Kuzey Kıbrıs rekabet edebilirlikte 141 ülke arasında 107’nci sırada

Kuzey Kıbrıs rekabet edebilirlikte 141 ülke arasında 107’nci sırada

Kıbrıs Türk Ticaret Odası tarafından 12’ncisi hazırlanan “Kuzey Kıbrıs Teşvik ve Devlet Destekleri” temalı Rekabet Edebilirlik Raporunun sonuçları düzenlenen forumla açıklandı.

Buna göre, Kuzey Kıbrıs ekonomisinin rekabet edebilirlik puanı 100 üzerinden 51.8 olarak hesaplandı.

Bu puanla Kuzey Kıbrıs 140 dünya ekonomisi arasında rekabet edebilirlik açısından 107’nci sırada yer aldı… Bir önceki rekabet edebilirlik sıralamasında 55.21 puanla 140 ülke içinde 89’uncu sırada kendine yer bulan Kuzey Kıbrıs böylece 18 sıra birden gerilemiş oldu.

Bu gerileme birkaç nedene dayanıyor. En önemlisi 2018 enflasyonunda bir önceki yıla göre yaşanan ciddi artış.

Puanın düşmesinde etkili olan bir diğer unsur ise anket yapılan iş dünyasının olumsuz algıya dayalı cevapları.

Rapora göre, Kuzey Kıbrıs’ın rekabet edebilirliğinde geçen yıl olduğu gibi bu yıl da “Bilgi ve Bilişim Teknolojileri” ile “Sağlık” alanları en başarılı bölümler olarak ortaya çıkıyor.

En zayıf performans ise “Piyasa büyüklüğü”, “Makroekonomik istikrar” ve “İnovasyon kapasitesi”nde ölçüldü.

Kuzey Kıbrıs rekabet edebilirlikte “elektriğe erişim”, “sabit geniş bant internet kullanıcıları” ve “ilköğretimde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı” oranlarında en iyi skor olan 100 puanı elde ederken; “tarife dışı engeller”, “mesleki eğitimin kalitesi”, “enflasyon”, “hizmetlerde rekabet” ve “finansal denetim” ve “raporlama standartlarının gücü” başlıklarında en kötü skorları aldı.

Dr. Yenal Süreç ve Yrd. Doç Dr. Fehiman Eminer tarafından hazırlanan rekabet edebilirlik raporunda bu yılın tema konusu olarak seçilen “Kuzey Kıbrıs’ta teşvik ve devlet destekleri” konusunda ise teşvik ve destek unsurlarının etkili olabilmesi için ya tek bir elden veya çok iyi koordine edilerek az sayıda kurum tarafından yürütülmesinin başarı açısından önemli olduğu vurgulandı.

Raporda, sağlanan destek ve teşviklerin ölçülebilir sonuçlarının olması ve belirli aralıklarda amaca uygun sonuçlar yaratıp yaratmadığının denetlenerek dinamik bir şekilde değiştirilip geliştirilebilmesi veya yürürlükten kaldırılabilmesi gerektiği kaydedildi.

Kuzey Kıbrıs’ta en yoğun olarak kullanılan destek şekillerinden vergi muafiyet ve indirimlerinin sonsuza kadar değil de belirli süreler için verilmesi gerektiği belirtilen raporda, sağlanan muafiyetlerin yıllık yaklaşık vergi kayıp yükü hesaplanarak vergi harcamaları şeklinde bütçede yer alması gerektiği üzerinde duruldu.

Raporda, “2018 yılında daralan Kuzey Kıbrıs ekonomisinin 2019 yılında daha da küçüldüğü tahmin edilmektedir. Büyümenin önündeki en önemli engel verimliliğin artmaması olarak gösterilmektedir. Bu nedenle devlet desteklerinin eklonomide yarattığı katma değer ölçüşlmeli ve verimsiz olan alanlara devlet desteği sağlamak yerine verimliliği yüksek alanlara destek verilmelidir. Böylece devlet destekleri, kaynakların etkin kullanımı ve sürdürülebilir büyümenin gerçekleşmesine katkı sağlamış olacaktır” denildi.

 

(BRT)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir