamanlarda, ülkenin, tüm hava, kara ve deniz kapılarının kapatılmış olması gerektiğine vurgu yaptı.

“Kapılarımızı kapatsaydık, virüsün Kıbrıs’a ulaşmasını engellerdik” diyen Coşkun, bu gün, birçok bölge karantina altına alındıysa, bundan, görevde olan herkesin sorumlu olduğunu kaydetti.

Coşkun, “Halk yöneticilik yapmaz, yönetilir. Bu gün geldiğimiz durumun ilk suçlusu Başbakan ve Bakanlar Kurulu, ardından da tüm yetkililerdir” dedi.

 

Dört gün öncesine kadar, toplumun yanında sadece belediye başkanlarının olduğunu, devletin ise ortada olmadığını ileri süren Coşkun, şu ana kadar devletten hiçbir katkı da almadıklarını belirtti.

Ziyamet’ten, Dipkarpaz’a kadar karantina kararı alan Bakanlar Kurulu’nun, bu kararı alırken, yerel yönetimlerle iletişime geçmediğini öne süren Coşkun, “Devlet kalksın beni yalanlasın, biz şu yardımı yaptık desin. Ama diyemez. Çünkü yapılmadı. Devlet destek değil, köstek oldu” dedi.

 

Sağlık Bakanı Ali Pilli’nin, kalabalık gruplar oluşturulmaması için açıklama yaptığını, ama bölgeyi karantinaya alırken, buradaki halk için hiçbir hazırlık yapılmadığını iddia eden Coşkun, Bakan Pilli’yi işaret ederek, “Sen Bakan olabilirsin. Ama bu halk senin aldığın karar sonrası nasıl yaşayacak? Neler yapılacak? Bunları da söylemek zorundasın” dedi.

Coşkun, “Sen bakan olarak, benim bölgemle ilgili yasak koyuyorsun ama benimle bir irtibatın yok. Yani Karpaz’ı karantina altına alacaksınız ama bölgelerin belediye başkanlarının hiç birinin düşüncesini sormayacaksınız, haber dahi vermeyeceksiniz. Sadece, biz kapatıyoruz diyeceksiniz. Böyle bir şey olabilir mi?” diye sordu.

 

Böylesi bir dönemde, devlet, hükümet, yerel yönetimler, tüm siyasi partiler ve yetkililer olarak, birlik ve beraberlik içinde hareket edilmesi gerektiğini söyleyen Coşkun, “Siyaset yapmanın günü değil. Siyaset yapanlardan nefret ediyorum. Hep birlikte, bu beladan nasıl kurtulabiliriz, onu düşünelim” dedi.

Salgını yönetme konusunda, Belediyeler Birliği Başkanı’nın da, hükümetin de sınıfta kaldığını ifade eden Coşkun, “Kimse bizi, kara kaşımız kara gözümü için belediye başkanı yapmadı. Tabi ki, halkın her şeyiyle ilgileneceğiz. Şu an, 28 belediyenin hepsinin başkanları,  ellerinde çantalarla halkına gıda, ilaç malzemesi taşıyor” dedi.

 

Hükümetin açıkladığını, ekonomik pakette yer alan, belediyelerin katkı paylarından yüzde 25 kesinti yapılması kararına göndermede bulunan Coşkun, “Kessinler de, biraz daha lüks araç alsınlar, devlete yük istihdam yapsınlar” dedi.

Çoşkun, “Karpaz bölgesi halkını, 40 yıldır bir eşek meselesiyle kandırdılar. Halka, kendisi için doktor, çocuğuna öğretmen istemeyi unutturdular. 40 yıldır nice paralar geldi gitti, bir donanımlı hastane yapılmadı. Turistleri de eşekle kandıracağız sandılar” dedi.

“Yeter ki bir vatandaşım daha hasta olmasın, gerekirse yüzde 100 kessinler katkı payını” diyen Coşkun, hükümet yetkililerinin şov yaptığını, bir tarafta paraların dağıtılırken, diğer taraftan belediyelerin katkı paylarının kesilmesinin kabul edilemeyeceğini belirtti.

 

Bu gün yaşanan ekonomik belirsizlikten, kendi partisi de dâhil olmak üzere, gelmiş geçmiş bütün hükümetlerin, sorumlu olduğunu kaydeden Coşkun, Kıbrıs Türk halkının, üretken ve çalışken bir toplumken, memur olmaya mecbur bırakıldığını ifade etti.

Coşkun, “Bu kadar üniversitenin olduğu küçücük adada, sağlık sisteminin, Avrupa’nın tüm ülkelerini kıskandıracak durumda olması gerekirdi. Ama toplumun da suçu var. Ben de dâhil, tüm siyasileri çok şımarttık. Patatesini, kolokasını, İngiltere’ye kadar gönderen bu millet, neredeyse üretmekten vazgeçirildi” dedi.

 

 

 

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir