Ulusal Birlik Partisi Genel Sekreteri Ersan Saner Halkın Partisi’nin Gazi Mağusa, İskele, Yeni Boğaziçi İmar Planı’nın yürürlüğe girmemesi konusunda UBP’yi suçlamaya kalkışmasının doğru olmadığını” vurguladı.
“ Ulusal Birlik Partisi’ni tehdit etmek, kamuoyunda UBP aleyhine algı oluşturmanın kimsenin haddine düşmediğini” belirten Saner, “ İmar Planı’nın İçişleri Bakanlığı’nın gerekli bilgileri UBP’ye zamanında vermemesi, pandemi ve yapılan çalışmanın temel şehircilik parametrelerini karşılamakta yetersiz kalması nedeniyle geciktiğini” kaydetti.
Ersan Saner açıklamasında şunları belirtti
“Ulusal Birlik Partisi, köklü, Kıbrıs Türkü’nün takdiri ile defalarca hükümet kuran, ülkemize pek çok kalıcı eser kazandıran bir partidir.
Ulusal Birlik Partisi Devlet için, halk için doğru ne ise onu yapar. UBP’yi şu veya bu şekilde tehdit etmek, kamuoyunda aleyhine algı oluşmasını sağlamaya çalışmak kimsenin haddine düşmemiştir.
Gerçek ortadadır; yasakçı zihniyetten uzak, tamamen şehircilik formasyonu ile hazırlanıp mimarlık formasyonu içermeyen, ilgili kesimlerin üzerinde geniş mutabakat sağladığı, sürdürülebilir bir Gazi Mağusa, Yeni Boğaziçi, İskele İmar Planı’nın yürürlüğe girmesi UBP’nin öncelikli hedefidir.
UBP’nin İmar Planı ile ilgili komitesinin Başkanı olarak 26 Aralık 2019’da Şehir Planlama Dairesi’nden talep ettiğimiz bilgiler ancak 2 Temmuz tarihinde tarafımıza gönderilmiştir.
Bize göre ülkedeki birçok kesimin büyük tepkisini çeken, insanların mülklerini mülk olarak göremeyen, devleti ağır tazminat yükü altında bırakabilecek bir Plan ülkeye yarar sağlamaz.
Gündemde olan İmar Planı’nda halen ele alınması ve düzeltilmesi gereken birçok sorun ve faktör bulunmaktadır.
Şöyle ki: Plan temel şehircilik parametrelerini karşılamamaktadır. Planda İmar kapsamı içine alınacak bölgenin ulaşım, eğitim, turizm, konut, yat limanı ve yeşil alan v.b. çözümler yeterince yer almamakta veya hiç bulunmamaktadır.
Planla ilgili yaptığımız tespitler çerçevesinde UBP İmar Komitesinin sürdürülebilir bir plan ortaya koymak adına saptamış olduğu birçok konu ve bu konularla ilgili önerileri mevcuttur.
Örneğin,üzerinde çalışılan imar planı kapsamında, planlama alanı içerisinde sadece Gazimağusa merkez (Karakol Sakarya ve Ayluga Bölgesi) ile İskele Haravgi bölgesi hariç gerçek anlamda 2 katın üzerinde bina inşa etmek mümkün değildir.
En basit şekli ile, Mağusa’nın en yaygın yerleşim bölgesi olan ve imar planında KA-7 olarak belirlenen bölgenin toplam büyüklüğü yaklaşık 112 hektardır. Bu 112 hektarın yaklaşık 76 hektarlık kısmının yapılaşması tamamlanmış ve bu bölge yaklaşık 7 bin 700 konut ihtiva etmektedir.
Durum bu iken hazırlanan İmar Planı ile mevcut yapılaşan alanın yarısından daha az bir bölümde, 36 hektarlık bir alana 8 binin üzerinde konut yapılması öngörülmektedir. Sadece bu konu bile Gazimağusa kentine gelecek yoğunluğun değerlendirilmesi için çok önemli bir eksiklik ve bir faktör olarak karşımızda bulunmaktadır.
Hükümetin Maraş’ı açma politikasına rağmen söz konusu İmar Planı’nın bu açılımı hiçbir şekilde karşılamadığı gözlemlenmektedir.
İmar Plan’ında bunlara benzer daha birçok eksiklikler mevcuttur.
Tekrar vurgulamakta fayda görüyorum: UBP olarak sürdürülebilir bir İmar Planı ortaya çıkar, yasal süreç tamamlanır ve toplumsal mutabakat oluşursa Plan’a destek veririz. Aksi takdirde bu konudaki tutumumuzdan geriye adım atmamız söz konusu değildir. Halkın Partisi’nin bu gerçekleri bilerek kararını vermesi gerekmektedir.
UBP’si tarihi boyunca iktidar uğruna ilkelerinden, duruşundan, politikalarından vazgeçen bir parti hiç olmadı, olmayacak.