Yapımı oldukça zahmetli olan ve bağışıklık sistemini güçlendirdiği belirtilen tirit yemeği, yaklaşık 6-8 saat ateşte pişen kuzu eti, kemik suyu ve lavaş ekmek ile hazırlanıyor.
Yemek, müşterilerin isteğine göre yoğurt ve sarımsakla servis ediliyor.
Daha çok serin havalarda tüketilen, özel günlerde, bayramlarda ve düğünlerde misafirlere ikram edilen tirit, salgın dolayısıyla getirilen kısıtlamalardan dolayı sadece paket olarak servis edildiği için beklediği ilgiyi göremedi.
Sağlık Bakanlığınca açıklanan koronavirüs (Covid-19) risk haritasında “mavi” kategoride yer alan ve kontrollü normalleşmeyle lokanta ve restoranların yüzde 50 kapasiteyle müşteri kabul etmeye başladığı kentte vatandaşlar, uzun süredir hasret kaldıkları tirit yemeğini tüketmeye başladı.
Restoran işletmecisi Faruk Akbaş, Şanlıurfa’ya özgü olan tiritin bölgede yetiştirilen kuzu etinden yapıldığını, bu yemeğin içerisine şifalı olduğu bilinen safran bitkisinin de konulduğunu anlattı.
Şanlıurfa’da yapılan tiritin diğer bölgelerde hazırlanan yemekten farkı olduğunu aktaran Akbaş, şunları anlattı:
“Şanlıurfa’da tirit yiyen herkes tadının farklı olduğunu söylüyor. Tirit yerinde ve sıcak olarak tüketilmesi gereken bir yemeğimiz. Pandemide getirilen kısıtlamalar dolayısıyla paket olarak evlere servis edebiliyorduk ancak yerinde sıcak olarak yemek gibi olmuyordu. Lokanta ve restoranlarımız tedbirler kapsamında açılınca vatandaşlarımız özlediği bu lezzete kavuşmanın sevincini yaşıyor. Tiritin Şanlıurfa’ya ait yöresel bir yemek olduğu tescillenmiştir. Türkiye’deki tüm vatandaşlarımızı gastronomi kentimize tirit yemeye davet ediyoruz.”
TRT