Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, ülkenin ve milletin güvenliğini sağlamak amacıyla, yurt içerisinde ve yurt dışında PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ dahil terör örgütlerine karşı mücadelesini kararlılıkla sürdürdüğü belirtildi.
Eylül ayı içerisinde PKK/KCK terör örgütü mensuplarının, yurt içine geçişini kısıtlamak, yurt içinde/dışında barınmasını engellemek ve eylem kabiliyetini yok etmek maksadıyla; yurt içinde 5’i büyük çaplı, 8’i orta çaplı, yurt dışında 2 büyük, 6 orta çaplı olmak üzere toplam 21 operasyon icra edildi.
İcra edilen operasyonlar neticesinde son bir ayda yurt içinde 46, yurt dışında 61 olmak üzere toplam 107 terörist etkisiz hale getirildi.
Açıklamada, teröristler tarafından kullanılan 139 adet silah mevzi, sığınak, barınak, mağara ve deponun bulunarak kullanılamaz hale getirildiği belirtildi.
Diğer yandan, Irak Merkezi Yönetimi ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi arasında 09 Ekim’de imzalanan ve PKK’nın Sincar’daki varlığını sonlandırmayı amaçlayan anlaşmanın önemli olduğunun değerlendirildiği ve desteklendiği ifade edildi.
Hudut Güvenliği
MSB’nin açıklamasında, hudut güvenliğinin, alınan tedbirler artırılarak hudut birlikleri tarafından 7 gün 24 saat esasına göre sağlandığı belirtildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Hudut birliklerimize yönelik her türlü taciz ve saldırılara meşru müdafaa çerçevesinde tereddütsüz olarak karşılık verilmektedir.
PKK/PYD-YPG terör örgütünün finans kaynaklarından kaçakçılık ve uyuşturucu ile mücadeleye yönelik hudut hattında alınan tedbirler ve icra edilen operasyonlar neticesinde çok sayıda; silah, mühimmat ve yasa dışı malzeme ele geçirilmiştir. Sınır kontrolleri kapsamında etkin tedbirler alınmaya devam edilmektedir.
Ayrıca, 2020 yılı içerisinde Suriye hudut hattında 14 tünel tespit edilerek, bir daha kullanılamayacak şekilde imha edilmiştir.
Sınır Fiziki Güvenlik Tedbirleri kapsamında; Suriye sınırında 832 Km. İran sınırında ise 139 km olmak üzere toplam 971 km Modüler Beton Duvar (MBD) inşa edilerek hudut emniyet tedbirleri artırılmıştır.”
Suriye
Açıklamada, FKH/ZDH/BPH alanlarında Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından, Suriyelilerin huzur ve güvenliği ile hudutların emniyetinin sağlanması maksadıyla faaliyetlerin büyük bir özveri ve kararlılıkla sürdürüldüğü belirtildi.
Türkiye’nin İdlib’de, Barış ve istikrarın sağlanmasına yönelik 5 Mart 2020’de yapılan mutabakat çerçevesindeki taahhütlerini yerine getirdiği, ateşkesin muhafazası, masum insanların gönüllü, güvenli ve saygın şekilde evlerine dönebilmeleri ve yeni bir insanlık dramının yaşanmaması için gereken gayreti göstermeye devam ettiği vurgulandı. Bu kapsamda, RF ile koordinasyon ve İşbirliğinin de sürdürüldüğü belirtildi.
“GKRY’nin bir Korgeneralinin bölgede olduğu bilgileri mevcuttur”
Azerbaycan’daki gelişmelere de yer verilen açıklamada, Ermenistan’ın, 27 Eylül 2020’de başlattığı acımasız saldırılarına, 10 Ekim’de ilan edilen ateşkese rağmen, doğrudan sivilleri ve yerleşim yerlerini hedef alarak devam ettiği hatırlatıldı.
Açıklamada, Ermenistan’ın anlaşmalarla yasaklanmış silah ve mühimmat kullanarak, masum sivilleri, sivil yerleşim yerleri ile kamu binalarını hedef almasının aleni olarak savaş ve insanlık suçu olduğu belirtilerek, şu ifadeler kullanıldı:
“Hedef gözetmeyen bu saldırılar esnasında, şu ana kadar 50’ye yakın Azerbaycan’lı sivil hayatını kaybetmiş, 300’e yakın sivil yaralanmış, binlerce ev ve kamu binası kullanılamaz hale gelmiştir. Ermenistan, bu saldırılarıyla bir kez daha bölgede barış ve istikrarın önündeki en büyük engel olduğunu göstermiştir.
Diğer yandan, Ermenistan’da PKK /YPG’lilerin varlığına ilave olarak Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin bir Korgeneralinin bölgede olduğu ve Ermeni milisleri, PKK/YPG terör örgütü mensuplarını ve farklı ülkelerden paralı askerleri eğittiği bilgileri mevcuttur. Bölgede barış ve istikrar için, Ermenistan bu terörist ve paralı askerleri geri göndermeli, saldırılarına ve Azerbaycan topraklarındaki haksız işgaline son vermelidir.”
“Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ilişki, gerçek kardeşlik ilişkisidir”
Azerbaycan meşru müdafaa hakkı kapsamında, kendi halkını ve toprak bütünlüğünü korumak ve vatan topraklarını Ermeni işgalinden kurtarmak maksadıyla kendi topraklarında başlattığı harekatı başarıyla sürdürdüğü belirtildi.
Açıklamada, “Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ilişki, gerçek kardeşlik ilişkisidir. Bu kardeşlik bizim için vazgeçilmezdir. Azerbaycan Türkü kardeşlerimizin haklı davasında bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da yanlarında olacağız. Öz topraklarını Ermeni işgalinden kurtarırken şehit düşen kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.” ifadelerine yer verildi.
Doğu Akdeniz’deki gelişmeler
Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, Doğu Akdeniz’deki gelişmelere de yer verildi.
Oruç Reis Araştırma gemisinin 12 Ekim’den itibaren, Türkiye kıta sahanlığı içerisinde daha önceden belirlenen program dahilinde faaliyetlerine yeniden başladığı ifade edilerek, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Karadeniz ve Doğu Akdeniz’de faaliyet gösteren tüm sismik araştırma ve sondaj gemilerine refakat ve koruma görevine devam edildiği bilgisi paylaşıldı.
Ayrıca açıklamada, “Türk Silahlı Kuvvetleri Ege’de, Doğu Akdeniz’de ülkemizin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hak, alaka ve menfaatlerini korumaya, Kıbrıs Adası’nda uluslararası garanti ve ittifak antlaşmaları doğrultusunda barış ve güvenliğin teminatı olmaya devam edecektir. Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Doğu Akdeniz’den adeta dışlanarak bölgedeki doğal kaynakların paylaşılmasına yönelik girişimler kesinlikle kabul edilmeyecektir.” denildi.
NAVTEX
MSB’den yapılan bilgilendirmede, son dönemde kamuoyunun gündemine gelen NAVTEX mesajlarına ilişkin olarak, bu mesajların, seyir tehlikelerinin denizcilere ulaştırılmasını sağlayan bir seyir emniyet hizmeti olduğu hatırlatılarak, bu hizmetin, dünya üzerindeki 21 ayrı seyir bölgesinde uydu haberleşme sistemleri ve yer istasyonları ile sunulduğu bilgisi paylaşıldı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“2009 yılında deklare ettiğimiz NAVTEX Servis sahalarımız dâhilindeki seyir uyarılarını; Samsun, İstanbul, İzmir ve Antalya’da bulunan dört istasyondan Türkçe ve İngilizce olarak yayınlamaktayız.
Ancak bazı yayınlar, Yunanistan ve GKRY tarafından, uluslararası hukuka aykırı bir takım mesnetsiz iddiaları desteklemek maksadıyla, Türk NAVTEX servis sahası yetkisindeki bölgeleri de kapsayacak şekilde sistemin amacının dışında yapılmaktadır.
Bu gibi durumlarda, bölgede yetkili NAVTEX istasyonumuz tarafından, düzeltici ve ikaz edici nitelikte NAVTEX’ler yayınlanmaktadır. Bu çerçevede, NAVTEX servis sahamız içerisinde uluslararası hukuka uygun olarak denizde can ve mal emniyetine yönelik sorumluluklarımızı yerine getirmeye devam edeceğiz.”
Koronavirüsle mücadele
MSB, salgınla mücadelenin TSK’nın harekat, tatbikat ve eğitim ile tüm diğer faaliyetlerine ara vermeden ve COVID-19 tedbirlerine sıkı bir şekilde uyarak sürdürüldüğü bilgisini paylaştı.
Bu çerçevede Milli ve Çok Uluslu tatbikatların icrasına salgından etkilenmeden devam edildiği belirtildi.
Bu kapsamda, 17-27 Ekim tarihleri arasında, mayın harbi unsurlarının birlikte çalışabilirliğini geliştirmek amacıyla, İzmir Körfezi’nde, NATO Deniz Mayın Grubu, Romanya, Bulgaristan ve ABD unsurlarının katılımıyla, Türkiye’nin ev sahipliğinde Nusret Tatbikatı icra edileceği ifade edildi.
Ayrıca, 18-21 Ekim tarihleri arasında Polatlı’da, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri unsurlarının katılımıyla Ateş Serbest Faaliyeti icra edilecek. Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde bulunan silah ve sistemlerle gerçek mühimmatın da kullanılacağı eğitimlerle, silah sistemlerinin etkinliğinin, ateş gücünün, personelin yüksek eğitim seviyesinin ve kuvvetler arası koordinasyonun ortaya konulması hedefleniyor.
26 Ekim-06 Kasım tarihleri arasında ise Konya’da, Deniz ve Hava Kuvvetleri ile Jandarma Genel Komutanlığı unsurlarının katılımıyla, tehdit altında personel kurtarmaya yönelik Milli Anadolu Ankası Tatbikatı icra edilecek.
Açıklamada, Silahlı Kuvvetlerinin harbe hazırlık durumunu en üst seviyede idame etmek, her yönüyle etkinliğini, caydırıcılığını ve saygınlığını sergilemek maksadıyla milli ve çok uluslu tatbikatların icrasına devam edileceği belirtildi.
MSÜ’de eğitim tedbirlere dikkat edilerek başladı
Üstün nitelikli subay ve astsubaylarımızın yetiştiği Milli Savunma Üniversitesinin (MSÜ), 2020-2021 Eğitim ve Öğretim yılı faaliyetlerine salgınla mücadele tedbirlerine dikkat edilerek başlanmıştır.
15 Temmuz’dan bu yana 20 bin 312 personel ihraç edildi
Açıklamada, FETÖ ile mücadelenin ilgili kurumlarla koordineli olarak, yeni bilgi, belge ve veriler ışığında kararlılıkla sürdürüldüğü belirtilerek, “Bu kapsamda yürütülen soruşturmalar neticesinde, 15 Temmuz 2016 tarihinden bugüne, toplam 20 bin 312 personel Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edilmiştir. 4 bin 682 personel hakkında ise adli ve idari süreç devam etmektedir.” denildi.
TRT