CTP, uzun bir aradan sonra eğitim ve öğretimin yüz yüze başlamasının sevindirici olduğunu belirterek, tüm öğrencileri, öğretmen ve velilere sağlıklı, güvenli, sürdürülebilir ve başarılı bir yıl diledi.
Plansızlık ve programsızlık nedeniyle eğitimin sorunlarla başladığını ifade eden CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın, “Bakanlık, ilgili paydaşlarla gerekli istişareleri yapmadan, konunun uzmanı kişileri devre dışı tutarak telafisi mümkün olamayacak yaralar açmıştır. Öğrencilerimizin bundan sonraki eğitim süreçlerinde sorunlarla karşılaşabilecekleri, başarılarının etkilenebileceği programlar uygulamaya koyulmuştur” dedi.
CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın yaptığı yazılı açıklamada, bu yıl kamu ilkokullarında okulların öğrenci sayısına bağlı olarak iki ayrı program öngörüldüğünü, birincisinin klasik program, bir diğerinin ise seyreltilmiş ve dönüşümlü program olduğunu kaydetti.
Esas sorunun seyreltilmiş ve dönüşümlü olarak adlandırılan programda olduğunu savunan Sorakın, “Eğitim bilimi ilkelerini ve bütün pedagojik yaklaşımları altüst bir anlayışla, kamu ilkokullarına devam eden öğrencilerimizin neredeyse yarısı heba edilmektedir” dedi.
Kamuda ilköğretim düzeyinde eğitim-öğretim faaliyetlerinin 111 okulda sürdürüldüğünü, bu okulların 18’inde öğrenci yoğunluğu nedeniyle seyreltilmiş-dönüşümlü program uygulandığını ifade eden Sorakın, ancak, kamu ilkokullarına devam eden toplam öğrenci sayısının yaklaşık olarak yüzde 50’sinin söz konusu 18 okulda öğrenim gördüğünü belirtti.
CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu’na bir dizi soru da yöneltti. Sorakın’ın soruları şöyle:
“Seyreltilmiş ve dönüşümlü eğitimin uygulanacağı okullarda, birinci ve ikinci periyotta öğrencilerin ara verilmeden 105 dakika sınıfta kalmaları öngörülmektedir. Bu süre sağlık açısından riskli değil mi?
Seyreltilmiş ve dönüşümlü eğitimin uygulanacağı okullarda, evde kalınacak günlerle ilgili herhangi bir plan veya programınız var mı?
Seyreltilmiş ve dönüşümlü eğitimin uygulanacağı okullarda 4’üncü ve 5’inci sınıflarda, iki haftalık toplam ders sayısı 35 dakikadan 42 ders olarak öngörülmektedir. Normal tedrisat uygulanacak olan okullarda ise iki haftalık toplam ders sayısı 40 dakikadan 72 ders olarak öngörülmektedir.
Bu duruma göre seyreltilmiş ve dönüşümlü tedrisat uygulanacak okullara devam eden öğrenciler, normal tedrisat uygulanacak okullara devam eden öğrencilere kıyasla özellikle Türkçe, Matematik ve İngilizce derslerinde yüzde 40 civarında bir kayıpla karşı karşıya kalacaklar. Oluşacak kayıpların nasıl giderileceğini planladınız mı?
Öğrencilerin gelişimi, kendilerini ifade edebilmeleri ve sosyalleşmeleri açısından çok önemli olan sosyal ve eğitsel etkinliklerin programlanmasında da anomaliler yarattınız. Normal tedrisat uygulanacak okullarda, bu etkinlikler 1’inci ve 2’nci sınıflarda iki haftada 240 dakika olarak öngörülmüşken, seyreltilmiş ve dönüşümlü tedrisat yapılacak okullarda ise iki haftada 70 dakika olarak öngörülmüştür. Çocuklarımızın yarısı okulda yaşıtları ile eğitsel ve sosyal etkinliklerle gelişirken, diğer yarısının evde ne yapacağını planladınız mı? Bu kayıpların hiçbir şekilde giderilemeyeceğini düşünemediniz mi?”
Erdoğan Sorakın, okulların açılmasıyla eğitim ve öğretimin niteliği ile ilgili herhangi bir planlama, programla yapılmadığının açık ve net bir şekilde ortaya çıktığını öne sürerek, fazla zaman kaybetmeden ilgili tüm paydaşlar ve uzmanlarla süratle bir değerlendirme süreci başlatıp yeni bir planlama yapması ve bu yanlıştan vazgeçilmesi gerektiğini söyleyerek “Beceremiyorsanız istifa ediniz” dedi.