Uygulamaya geçilmesi için 27 AfB ülkesinin meclisinden onay alarak en az 22 ülkenin onay vermesiyle asgari çoğunluk engelini de aşan AfCFTA’yı son olarak Afrika’nın en büyük ekonomisi Nijerya ile komşusu Benin imzaladı. Kıtanın 55 ülkesinden 54’ü projede yer almayı kabul ederken, imzalamayan tek ülke Eritre oldu.
Gana’nın Genel Sekreterliğine getirildiği AfCFTA için menşe kuralları, gümrük tarifesi dışı engellerin izlenmesi ve kaldırılması, birleşik dijital ödeme sistemi gibi temel enstrümanların başlatılmasına da karar verildi.
Çalışmalara 7 yıl önce başlandı
Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi’nin kurulmasına ilk olarak 2012 yılında Etiyopya’da yapılan Afrika Birliği Zirvesi’nde karar verildi.
Kıta ülkeleri arasındaki ticaret hacminin yetersizliği ile ithalata dayalı ekonomik yapı nedeniyle alınan karar, akabinde mal ve hizmetler gibi kişilerin de serbest dolaşımını sağlayacak protokolün yürürlüğe girmesini hızlandırma çalışmalarıyla desteklendi.
Mart 2018’de Ruanda’da masaya konan Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi anlaşmasını şimdiye kadar hemen hemen bütün Afrika ülkeleri imzalarken, şu ana kadar 27 ülke kendi meclisinde anlaşmaya onay verdi.
Anlaşmayı onaylayanlar arasında Gana, Kenya, Ruanda, Nijer, Çad, Kongo Cumhuriyeti, Cibuti, Gine, Eswatini, Mali, Moritanya, Namibya, Güney Afrika, Uganda, Fildişi Sahili, Togo, Mısır, Senegal, Sierra Leone, Etiyopya, Gambiya, Sahra Demokratik Arap Cumhuriyeti, Burkina Faso, Gabon, Ekvator Ginesi, Sao Tome ve Prince ile Zimbabve bulunuyor.
AfCFTA ile kıtada ticaret oranı önemli ölçüde artacak
Afrika’da özellikle sanayi alanındaki yatırımların artmasına büyük katkı sunması beklenen anlaşma ile farklı tarifelerle kıtada işlem gören ticari ürünlerin yüzde 90’ının ortak tarifeler altında derlenip iç pazarlara daha rahat ulaşabilmesi, kıta içi ticaret oranında orta vadede yüzde 50 oranında artış görülmesi bekleniyor.
Ekonomistlere göre, zayıf kara yolu ile demir yolu bağlantıları, geniş güvensiz bölgeler, yolsuzluk, bürokrasiye dayalı sorunların büyümeye ve entegrasyona zarar veren önemli faktörlerin aşılması, güvenlik ve altyapı ilgili sorunların giderilmesi halinde söz konusu artış oranı daha üst seviyelere de çıkabilir.
AfB, hayata geçireceği Afrika Pasaportu projesiyle de Afrikalıların kıtanın diğer ülkelerine vizesiz girmesine imkan sağlayacak.
AfB Komisyonu Başkanı Musa Faki Muhammed önceki gün olağanüstü zirvede, anlaşmanın yürürlüğe girmesinden birkaç ay sonra olumlu etkilerinin hissedileceğine işaret ederek, “AfCFTA, kıta için bir gurur kaynağı, kıtasal entegrasyonlardan biri olacak ve Abuja anlaşması hedeflerinin yakalanması ile 2063 beklentilerinin karşılanmasına zemin teşkil edecektir” diye konuştu.
Kıta ülkeleri arasındaki ihracat yüzde 50’yi bulabilir
Kıta ülkelerinin üretimini artırarak ithalatı azaltmasını teşvik edecek olan anlaşma iç piyasada gümrük vergileri ve döviz kıtlığı nedeniyle gelen hayat pahalılığını da azaltmış olacak. Asya’da kıta içerisindeki ticaret yüzde 58, Avrupa’da bu oran yüzde 67 iken, Afrika ülkelerinin kendi arasındaki ihracat oranı şu anda sadece yüzde 15 düzeylerinde.
Anlaşmanın sorunsuz şekilde uygulamaya sokulmasının kıta içerisindeki ticareti 4 yıl içinde yüzde 50 seviyelerine çıkarabileceği tahmin ediliyor.
Kısa vadede, çoğu ülkede ürünlerin yüzde 90’ında 5 yıl içerisinde gümrük vergilerinin kaldırılması planlanırken, vergilerin sıfırlanmasında en az gelişmiş ülkelere 10 yıl, Cibuti, Etiyopya, Madagaskar, Malavi, Sudan, Zambiya ve Zimbabve’den oluşan 7’li gruba 15 yıl süre tanındı.
Ticaretin en fazla yüzde 7’sini oluşturacak “hassas ürünler” de ise vergilerin 10 ile 13 yıl arasında sıfırlanması planlanıyor.
Her ülkeye tanınan ve en fazla yüzde 3’ünü oluşturabilecek istisna ürünlerde ise vergilerin kaldırılması planlanmıyor.
Çin ve Türkiye için büyük önem taşıyor
Kıtada özellikle sanayi alanında yatırımlarını artıran ve Afrika ülkelerine ihracatını her geçen yıl büyüten Çin ve Türkiye gibi ülkelerin iş adamları için büyük önem taşıyan anlaşmanın istihdama da büyük katkıda bulunması bekleniyor.
Uzmanlar, anlaşmanın Afrika kıtasında piyasa verimliliğini artırma ve iş yapma maliyetini azaltmasının yabancı yatırımları da artıracağını belirtiyor.
Diğer yandan AfCFTA altında yapılacak kıta içi ticaret, olumsuz küresel şokların etkilerini hafifletebileceği gibi daha büyük ve etkili bir yerel piyasa, küresel talepteki oynaklığın yol açtığı bozulmalara karşı sigorta vazifesi de görebilir.
Ayrıca, AfCFTA’nın getireceği teknoloji aktarımı, endüstriyel gelişme ve büyüme kaynaklarının çeşitlenmesi kıtayı uluslarası ticarette de daha rekabetçi bir konuma taşıyabilir.
AfCFTA anlaşması, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurulduğundan bu yana en fazla ülkenin katılım gösterdiği STB anlaşması olma özelliğine sahip.
1,2 milyar insanın yaşadığı ve 2,5 trilyon dolar gayri safi yurt içi hasılaya sahip Birliğe üye ülkelerin anlaşmayı uygulamaya geçirmesiyle kıta, ekonomik entegrasyonda büyük başarı elde etmiş olacak.
AfCFTA’nın önündeki engeller
AfCFTA’nın önündeki en büyük engelin de yine kıtadaki koruyucu ticaret yapan ülkeler olabileceği tahmin ediliyor.
AfCFTA’nın kıta içi ticaretteki metaların yüzde 90’ına yakınında gümrük vergilerini kaldırması beklense de anlaşmada yer alan “hassas ürünler”, “birincil ürünler” ya da istisna ürünler listesi endişeye yol açıyor.
Kurumsal ve kapasite eksiklikleri anlaşmanın uygulamaya konulması önündeki diğer bir engel olarak görülüyor.
Kaynak: AA