Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs’ta iki taraf onay vermeden resmi müzakere sürecinin başlayamayacağını söyledi.
Tatar, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile New York’ta bir araya geldi.
BM Genel Sekreteri Guterres’in liderlerin onurlarına verdiği ve yaklaşık 2 saat süren öğle yemeğinin ardından BRT’ye açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Tatar, yemekte Kıbrıs Türk tezlerini yeniden sunduklarını, Rum liderin de kendi görüşlerini ifade ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığından verilen bilgiye göre, New York’ta oldukça yoğun temaslar ve toplantılar gerçekleştirdiğini ve BM Genel Sekreteri Guterres’in önce cumartesi günü baş başa sonra da bu yemekte kendilerine vakit ayırdığını anımsatan Cumhurbaşkanı Tatar, Guterres’in iki saatini ayırarak Kıbrıs meselesine verdiği önemi gösterdiğini söyledi ve kendisine teşekkür etti.
“’YARIN SABAH HALLEDECEĞİZ’ DİYE BİR DURUM YOK”
“Kıbrıs meselesini yarın sabah halledeceğiz” diye bir durum olmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, 60 yıldır süren bir sorunu kısa zamanda çözmek gibi acelenin içinde olunamayacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı olması öncesinde de bunları ifade ettiğini ve bu söylemleri ile seçildiğini anımsatan Tatar, kendisinden önceki bazı liderler gibi “3 ay içinde bu sorunu çözeceğini” hiçbir zaman söylemediğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar, “Tarihten ve uluslararası anlaşmalardan doğan, egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüz kabul edilmeden bizim resmi olarak müzakere masasına oturmamız mümkün değildir” dedi.
Rum lider Anastasiadis’in bunu başka yerlere çekmeye çalıştığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Jane Holl Lute’un ise başka bir göreve gidecek olduğunu hatırlattı.
Onun yerine atanacak yeni kişinin farklı bir pozisyona atanması ve bu sürece hareketlilik getirmesi gerektiğini de anlatan Tatar, sürecin Crans Montana’dan veya Berlin’deki noktadan devamına Türk tarafının karşı olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Tatar, geçmişte yaşananlar ile fırsatların geçmişte kaldığını söyleyerek, Genel Sekreter’in “iki taraf da onay vermeden bir görüşme başlatamam” dediğini anımsattı. Şartların ve ortak bir zeminin oluşması gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, çalışmaları Jane Holl Lute’un bıraktığı noktadan sürdürecek bir isimle yola devam edileceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar, “Ancak farklı oyunlar da oynanabilir. İşi farklı yerlere götürebilecek, görüşme sürecinin derhal başlamasına yönelik bir algı yaratılması ile Rum tarafının işine gelecek bir takım emrivakiler de olabilir. Bunlara açık ve net karşı çıkacağım. Türk tarafının temsilcisi olarak İsviçre’de ortaya koyduğum 6 maddelik önerinin, egemen eşitliğimiz ve uluslararası statümüzün kabulü olmadan bizim herhangi bir resmi müzakere sürecine girmemiz mümkün değildir” dedi.
“YENİ TEMSİLCİNİN LUTE’UN ÖTESİNDE YETKİLERİ OLMAMALI”
Atanacak yeni temsilciyle görüşeceklerini, ancak bu şahsın yetkilerinin Jane Holl Lute’un yetkilerinin ötesinde olmaması gerektiğini söyleyen Tatar, olası farklı bir oyuna karşı danışmanlar, Türkiye ile birlikte ortaya konulan pozisyonun korunacağını belirtti.
Kıbrıs’ta teknik komitelerin çalışmaların destek olunması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Sağlık konusunda olduğu gibi diğer konularda yapılacak çalışmaların herkese dokunabileceğini ve buna göre iki taraf arasındaki güven ortamı oluşabilmesi için bu gibi çalışmaların fevkalade önemli olduğunu ifade ettik” dedi.
Genel Sekreter tarafından bu görüşlerinin desteklendiğini kaydeden Tatar, Türk tarafı olarak teknik komitelerin çalışmalarının hızlandırılması, daha fazla yetki ile başarılı çalışmalar yapmasını destekleyeceklerini belirtti.
Toplantıda Rum tarafının teknik komitelerin çalıştırılmasının KKTC’ye kıdem vermesinden rahatsızlığını ifade etmesi üzerine Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta iki ayrı devlet, iki ayrı yönetim, iki ayrı halk olduğunu, bu gerçekler görülmüyorsa Kıbrıs’ta kalıcı, adil bir anlaşmanın nasıl yapılacağını sorduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Tatar “Geleceğin daha iyi kurgulanması için açılımlar olması lazım ama geçmişi de unutamayız. Çünkü Kıbrıslı Türkler çok acı çekti, bedeller ödedi. Bu adada varlığımızı güvenli bir şekilde sürdüreceksek herhangi bir anlaşmanın bizi tamamen tatmin etmesi lazım. Biz bu saatten sonra 1974 öncesine dönmeyiz. Toplantıda neden egemen eşitlik ile kendi devletimizi istediğimi ayrıntılı şekilde anlattım” diye konuştu.
New York ziyareti süresince farklı ülkelerin temsilcileri ile, kurum ve kuruluşlarla birçok temasta bulunduğunu ve Kıbrıs meselesini anlattığını kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, artık Kıbrıs’ta yeni bir zeminin görüldüğünü söyledi.
“Genel Sekreter bizim durumumuzu iyi anlıyor” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, iki taraf onay vermeden Genel Sekreter’in herhangi bir resmi müzakere sürecini başlatamayacağını ifade etti.