Sağlık çalışanlarımız baş tacımız olsun şu saatten sonra…

Sağlık çalışanlarımız baş tacımız olsun şu saatten sonra…

Özel uçakların uçuşlarının durdurulduğu, tarifeli seferlerin ise planlandığı gibi devam edeceği açıklandı.

Halbuki daha geçenlerde ülkeye tarifeli uçuş yokken dahi ve girişler kapalı iken ayrıca karantina kuralı uygulanırken, özel jet uçağını ülkeye soktular. Şimdi özel uçakları kapatsalar ne yazar?

Ayrıca, pcr testi sonucu çıkıncaya kadar yurtcdışından gelenlerin karantinada kalması kararı verildi.  Tüm çırpınışlarımıza rağmen kapıları ardına kadar açıp, karantinasız ülkeye salmaladılar. Herifler soluğu berberde aldılar. İş işten geçtikten sonra da pcr testi çıkana kadar karantinada tutma kararı aldılar.

Hoş, pcr testlerinin kesin net sonuç vermediği ve güvenirliğinin yetersiz olduğunu Sağlık Bakanı kendi açıklamıştı. Test sonucu negatif çıkan birinin kesinlikle virüs taşımadığından emin olunamaz. Ama en azından risk bir oranda düşmüş olur.

Maliye Bakanı da, pandemi hastanesi için süratle çalıştıklarını açıkladı bugün. Yine iş işten geçtikten sonra. Bunu 60 gün kapalı kaldığımız sürede yapmalıydılar. Şimdi de her şey, hazır bir şekilde açılmaya gitmeliydik. Şuanda virüs ülkemizde mevcut. Ve kuluçka süresi sonunda 14 gün sonra ölümler başlayabilir. Bizim yönetenlerimiz ise halen “pandemi hastanesi için süratle çalışıyoruz” diyor.

Biliyor musunuz, kumar baronlarının baskıları sonucu bu karantina kuralının kaldırıldığı söyleniyor. Ben inanmak istemiyorum.

Her ne olursa olsun, Pandemi hastanesini yapamayan, sağlık sistemini hazırlayamayan, hekim ve hemşire sayısını artıramayan, test kitleri yetersiz olan bir ülkeyi yönetenlere ben, böyle bir dönemde karantinasız giriş kararını hiç ama hiç yakıştıramadım. Ne değişti 60 gün kapalı kaldığımız günden bugüne? Solunum cihazı sayısının bir miktar artırılması dışında…

Maske takma zorunluluğu sarpa sardı. Neredeyse kimse maske takmıyor artık. Ama ne bir kamu spotu görüyorum, ne açıklama ne de bir uyarı kamuoyuna. Sözde maskesiz sokağa çıkma yasaktır ama polisin bir yasal işlem yaptığını da göremedik.

Devlet kurumlarında ve devlet dairelerinde de hiçbir sağlık tedbiri ve önlem alınmadı.

Hükümeti alkışlamıştım, Güney’de çalışanlarla ilgili aldığı karar nedeniyle. Gidip çalışabilirsiniz fakat “git-gel olmamak şartı” ile denmişti. Oraya kadar hükümet edenler her kararında toplum sağlığını düşünmüşlerdi. Sonra ne olduysa oldu, bir haller oldular.

Jet uçağına ulandı da ulandı hatalar. Öncesinde ülke 60 gün süreyle kapatıldı. Doğru zamanda doğru kararlar alındı. Bakanlar kurulu kılı kırk yararak, tam sokağa çıkma yasakları, kısmı sokağa çıkma yasakları, şehirler arası geçiş yasakları, maske zorunluluğu gibi tüm tedbirler yerinde ve zamanında alındı. Gelişmeler takip edilerek sık sık kararlar değiştirilmiş olabilir fakat her şey olması gerektiği gibi yapıldı. Süreç iyi ve başarılı yönetildi. Polis devriyelerle sokağa çıkma yasaklarını iyice kolladı. Hükümet 50 civarı bakanlar kurulu toplantısı yaparak, soluksuz çalıştı. Toplum sağlığı için.

Sonra yavaşça açılmaya gidileceği söylendi, fakat neredeyse tüm sektörleri biranda açtılar. Yine de ülke virüsten arınmış durumda olduğundan çok da risk arz etmiyordu. Akabinde yurtdışında mahsur kalanların gelişlerinin sağlanması bizleri endişelendirse de karantina uygulamalarıyla bunun da üstesinden başarıyla gelindi.

Ülkeyi 74 gün boyunca virüsten arındırdıktan, güvenli bir ortam sağlandıktan sonra ise, kapıları ardına kadar virüse açtılar.

1 Temmuz itibariyle 3 günde 4 vaka ülkeye girdi. Bu sadece bilinenler.

Peki bundan sonra sağlık çalışanlarımızın hali ne olacak? Yetersiz sağlık sisteminde nasıl perişan olacaklar? Hekimler, hemşireler, hızır ekipleri, hastane personeli, güvenlikler ve ambulans şoförlerini ne zor günler bekliyor…

Hayatları kurtarmak için gecelerini gündüzüne onlar katacaklar. Sakın onları kırmayın.

Ve şu saatten sonra söylenebilecek tek şey… Özellikle maske ve fiziki mesafe kuralını hiç ihmal etmeyelim. Eğer birilerini baş tacı edeceksek, o kişiler şu saatten sonra yalnız ama yalnız sağlık çalışanlarımız olsun.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir