13 Mart 2020 tarihinden beridir, gerek Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi gerek hekim olan vekiller gerekse de tıp doktorlarının bağlı bulunduğu örgüt Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, her fırsatta evlere kapanmanın, maske takmanın PCR testi yaptırmanın öneminden bahsetmiyor mu?
Tam 1 yıldır esnaf ve iş yerleri devamlı surette emrivaki, zoraki, yasaklarla kapatılmıyor mu?
Temiz hava almak, sağlık yürüyüşü yapmak için eşiyle, çocuğuyla, arkadaşıyla birlikte sokağa çıkan insanların dahi polisler tarafından önü kesilip ceza yazılmıyor mu?
Bazı korkusuz tıp hekimlerinin “oksijen solunumu bakımından maske takmanın zararlı olduğu” uyarılarına rağmen, milletin oksijen alımı bile yasaklarla engellenmiyor mu?
Halen hafta sonu sokağa çıkma yasakları, iş yerlerinin zoraki kapatılması uygulamaları devam etmiyor mu?
Beyin hücrelerine ve bir takım zararları olduğu iddia edilen PCR testleri, gerek devlet gerekse de özel hastanelere ve sağlık merkezlerine yolu düşen herkese zoraki, emrivaki ve rızası olmadan yapılmıyor mu?
Sözde virüs bulaşmasından korunma amaçlı devam eden baskıcı uygulamalara; direk yaşam hakkına müdahale eden ve insanlara iş yerlerini kapatmaları, evlerine kapanmalarını dikte eden karar ve kurallara rağmen; önceki gün 3 bin kişinin bir araya toplandığı bir etkinlik düzenlendi.
Veee en önemlisi de, 24 Nisan Cumartesi günü, Bu Memleket Bizim Platformu tarafından, “Federasyon Yolunda Birlikte” sloganıyla düzenlenen bu etkinliğe, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği de destek verdi.
Yani ülkemiz tüm tıp hekimlerinin bağlı bulunduğu örgüt, binlerce insanın toplanıp hep birlikte yürüyeceği ve sloganlar haykıracakları bu mitinge açık destek verdi.
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, “üyelerimizi pandemi kurallarına uyarak, etkinliğe katılmaya ve destek olmaya davet ediyoruz” dedi.
Cenevre’de gerçekleşecek Kıbrıs Zirvesi’ni kotarmak, bu sözde pandemi döneminde bizim hekimlerimize mi kalmış?
Hani sağlık sistemi çökme tehlikesindeydi? Hani yoğun bakımların dolması riski vardı? Hani hekimler sürekli sosyal medya hesapları üzerinden vakaların patladığı uyarısında bulunarak, halka “artık yeter evlerinize kapanın” diyorlardı?
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?
Ne yapmaya çalışıyor acaba Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği?
Sağlığımızı kurtarmaya mı çalışıyor, başka şeyler mi kotarmaya çalışıyor?
Bu miting Cumartesi günü Lefkoşa İnönü Meydanı’nda yapıldı. Peyak binasını önünde toplanan eylemciler İnönü Meydanı’na yürüdü.
Bu sabah ilk işim mitinge yaklaşık kaç kişinin katıldığını öğrenmek oldu. Güvenilir kaynaklardan aldığım bilgiye göre, bu mitinge toplam 3 bini aşkın insan katıldı.
Eh şimdi pandemi gerçekse ve bunun esas doğrusu plandemi değilse bu vakalar mantıken patlayacaktır öyle değil mi?
E hani siz hekimlerin korktuğu, vaka artışı sonrası sağlık sistemi çökmeyecek mi?
Yoksa bu Covit, daha çok esnaflarda, dükkanlarda, sanayi bölgelerinde, butiklerde, kuaförlerde gezer de, miting alanlarında fazla bulunmaz mı?