CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Down Sendromlular Farkındalık Günü’nde, 21 farklı şehirden down sendromlu bireyler ve aileleriyle video konferans toplantısında bir araya gelerek, sorun ve taleplerini dinledi.
Kılıçdaroğlu, dil terapisti alanında yetişmiş eleman sorununun bulunduğunu, işsiz insanların bu alana yönlendirilmesi durumunda bu konunun çözülebileceğini söyledi.
Çocukların ayrıştırılmaması ve farklı bir statüye tabi tutulmaması gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, kaynaştırma eğitiminin önemine işaret etti. Bu konuda da asıl görevin Milli Eğitim Bakanlığına düştüğünü dile getiren Kılıçdaroğlu, CHP’li belediye başkanlarına yoksul mahallelerden başlayarak ihtiyaç sahibi ailelerin çocukları için kreş açması talimatı verdiğini kaydetti.
Kılıçdaroğlu, böylece annelerin çocuklarını güven içinde getirip kreşe teslim edebileceğini ve kreşte çocuğun sosyal gelişimini büyük ölçüde tamamlayacağını ifade ederek, down sendromlu çocukların ayrıştırılmaması, arkadaşlarıyla beraber bir arada olması gerektiğini dile getirdi.
Görüşmede fırsat eşitsizliği konusunun gündeme geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, down sendromlu çocukların yanı sıra bedensel engelli çocuklar için de benzer sorunların yaşandığını vurguladı.
Devletin belli görevleri yerine getirmesi ve vatandaşın sorununu çözmesi gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, sosyal devlet kavramının önemine değindi. Kılıçdaroğlu, “Değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen madde, ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti demokratik, laik, sosyal, hukuk devletidir.’ Bu maddenin değiştirilmesi dahi teklif edilemez. Yani vatandaşların devletin güvencesi altında olduğu algısını pekiştirmek için aslında bu madde konmuştur oraya.” diye konuştu.
“Çocuklar da oy kullanmak istiyorlar”
Kılıçdaroğlu, down sendromlu çocuklar için aşı önceliği konusunda taleplerin iletildiğini aktararak, şöyle devam etti:
“Sağlık Bakanı ile görüşürüz en azından down sendromlu çocuklarımıza aşının bir an önce yapılmasını isteyebiliriz. Zaten yerleri belli, aileler, çocuklar belli. Dolayısıyla aile hekimlerine bu konuda talimat verilebilir ve aile hekimleri bu aşıları süratle yapabilirler.
Çocuklar da oy kullanmak istiyorlar. Doğru. Oy hakları var, kullanmaları gerekiyor. Birlikte mücadeleyi yaparız, mücadeleyi yaparsak sonucu da alırız. Buna inanıyorum.
Down sendromlu çocuklarımızın şu veya bu şekilde belli bir alanda istihdam edilmeleri, sigortalı olmaları, primlerinin yatması lazım. Bu çocuklarımız belli bir yerde çalışırken en azından onların sosyal güvenlik primlerini iş veren değil doğrudan doğruya devlet yatırabilir. Bu aynı zamanda iş veren açısından down sendromlu veya engelli bir çocuğumuzun istihdamına da kolaylık sağlar. İş veren açısından yük daha az olmuş olabilir.”
“Annelerin belli bir zaman dilimi içinde emekli edilmeleri lazım”
Kılıçdaroğlu, down sendromlulara lise diploması verilmemesi dolayısıyla üniversiteye girememesi konusunun üzerinde durulması gerektiğini belirterek, “Çünkü down sendromlu çocuklarımızın bazen üstün yetenekleri, bize göre çok daha nitelikli, özel yetenekleri olabiliyor. Bu özel yeteneklerin mutlaka keşfedilmesi ve bu alanda bu çocuklarımızın eğitilmesi gerekiyor.” dedi.
Bu çocukların annelerinin emekli olmayı istediğini aktaran Kılıçdaroğlu, “Annelerin emekli olması lazım. Çünkü çocuk ve anne arasındaki ilişki, doğanın getirdiği özel bir ayrıcalık. Dolayısıyla anne işini bırakmak ve çocuğuna daha fazla zaman ayırmak zorunda. Bizim dil terapisti bulamadığımız, çocuklarımıza özel eğitim verecek öğretmen bulamadığımız ortamlarda bu görevi tümüyle anneler üstleniyorlar. Annelerin sosyal güvenlik primlerinin devlet tarafından yatırılması ve onların belli bir zaman dilimi içinde de emekli edilmeleri lazım.” değerlendirmesini yaptı.
Kılıçdaroğlu, down sendromlular için iş alanları yaratılması gerektiğini vurgulayarak, engellilere özel sektör ve kamu için ayrılmış bir kontenjan bulunduğunu kaydetti. Kemal Kılıçdaroğlu, bu kontenjanda çok sayıda boşluk bulunduğunu belirterek, devletin bu kontenjanları doldurmadığını savundu.
Down sendromlu çocuğunu hastaneye yatırması gereken bir ebeveynin, çalıştığı kurum tarafından refakatçi izni almakta zorlanmasını söylemesi ve bununla ilgili kanuni düzenlemenin yapılmasını talep etmesi üzerine Kılıçdaroğlu, bunun ciddi bir sorun olduğunu ifade etti.
Kılıçdaroğlu, aileye refakat zorunluluğunu öngören bir rapor verilebileceğini vurgulayarak, “Çocuğun down sendromlu olması, anne ve babanın çocuğun davranışları, talepleri konusunda daha duyarlı olacakları, çocukla anne veya baba arasındaki iletişimin daha sağlıklı olabileceği kanaatindeyim.” dedi.
Sosyal devletin yapması gereken temel görevlerden birisinin de her ailenin asgari gelir güvencesini sağlamak olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, aile destekleri sigortasının çıkması gerektiğini belirtti.
Ailelerin yardımlarla geçinemeyeceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Yardım bugün var yarın yok. Ama ben nasıl emekli aylığı alırken hak talebinde buluyorsam, ‘Bu emekli aylığı az, benim emekli aylığımı artır’ diyorsam, aile destekleri sigortası olduğunda da bunu bir hak olarak herkes talep edecek sosyal devletten. Bunun olması lazım.” değerlendirmesinde bulundu.
TRT