Lübnan’ın farklı bölgelerindeki 12 kamp ve çevrelerinde onlarca yıldır sürgün hayatı yaşayan yüz binlerce Filistinli mülteci, Çalışma Bakanlığının yabancı işçi ve işletmelere getirdiği uygulamaya karşı çıkıyor. Uygulamanın kendilerini hedef aldığı belirten Filistinliler, hükümetin geri adım atması için birçok gösteri düzenledi.
Çalışma Bakanlığının uygulaması ve sonrasında gelen tepkileri değerlendiren Hamas’ın Lübnan Temsilcisi Ahmed Abdulhadi ve Lübnanlı siyaset uzmanı Münir er-Rabi, söz konusu planın “Yüzyılın Anlaşması” doğrultusunda atılan adımlarla bağlantılı olduğu görüşünde.
“Çalışma izni istemek Filistin davasına darbe niteliğindedir”
Hamas Temsilcisi Abdulhadi, Lübnan Çalışma Bakanı Kemil Ebu Süleyman’ın ülkedeki yabancı işçiler planına Filistinlileri dahil etmesinin Filistinlilerin “mülteci” statüsü açısından sorun teşkil ettiğini söyledi.
Ülkedeki Filistinlilerin vatandaş olmamasının yanı sıra ziyaretçi veya yabancı işçi kategorisine de dahil edilmeyeceğini aktaran Abdulhadi, Lübnan Çalışma Bakanlığının planını yanlış bir yaklaşım olarak değerlendirdi.
Abdulhadi, “Lübnan’da yaşayan Filistinli mülteciden çalışma izni talep etmek, onun karşılaştığı zorluklara bir yenisini daha eklediği gibi Filistin davasına da bir darbe niteliği taşıyor” dedi.
Lübnanlıların Çalışma Bakanlığının uygulamaları karşısında Filistinli mülteci kardeşlerinin yanında yer aldıklarını ve konunun Bakanlar Kuruluna intikal etmesi yönünde baskı uyguladıklarını ifade eden Abdulhadi, ancak Çalışma Bakanı Ebu Süleyman’dan henüz bir açıklama gelmediği için tepkilerin sürdüğünü dile getirdi.
“Yüzyılın Anlaşması’nın çalışmaları Filistinlilere bulundukları ülkede vatandaşlık vermek”
Abdulhadi, Filistinli mültecilerle ilgili tüm uygulamaların durduğu ve konunun Bakanlar Kurulu ile Lübnan-Filistin Diyalog Komitesine intikal ettiğine dair Bakan Ebu Süleyman’ın açıklama yapmasıyla sorunun çözüleceğini söyleyerek, şöyle devam etti:
“Bilindiği üzere ABD, Yüzyılın Anlaşması ve Filistinli mültecilere ev sahipliği yapan ülkelerin vatandaşlık vermesi karşılığında birtakım yatırımlar öngören Bahreyn’in başkenti Manama’daki çalıştay doğrultusunda Lübnan’a da baskı uyguluyor. Çalışma Bakanlığının planı ise Filistinli mültecilerin ekonomik durumunu daha kötü hale getirme ve sonrasında onları istedikleri teklifi kabul ettirme veya göçe zorlamayı hedefliyor.”
Lübnan’da bazı kişi ve kurumlarca son aylarda yüzlerce Filistinli mülteci için yabancı ülkelerden vize temin edildiğine dair bilgilere ulaştıklarını aktaran Abdulhadi, geçmiş yıllarda da bu tür kampanyalar olduğunu ancak bu işin son aylarda daha küçük meblağlar karşılığında yapıldığını belirtti.
Abdulhadi, Hamas olarak bu tür çalışmaları Filistin davasını bitirmeye çalışan Yüzyılın Anlaşması’na hizmet eden göç kapsamında ele aldıklarını vurgulayarak, “Yüzyılın Anlaşması’nın halihazırdaki çalışması, Filistinli mültecilere bulundukları ülkede vatandaşlık sağlamaktır. Ancak vatandaşlık verilecek sayının küçük olması için de çeşitli yollarla bir bölümünün göç ettirilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Uygulamalar Filistinlileri diyalogdan uzaklaştırıyor
Lübnan resmi makamlarının Filistinlilere vatandaşlık verme yaklaşımına karşı olduğunu ancak bir kesim Filistinlileri göç ettirmek istediğini savunan Abdulhadi, şu değerlendirmede bulundu:
“Ekonomik baskılarla Filistinli mültecilerin Lübnan’da hayatlarını sürdürmelerini zorlaştırmak istiyorlar. Ayrıca ülkedeki kampların içinde güvenliği sarsan gerginliklerle mültecileri dışarı çıkmaya ve sonrasında göç ettirmeye çalışıyorlar. Tabii ki bölge üzerindeki çalışmaları kapsamında Filistinli mültecilerin bulunduğu ülkelerde vatandaşlık verme ve göçe zorlama politikaları yürüten ABD, İsrail ve müttefiklerini bu gelişmelerden uzak görmemek lazım.”
Abdulhadi, Filistin ve Lübnan makamları arasında ciddi ve programlı diyalogların sürdüğüne işaret ederek, kendilerinin de söz konusu diyalogları Yüzyılın Anlaşması ve benzeri projelere karşı programlara dönüştürmeye çalıştıklarını kaydetti.
Aslında Lübnan ile Filistinliler arasındaki diyaloğun mültecileri göçe zorlayan baskıları hafifletmek amacıyla başlatıldığını aktaran Abdulhadi, ancak Çalışma Bakanlığınca yabancı işçi ve işletmelerle ilgili başlatılan uygulamanın Filistinlileri bu diyalogdan uzaklaştırmaya ittiğini vurguladı.
“100 bin Filistinliyi göç ettirmeye karşılık 70 bin mülteciye vatandaşlık”
Lübnanlı siyaset uzmanı Münir er-Rabi de Lübnan’daki Filistinliler ile ilgili gelişmelerin tümünden Çalışma Bakanlığını sorumlu tutamayacaklarını, çünkü Bakan Ebu Süleyman’ın ülkenin yasaları doğrultusunda bu adımları attığını söyledi.
Son dönemde Lübnan’a Batı ülkelerinden çok sayıda yetkili geldiğine dikkat çeken Rabi, “Batılı yetkililer, Lübnan’a temel bir talep için geldiler. O da Yüzyılın Anlaşması doğrultusunda ülkedeki Filistinli mültecilerden bir bölümünü vatandaşlığa aldırmabir bölümünü de Lübnan makamlarının istekleri çerçevesinde dışarıya göç ettirmektir” diye konuştu.
Rabi, ülkedeki Filistinli mültecilere vatandaşlık ve göç adımları karşılığında Lübnan’a birtakım mali yardımlarda bulunma ve borçlarının bir kısmını düşürme teklifleri olduğuna işaret ederek, “Lübnan’dan 100 bin Filistinliyi göç ettirmeye karşılık 70 bin civarındaki mülteciye vatandaşlık verilmesi yönünde duyumlar var” dedi.
Aslında bu çerçevede göç çalışmalarının birkaç ay önce başladığını söyleyen Rabi, Lübnan resmi makamları ile güvenlik birimlerinin de dahil olduğu bu çalışmalar kapsamında Filistinli mültecilerin yurt dışına çıkışı için Lübnan limanları ve havalimanında kolaylıklar sağlandığını ifade etti.
Bu bağlamda Filistinlileri yurt dışına göç ettirmeye zorlayan baskılarda da günden güne artış olduğunu aktaran Rabi, ileride verilmesi öngörülen vatandaşlık için Filistinli mültecilerin sayısını düşürme yönünde bu çalışmaların devam ettiğini belirtti.
Rabi, hatta bir süre önce bir İngiliz yetkilinin Lübnan’a gerçekleştirdiği ziyaret sırasında bu konuyu açıkça dillendirdiğini söyledi.
“Atılan adımı Yüzyılın Anlaşması’ndan ayrı tutmak mümkün değil”
Lübnanlı siyaset uzmanı Rabi, Çalışma Bakanlığının uygulamalarıyla ilgili ise şunları anlattı:
“Lübnan Çalışma Bakanlığının kararı, Filistinli mülteciye çalışma iznini verdikten sonra sağlık sigortası hizmetlerine dahil etmeyi hedefliyor. Tüm bunlar, Lübnan’da çalışan Filistinli mültecilerin haklarını koruma adına olumlu gelişmelerdir. Tabii Filistinli mülteci için Lübnan’da sağlık sigortasına dahil olmasının ardından vatandaş olma yolu açılmış oluyor. Dolayısıyla Lübnan’da Çalışma Bakanlığınca atılan adımı, Yüzyılın Anlaşması ve İsrail ile Lübnan arasındaki sınır anlaşmazlığından ayrı tutmak mümkün değildir. Tüm konular birbirleriyle bağlantılıdır.”
Lübnan hükümeti, vatandaşları arasında yüksek işsizlik oranını azaltmak için 6 Haziran’da “yasa dışı iş gücü ile mücadele planını” uygulamaya koymuştu. Plan kapsamında, yabancılara ait ya da yabancılar tarafından kiralanan ancak çalışma izni bulunmayan müesseselerin kapatılması, yabancılara ait ticari işletmelerde çalışanların yüzde 75’inin Lübnanlı olması gibi uygulamalar getirilmişti.
Plana karşı çıkan Lübnan’daki Filistinli mülteciler, protesto amacıyla gösteriler düzenleyerek seslerini duyurmaya çalışıyor. Ülkede 600 bine yakın Filistinli mültecinin yaşadığı belirtiliyor.
Kaynak: AA