Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada içinde bulunduğumuz krizden eğer gerekli hassasiyeti hepimiz gösterirsek ülke olarak bu krizi göreceli olarak başarıyla atlatabileceğimizi, bunu birlikte başarabileceğimizi açıkladı.
Özersay paylaşımında;
‘Bir ülkede test sonucu pozitif çıkanların sayısı neye göre “çok” ya da neye göre “az” tartışılabilir, nüfus ve daha başka faktör dikkate alındığında bu değerlendirme değişir, görecelidir. Ülkemizde Covid 19 hasta sayısı “azdır” diyerek temkini elden bırakmayalım lütfen. Ama hasta sayısından değil Sağlık Bakanlığımızdan alınan başka verilerden hareketle aşağıdaki hususlara dikkat çekmek istiyorum. Bunu rehavete kapılalım diye yazmıyorum, sadece dedikodu yöntemiyle zaman zaman bazı vatandaşlarımızda yaratılan kaygı halinin gereksiz olduğuna dikkat çekmek için yazıyorum. Panik olmadan alınan TEDBİRLERE UYALIM yeter:
1)Ülkemizde bu ana kadar bu virüse yakalananların hiç biri ile ilgili bir soru işareti yok, bulaşma kaynağı belli. Yani bir bölümü yurt dışından geldi, geriye kalanlar ise bu gelenlerden bulaştı. Bu noktadan sonra yurt dışından gelen vatandaşlarımız oluyor ama tümü 14 gün karantinada bekletildikten ve test yapıldıktan sonra gerçek anlamda ülkemize girebiliyor, artık yurt dışından gelenlerden (karantina konusundan taviz vermediğimiz sürece) bulaşma riski var diyemeyiz. Ama önemli olan nokta şu: Bu ana kadar test yapılıp pozitif bulunan herkes “temaslı” olarak zaten tahmin edilen isimlerdi ya da “temaslı takibi” yapan ekibin takibe aldığı isimlerdi. Özetle virüs kapan tüm vakaların nereden bulaştığını yetkililerimiz biliyorlar. Bizim için soru işareti olan, “bu nereden virüs kaptı?” şeklinde belirsiz olan yok. Bu da temaslı takibinin önemli ölçüde başarıyla yürütüldüğünü gösteriyor. Pek çok ülkede bu açıdan ipin ucu kaçmış durumda.
2)Temaslı olanlar, yani bulaşanlar ise eş, çocuk, birinci derece veya sürekli birlikte aynı ortamda yaşadığı aile bireyi ya da çok sık birlikte olduğu yakın arkadaş kanalıyla bulaştı, elimizdeki veriler bunu gösteriyor. Bu da (en azından şu ana kadar tespit edilen vakalar esas alındığında) henüz süpermarket, banka veya benzeri ortamlardan yaygın bir bulaşma noktasına gelmediğimizi gösteriyor. Nispeten olumlu olan bu durumu korumak istiyorsak özellikle aile ya da dost ziyaretlerinin KESİNLİKLE yapılmaması, süpermarket ve bankalarda mesafe kurallarına uyulması ve buralarda hijyen ve dezenfekte konularına HERKESİN özen göstermesi çok önemli.
3)Özel ve ilave tedbirler aldığımız Karpaz bölgesi haricinde belirli bir bölgede, o bölgeye özgü yaygın bir bulaşma olduğu söylenemez. Karpaz bölgesinde dahi bulaşma, yukarıda tarif ettiğim gibi esasen aile mensupları arasında, hep bilinen temaslı kişiler arasında oldu. Onun dışında bir bulaşmaya bu ana kadar rastlanmadı. Evet Sağlık Bakanlığımızın önerisiyle süre bir hafta daha uzatıldı ama bu sadece tedbir olarak ve gerekli temaslı takibi daha etkili şekilde tamamlanabilsin diye yapıldı.
4)Bütün bu söylediklerim sadece şu ana kadar tespit edilen vakalarla ilgili olarak geçerlidir ve tabi ki yeni vakalar ve verilerle tamamen geçersiz hale gelebilir, onun da farkındayım.
5)Yukarıda tarif ettiğim bu durumu korumak, yaygın bir bulaşma ile karşı karşıya kalmamak için ilave tedbirler alabiliriz ama işin özünün ve esasının HER BİR BİREYİN sorumluluğunun bilinciyle tedbirlere uyması olduğunu hepimiz anlamalıyız.
Bu süreçte bu ana kadar hatamız da, eksiğimiz de olmuştur elbet. Ama eğer gerekli hassasiyeti HEPİMİZ gösterirsek ülke olarak bu krizi göreceli olarak başarıyla atlatabiliriz. Bunu BİRLİKTE başarabiliriz, başaracağız.’
(BRT/SM)
