DP Genel Başkanı, Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Kapalı Maraş’ın gerek ülke turizmi, gerekse ülke ekonomisi için önemli olduğunu söyledi.
Kıbrıs Türk halkının yıllardır adada yaşadığı haksızlıklar karşısında her zaman ayakta kalmayı ve haklarını savunmayı sürdürdüğünü ifade eden Ataoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun ardından da tüm dünyanın Kıbrıs Türk halkına uyguladığı ambargolara kimsenin ses çıkarmadığını belirtti.
Bakanlık basın bürosundan yapılan açıklamaya göre Ataoğlu, Adada yaşayan iki toplumun barış ve huzur içerisinde bir araya gelmesinin Güney Kıbrıs Rum yönetiminin sergilediği tutum nedeni ile her zaman yarım kaldığını dile getirerek, müzakerelerin siyasi eşitlik gözetilerek devletler düzeyinde yapılmasının gerekli olduğunu vurguladı.
MARAŞ SÜRECİNE DESTEK
Türkiye Cumhuriyeti’nin de en fazla hassasiyet gösterdiği konular arasında yer alan kapalı Maraş konusuna da değinen Ataoğlu, Kapalı Maraş’ın belli bir kısmının askerden arındırılması ile başlayacak sürece destek verdiklerini söyledi.
47 yıldır atıl vaziyette kalan Maraş’ın gerek hak sahiplerine verilmesi gerekse, ülke turizmine kazandırılmasının ülke ekonomisi açısından büyük önem taşıdığını söyleyen Ataoğlu, “süreci Anavatan ile iş birliği içerisinde götürme arzusunda olduklarını, atılan bu adımın doğru yorumlanmasını” istedi.
Ataoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kapalı Maraş kendisine has dokusu, denizi ve sahili ile sadece Kıbrıs’ın değil, Akdeniz’in paha biçilmez bir değeri. Yıllarca Kıbrıs’ta kapsamlı çözüm bulunacak ümidi ile tutsak edilen Maraş, artık yeni politikalarla hayat bulmaya başladı.
Türkiye ve KKTC Maraş konusunda yeterince beklemiştir. Bilal Ağa Mescidi’nin restore edilmesi, kamu alanlarındaki park ve bahçelerin yeniden bakımının yapılarak hizmet vermesi atılan önemli adımlardan olmuştur.
Kapalı Maraş’taki ikinci adımla yıllardır mallarına ve mülklerine gidemeyen hak sahiplerinin mülklerinin iadesini mümkün kılacak, bu son açılım önemli bir açılımdır.
Bu çerçevede, Bakanlar Kurulumuz tarafından kabul edilen kararla Kapalı Maraş’ın yüzde 3 buçuğuna tekabül eden bölgenin, askeri bölgeden çıkarılması bazı çevreleri rahatsız etmiş olsa da bu karar mülkiyet haklarına saygı ve hukuk çerçevesinde atılmış bir adımdır.
Bu adımla, iade talebiyle başvuran hak sahiplerine, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun bu yönde bir karar vermesine olanak sağlanacaktır.
“MARAŞ’I İYİ PAZARLAMAMIZ, ANLATMAMIZ GEREK”
Dünya artık değişik turizm aktivitelerine ihtiyaç duyuyor. Artık çoğu yerde deniz, kum, güneş var. Kapalı Maraş ve buranın pazarlanması bizim turizm pazarlamamız konusunda bizlere büyük ve farklı pazarlama avantajları sağlayacaktır. İnsanlar 50 yılı aşkın kapalı bir yeri görmek isteyeceklerdir. Bunu iyi pazarlamamız, anlatmamız gerekir.
Bu, başkalarının üzüntüsü üzerinden turizm yapmak olarak algılanmamalı. Bu bir gerçektir ve biz de farklılaştırılmış turizm olarak bunu kullanacağız. Eşi benzeri olmayan turizm aktivitesini kullanmak bizim en doğal hakkımızdır.
Dünyada bunun birçok örneği bulunmaktadır. Genelde bu tarz turizme Dark Turizm yada Hüzün Turizmi de denilmektedir. Kapalı Maraş, dünyada son yıllarda inşa edilen suni popüler turizm lokasyonlarından değil; nevi şahsına münhasır doğal güzelliğiyle bakir kalmış eşsiz bir değere sahiptir.
Ülkemizin en büyük gelir kaynağı turizm sektöründen geldiğini düşündüğümüz zaman ülkemiz ekonomisi turizm ile hayat bulacaktır. Bu fırsat ise ülke turizmi açısından büyük önem arz etmektedir.”