Almanya’nın, 1 Temmuz’da başlayacak Avrupa Birliği (AB) Konseyi dönem başkanlığı, planlananın aksine yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının neden olduğu sağlık ve ekonomik kriziyle geçecek.
Alman hükümetinin, salgın nedeniyle önceliklerini değiştirerek Kovid-19’la mücadele ve AB içinde salgının sağlık, ekonomik ve sosyal sonuçlarını ele almak zorunda kalacağı belirtiliyor.
AB dönem başkanlığını 1 Temmuz’da Hırvatistan’dan devralacak olan Almanya, 6 aylık eylem planını Kovid-19 sağlık krizi etrafında şekillendirecek ve Avrupa’nın krizden daha güçlü çıkmasını sağlamak için çalışacak.
Almanya’nın AB dönem başkanlığında salgınla mücadelenin önemli yer tutması bekleniyor. Almanya, Kovid-19 krizinin yanı sıra AB’nin ekonomik problemleri ve İngiltere’nin AB’den ayrılması sorunu ile de ilgilenmek zorunda kalacak.
AB Komisyonu’nun Kovid-19’un ekonomik sonuçlarıyla mücadele için hazırladığı 750 milyarlık avroluk ekonomiyi kurtarma paketinin dağıtımı Almanya’nın dönem başkanlığında olacak.
AB’den ayrılan İngiltere ile ilişkilerin geleceği de bu dönemde şekillenecek.
Berlin’in dönem başkanlığı süresince Avrupa’daki ekonominin güçlendirilmesi ve sosyal dayanışmanın artırılması hedeflenirken, sağlık, iklim ve çevre konularının da gündemde olması bekleniyor.
AB’nin küresel olarak rolünün güçlendirilmesi, Çin ile stratejik iş birliği, Rusya ile ilişkiler, ABD-Çin gerilimi, Libya ve Doğu Akdeniz, dijitalleşme, hukukun üstünlüğü, Afrika ve finansal işlemler vergisi de bu dönemde ele alınacak konular arasında bulunuyor.
Almanya’nın, AB Konseyi başkanlığındaki programı da “ekonomik toparlanma ve sosyal iyileşmenin yanı sıra uzun vade için koronavirüs krizinin sonuçlarının üstesinden gelme” ilkesine dayanacak. Diğer ilkeler de “daha güçlü ve daha yenilikçi, sürdürülebilir, ortak değerlere sahip ve küresel olarak daha güçlü bir Avrupa” olarak ifade ediliyor.
Hırvatistan’ın mevcut AB Konseyi başkanlığına saygı için Almanya’nın AB Konseyi başkanlığı için ulusal programı, 30 Haziran’a kadar yayımlanmayacak.
“ALMAN HÜKÜMETİ İÇİN BÜYÜK BİR SINAMA”
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Almanya’nın AB dönem başkanlığı sorumluluğunu, Avrupa’nın tarihinde karşı karşıya kaldığı en zor dönemde üstleneceğini belirterek, “Salgının ortasında AB dönem başkanlığı Alman hükümeti için büyük bir sınama.” ifadesini kullanmıştı.
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Berlin Temsilcisi Alper Üçok, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Almanya’nın AB dönem başkanlığının Kovid-19 salgını dönemine denk gelmesinin, Almanya’nın bu süreçte salgından kaynaklanan olumsuz ekonomik görünüme yönelik AB çapındaki çalışmalara odaklanması sonucunu doğuracağını söyledi.
Almanya’nın, şartların oluşması halinde Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği’nin modernleştirilmesine yönelik sürecin başlamasına ilişkin birtakım ön çalışmaları tamamladığını aktaran Üçok, şunları kaydetti:
“Bu konuda bir adım atılması, şartların oluşmaması nedeniyle zor gözükmektedir. Ancak yine de özellikle Gümrük Birliği’nin modernleştirilmesi, AB-Türkiye Göçmen Mutabakatı’nın modernleştirilerek yenilenmesi, AB’nin Yeşil Anlaşması’na Türkiye’nin de eklemlenmesine yönelik çalışmalar ile Kovid-19’un tetiklediği bazı kilit sektörlerde küresel tedarik zincirlerinin Türkiye gibi AB’ye yakın bölgelere çekilmesi (near-shoring) konularında Almanya dönem başkanlığı esnasında birtakım ilerlemeler beklenebilir.”
“TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERİN DERİNLEŞMESİNE KATKI SAĞLAYABİLİR”
Alper Üçok, Almanya’nın AB dönem başkanlığında, Türkiye’nin taraf olduğu bazı bölgesel sorunlarda AB’nin daha aktif bir şekilde süreçlere katılmasının Türkiye-AB stratejik ilişkilerinin derinleştirilmesine de katkı sağlayabileceğini vurguladı.
Türkiye’nin AB’ye üyelik müzakere sürecindeki fasıllara ilişkin bu dönemde bir gelişme beklenmediğini aktaran Üçok, “AB-Türkiye ilişkilerinde bazı konularda pratik çözümlere ilişkin bir mekanizmanın oluşturulmasına yönelik çalışmaların sürdüğünü gözlemlemekteyiz.” dedi.
Üçok, Almanya’nın dönem başkanlığında, Türkiye ile göçmen anlaşmasında yer alan projelere yönelik AB finansal yardımlarında da büyük bir hızlanma olacağına işaret ederek, “Bu dönemde bu alanda yeni projelere destek konusunda da bir ilerleme öngörülmektedir. Almanya dönem başkanlığında, enerji alanında da, özellikle Türkiye-AB yenilenebilir enerji iş birliğinde olumlu bir döneme girilmesi beklenebilir.” diye konuştu.
“ÖNCELİK, KOVİD-19’UN SEBEP OLDUĞU SAĞLIK VE EKONOMİ KRİZİ OLACAK”
Avrupa Politika Merkezi (EPC) Kıdemli Politika Analisti Sophie Pornschlegel de Almanya’nın dönem başkanlığında önceliğin Kovid-19’un sebep olduğu sağlık ve ekonomi krizi olacağına işaret ederek, “Almanya, dönem başkanlığında Korona başkanlığı yapacak diyebiliriz.” ifadesini kullandı.
Pornschlegel, AB Komisyonu’nun 27 Mayıs’ta Kovid-19’un yol açtığı ekonomik etkileri gidermek için önerdiği 750 milyar avroluk kurtarma paketi yönetiminin Almanya’nın dönem başkanlığının en önemli bölümünü oluşturacağını vurgulayarak, “Her şey yolunda giderse temmuzda söz konusu paket için bir anlaşma görebiliriz. Temmuz sonrasına kalırsa bu iyi olmaz. Çünkü AB içinde ihtilafların büyük olduğunu gösterir.” şeklinde konuştu.
Almanya’nın dönem başkanlığında Brexit’in de gündemde olacağına işaret eden Pornschlegel, ekim ayı gibi anlaşma sağlanmasının beklendiğini aktardı.
Çin’e karşı AB’de ortak bir yaklaşım sağlanmasının Almanya’nın dönem başkanlığında aranacağını belirten Pornschlegel, AB’nin stratejik özerkliği, sanayi politikası ve dijital dönüşümünün de Berlin’in dönem başkanlığında odaklanacak konular arasında yer aldığını bildirdi.
“ALMANYA’NIN DÖNEM BAŞKANLIĞINDAN BEKLENTİLER YÜKSEK”
Sophie Pornschlegel, Almanya’nın dönem başkanlığından beklentilerin yüksek olduğunu, bunun Almanya’nın Avrupa’da ağırlığı olan büyük bir ülke ve Alman hükümetinin kriz yönetiminde iyi olmasından kaynaklandığını söyledi.
AB Komisyonu’nun önerdiği kurtarma paketinde anlaşma sağlandıktan sonra bunun yeşil bir ekonomi ile ilişkilendirilmesinin önem taşıdığını vurgulayan Pornschlegel, Almanya’nın bunu, diğer AB ülkelerini koordine ederek başarabileceğini kaydetti.
Dışarıdan baskının yüksek olduğunu, AB’ye üye 27 ülkenin 27 farklı dış politikası bulunduğunu ve Avrupa’nın savunma konusunda ABD’ye bağlı kalamayacağını belirten Pornschlegel, dış ve savunma politikasının, Almanya’nın dönem başkanlığında veya AB bütçesinde öncelikler arasında yer almamasının kendisini şaşırttığını söyledi.
Pornschlegel, Almanya’nın, AB dönem başkanlığında Türkiye ile ilişkilerine yönelik de, “Türkiye ile AB arasındaki ilişkiler kolay değil. Fakat Türkiye, Almanya için önemli bir ortak.” değerlendirmesinde bulundu.
AB Konseyi dönem başkanlığı, 6 aylık sürelerle üye ülkeler arasında dönüşümlü olarak üstleniliyor. Dönem başkanı ülke, AB Konseyi toplantılarını düzenliyor ve başkanlık ediyor. Aynı zamanda AB için öncelikli konuların belirlenmesini sağlıyor.
6 ay boyunca uzman düzeyinden bakanlık düzeyine kadar 1.500’den fazla toplantı yapılıyor.
Almanya, dönem başkanlığını 31 Aralık 2020’de Portekiz’e devredecek.
(BRT/AA)