Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet’in, geçen yıl 28 Mayıs’ta saat 03.50’de plazanın 20’nci katından düşerek, hayatını kaybetmesiyle ilgili Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın ‘cinayet’, ‘nitelikli cinsel saldırı’ ve ‘hürriyeti tehdit’ suçlarından Ankara 31’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuklu yargılandıkları davada yeni gelişme yaşandı.
’18 dakika içeride kaldılar, delilleri kararttılar’
Dava aşamasında Şule Çet’in avukatları, güvenlik görevlilerinin ifadeleri doğrultusunda olay saatinin 03.50 olduğunu, kamera saatine göre 04.08’de ofisten çıktıkları görünen sanıkların 18 dakika içeride kaldıklarını ve delilleri kararttıklarını ileri sürdü. Sanıklardan Çağatay Aksu’nun avukatı Levent Erkmen ise, mahkemeye verdiği dilekçede, müvekkilinin içeride 18 dakika kalmadığını, olayın hemen ardından ofisten çıktığını beyan ettiğini, sanıkların olayın ardından telefon görüşmelerini belirleyen HTS kayıtlarındaki saatlerle, güvenlik kamerası saati arasında çelişki bulunduğunu belirterek, güvenlik kamerası saatlerinin doğru olup olmadığının tespitini talep etti.
Bunun üzerine mahkeme, sanık avukatı Levent Erkmen’in talebi üzerine, sanıklar Aksu ve Akand’ı plazaya girerken, olayın ardından ofisten çıkarken görüntüleyen güvenlik kamera saatlerinin doğru olup olmadığının sorulmasına karar verdi.
‘Kamera saati 10-11 dakika ileride’
Mahkemenin talebi üzerine yönetim, plazadaki güvenlik kamera saatlerinin 10-11 dakika ileride olduğu bilgisini verdi.
Plaza yönetiminin mahkemeye gönderdiği cevap yazısında şu ifadeler yer aldı:
“Yönetimimize sorduğunuz kamera saatlerinin olay anında 10-11 dakika ileri olduğunu, kamera sistemlerinin takılmasından sonra herhangi bir saat ayarı yapılmadığını ve mevcut durumda 10-11 dakikalık kamera saatinin ileri olduğu durumunun devam ettiğini arz ederiz.”
Avukat Levent Erkmen’in iddiasına göre, mahkemeye gelen bilgi ışığında sanıkların olaydan sonra ofiste kaldıkları sürenin 5-6 dakika olduğu ileri sürüldü.
Kaynak: DHA