Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı ve Başbakan Ersin Tatar, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın hükümeti haksız bir şekilde eleştirmemesi gerektiğini, kendilerinin de halkın sağlığını titiz bir şekilde düşündüklerini belirtti.
Kendisi ve Bakan arkadaşlarının Mart ayının başından bu yana koronavirüs salgınının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki etkisini en alt düzeyde tutmak için gece gündüz demeden, sağlıklarını bile riske atarak çalıştıklarını kaydeden Tatar, “bizim ve halkımızın bu kadar özverisinden, emeğinden sonra elbette açılım sürecinde çok titiz ve dikkatli olacağız. Sayın Akıncı’nın öyle yapmıyormuşuz gibi bir hava yaratmaya çalışması yanlıştır” dedi.
Başbakan Ersin Tatar, yazılı açıklama yaparak Cumhurbaşkanı Akıncı’nın açıklamalarına yanıt verdi
Tatar açıklamasında şunları kaydetti:
“Sayın Cumhurbaşkanı’nın hükümete yönelik açıklamalarını dikkatle takip ediyoruz.
Belli ki Sayın Akıncı hükümetin koronavirüsle başarılı mücadelesinin ardından ekonomiyi de toparlamaya başlamasından, ekonominin düzeleceğinin belli olmasından seçim kaygısı nedeniyle rahatsız oluyor ve hükümeti, özellikle de beni yıpratmak için sözde gerekçeler yaratarak açıklama yapıyor.
Sayın Akıncı’nın hükümetimizin kapıların açılması, koronavirüs ve seçim tarihi ile ilgili son açıklamaları gerçekleri yansıtmıyor ve propaganda amaçlıdır.
Bir kere en başta vurgulamalıyım ki, hükümetimiz en az Sayın Akıncı kadar halkımızın sağlığını düşünmektedir.
Ben ve Bakan arkadaşlarım Mart ayının başından bu yana koronavirüs salgınının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki etkisini en alt düzeyde tutmak için gece gündüz demeden, sağlığımızı bile riske atarak çalıştık.
Şimdi, birçok ülke gibi biz de sağlığımızı ön planda tutarak bir açılım sürecine girdik.
Ve elbette bizim ve halkımızın bu kadar özverisinden, emeğinden sonra açılım sürecinde çok titiz ve dikkatli olacağız.
Bunun aksi olabilir mi?
Dolayısıyla Sayın Akıncı’nın öyle yapmıyormuşuz gibi bir hava yaratmaya çalışması yanlıştır.
Rum tarafı ile kapıların açılması gerektiğini, günü geldiğinde, sağlık koşullarına uymak kaydıyla bunun yapılacağını Başbakan olarak Sayın Akıncı’dan önce ben açıkladım.
Sağlık Bakanlığımız, Rum Sağlık Bakanlığı ile bu insanı konuda görüşmeye, işbirliği yapmaya hazır olduğunu açıkladı.
Rum kesimi yaklaşmadı.
Neden?
Çünkü Sayın Akıncı, Rum tarafından önce iki Sağlık Bakanlığı’nın işbirliği yapmasını kendisinin de istediğini ancak Kıbrıs konusu çözülmeden bunu olamayacağını, iki tarafın Cumhurbaşkanlığı üzerinden bağlantı kurabileceğini açıkladı.
Ama biz hükümet olarak yine de Cumhurbaşkanı’nın kendisinin oluşturduğu İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesi’ne bir müdür kardeşimizi son kararın doğal olarak hükümette alınması kaydıyla gönderdik.
Ardından çeşitli zamanlarda gerek Rum kesimi, gerekse diğer ülkelere açılımlar konusunda kararlar aldık.”
UBP Genel Başkanı ve Başbakan Tatar, bazı kararlarını geliştirdiklerini ya da değiştirdiklerini belirterek, “Bunlar çok doğaldır , çünkü çok dinamik, sadece bize bağlı olmayan bir pandemi süreci yaşanmaktadır” dedi.
Ersin Tatar, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın bunlardan yola çıkarak hükümeti eleştirmesi başta da ifade ettiğim üzere sadece ve sadece seçim gailesinden kaynaklanmaktadır” şeklinde devam etti.
“Cumhurbaşkanı Akıncı’nın görev süresinin Nisan ayı sonunda bitmekteydi. Nisan ayı sonu ile Mayıs ayı başında seçimler yapılarak yeni Cumhurbaşkanı göreve başlayacaktı” diyen Tatar, ancak pandemi sürecine girildiği için kendisi ile ve diğer partilerle yaptığı istişarelerle başlayan bir çalışmanın ardından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Meclisinin koronavirüs salgını ile oluşan mücbir sebepleri göz önünde bulundurarak Anayasaya rağmen Cumhurbaşkanlığı seçiminin 11 Ekim’de yapılmasını kararlaştırdığını anlattı.
Tatar, hukukçuların ifadesine göre bu noktadan sonra sadece Meclisin bunu değiştirebileceğini, başka türlü bu tarihin değişmesinin mümkün olmadığını ifade ederek, şunları söyledi:
“Bu görüş Cumhurbaşkanlığı’nda geçen hafta yapılan toplantıda Meclis’te temsilcisi bulunan partilerin temsilcileri tarafından Sayın Akıncı’ya bildirmesine rağmen kendisinin hala seçimlerin öne alınmasını istemesi oluşan Meclis iradesini hiçe saymaktır.
Daha bir ay önce, televizyonlara çıkıp ‘halk seçim değil sağlık ve geçim derdindedir’ diyen Sayın Akıncı’nın şimdi farklı konuşması ciddi bir çelişkidir.
Sayın Akıncı samimi ise biz samimiyiz; Madem ki Rum tarafı ile kendisi temas kuruyor; kapıların sorunsuz açılması için kendisi ile bilimi, ilimi ve Sağlık Bakanlığımızın, önerilerini de dikkate alarak her türlü dayanışma ve işbirliğine varız.”
(BRT/MAIL)