Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, 2020-2021 Adli Yılı’nın ilk günü nedeniyle basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Her yıl 16 Eylül’de başlayan adli yılın bu yıl pandemi sonucu oluşan şartlar nedeniyle erkene çekildiğini hatırlatan Şefik, olası bir 2’nci dalga öncesi davaların başlaması ve devamı için adli tatilin kısaltıldığını ifade etti.
Yüksek Mahkeme Başkanı, pandemi koşullarının farklı çalışma yöntemlerini de beraberinde getirdiğine işaret ederek, sözkonusu çalışma sistemini anlattı.
Basın toplantısında mahkemenin sorunlarına da işaret eden Narin Şefik, bina ve personel sıkıntısının hala devam ettiğini kaydetti.
Lefkoşa’daki mahkeme binalarının artık yeterli olmaktan çok uzak olduğunu, atılmaya çalışılan adımların da hep yarım kaldığını belirten Şefik, Lefke mahkeme binasının tadilatının da hala başlayamadığına dikkat çekti.
Personel sayısının yetersiz olduğunu, gelen memurların da kamu içinde başka kurumlara kaymaya çalıştığını ifade eden Şefik, bunun ancak yasal tadilatla önlenebileceğini kaydetti.
İcra ve tebliğ, mazbata ve iptokli malların satışı konusunda yaşanan sıkıntıların sürdüğüne işaret eden Yüksek Mahkeme Başkanı, sıkıntıların gerek yasal mevzuat, gerek personel, gerekse araç yetersizliğindan kaynaklandığını anlattı.
Şefik, “mahkemeye geliyorsunuz hüküm alıyorsunuz. Bazı durumlarda davalı gelip bunu ödüyor, sorun olmuyor. Ama davalı ödemediği takdirde ya icra, ya mazbata ya ad ipotekli mal satış. Üçünde de sorun var. Bence bunu polisin yapmaması gerekir bunu mahkeme bünyesinde mazbataların tahsil edilmesi gerekir. İpoetkli mal satış konusunun da tapudan değil yine mahkeme bünyesine verilmesi lazım. En azından bizim kontrol edebileceğimiz, başka kurumların ilgilenmediği ya da söz hakkı olmadığı bütün bu sorunların çözümlenmesi gerekir. Bizim kendi uhdemizde olan icrayı da yasal mevzuatın belirginleştirilmesi, düzeltilmesi ve ambarımızın da verilmesi gerektiğini düşünmekteyim” dedi.
Kaza mahkemeleri, Ağır Ceza ve Yüksek Mahkeme’nin önündeki dava sayılarını paylaşan da Narin Şefik, yargıç sayılarının ve atanan yargıçların sayısının yetersiz olduğunu, bina sıkıntısının çözülmesi halinde yargıç sayısını da artırabileceklerini kaydetti.
Narin Şefik, Yüksek Mahkeme yargıç sayısının ise ancak Anayasa değişikliği ile artırılabileceğine dikkat çekerek, birçok farklı görevi yürüten Yüksek Mahkeme yargıçlarının dava bazında da sıkışıklık yaşadığını anlattı.
Şefik, “Yüksek Mahkemenin aşırı bir yükü olduğu ve bu yükü yavaş yavaş kaldıramadığı ve gecikmelerin yaşandığı bir gerçektir.Şu anda sadece tek bir maddeyle ilgili bir anayasa değişkliği var. Halkoylamasına sunulacak olan tek bir maddedir. O da yüksek mahkeme yargıç sayısının artırılmasını öngören bir maddedir. Sayının artırılması talebinin nedeni yüksek mahkemenin yapması gereken hususların yetiştirilememesidir. Yetiştirilememesinin neticesi nedir? Yargı bugüne kadar en güvenilir kurumlardan bir tanesidir. Eğer Yüksek Mahkeme beklenileni sunamazsa tabii ki bu güvenli kurum konumu sorgulanabilir. O nedenle sayının artırılma nedeni siyasal içerikli değildir. Sadece zaruret ve ihtiyaçtan doğan bir taleptir” dedi.
Yüksek Mahkeme Başkanı, global bir anayasa değişikliğinin çok zor olduğuna dikkat çekerek, Anayasa değişikliğinde çok maddeli değişikliklerin halktan onay alma olasılığının düşük olduğunu kaydetti.
Halkoylamasının arkasında yatan nedenler konusunda halkı 12 Ağustos’a kadar bilgilendireceğini ifade eden Narin Şefik, siyasilerin de halka bu konuda olumlu görüşler aktaracağına olan inancını dile getirdi.
Şefik, “halka bilgi verilmesini düşündüğüm için sessiz olması gereken yargı ses çıkarıyor bu konuda. 12’sine kadar da birkaç kez daha konuşacağım, izah etmeye çalışacağım. Baronun da bu konuda konuşacağını düşünüyorum. Tabii ki halkın iradesi ne olur bilemiyorum. Saygı duymaktan başka yapacak birşeyimiz yoktur. B planı olması mümkün değil. Çünkü yok. Halk onaylamadığı takdirde Yüksek Mahkeme yargıç sayısı artamaz. Artamazsa da size izah ettiğim zor koşullar devam eder” dedi.
Olası erken genel seçimin aynı yasayla yapılmasının zorluğuna da işaret eden Şefik, “aynı yasayla aynı şekilde seçim zor. Mevcut koşullarda seçime gitmek insan haklarına da aykırı” dedi.
Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, Mahkemelere ayrılan bütçenin yetersizliğine de işaret ederek, devletin üç ayağından biri olan yargıya ayrılan ve KKTC bütçesinin yüzde 0.66’sına denk gelen bütçenin düşündürücü olduğunu söyledi.
(BRT)