Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın danışmanı Ömer el-Ğavl, Filistin’in İsrail’le askıya aldığı anlaşmalar içerisinde güvenlik koordinasyonun da yer aldığını aktardı.
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ile İsrail arasında 1993’te imzalanan Oslo Anlaşması’nda yer alan maddelerden biri, Filistin güvenlik birimleri ile İsrail arasındaki güvenlik koordinasyonu, Filistin güvenlik birimleri ile İsrail arasında bilgi alışverişinde bulunulmasını öngörüyor.
Devlet Başkanı Abbas dün yaptığı açıklamada, İsrail ile yapılan tüm anlaşmaların askıya alındığını ve bu kararın yürürlüğe konulması için bir mekanizmanın oluşturulacağını söylemişti.
Hamas destek verdi
Gazze’deki İslami direniş hareketi Hamas’tan yapılan yazılı açıklamada, İsrail ile tüm anlaşmaların askıya alınmasının Filistin davasının geçirdiği bu zor süreçle uyumlu olduğu vurgulandı.
Kararın doğru yönde atılan bir adım olduğu belirtilen açıklamada, politik sürecin yön değiştirdiği, buna göre yanlışların düzeltilmesi gerektiği ifade edildi.
“Halkımız, işlevsel bir program çerçevesinde alınan bu kararların ivedilikle gerçek bir şekilde fiiliyata tercüme edilmesini beklemektedir” denilen açıklamada, hemen ulusal birlik hükümeti kurulması, işgal güçleriyle güvenlik koordinasyonunun durdurulması ve tüm siyasi tutukluluların serbest bırakılması talep edildi.
Ne olmuştu?
İsrail Yüksek Mahkemesi, geçen ay Sur Bahir’deki bazı binaların Ayrım Duvarı’nın devamını oluşturan tel bariyerlere yakınlığı nedeniyle “güvenlik tehlikesi oluşturduğunu” iddia ederek yıkımına karar vermiş ve mülk sahiplerine, 18 Haziran’a kadar binalarını yıkmaları için süre tanımıştı.
Bunun üzerine Filistinliler, bazıları inşa halinde olan yaklaşık 100 daireden oluşan 10 binanın yıkımının durdurulması için Yüksek Mahkemeye başvurmuş ancak mahkeme bu başvuruyu reddetmişti.
İsrail güçleri pazartesi günü, işgal altındaki Doğu Kudüs’te Ayrım (Utanç) Duvarı’nın devamı olan tel bariyerlere yakınlığı gerekçesiyle Filistinlilere ait bazı evleri yıkmaya başlamıştı.
Uzmanlar, İsrail mahkemesinin bu kararının, Filistin’in diğer bölgelerinde de birçok evin yıkılmasına neden olabileceği uyarısını yapıyor.
Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995’te imzalanan “İkinci Oslo Anlaşması” çerçevesinde Batı Şeria; A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı. Yüzde 18’i kapsayan “A bölgesi”nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin’e; yüzde 21’lik “B bölgesi”nin idari yönetimi Filistin’e, “güvenliği” İsrail’e devredilmiş; yüzde 61’ini oluşturan “C bölgesi”nin ise “idari yönetimi ve güvenliği” İsrail’e bırakılmıştı.
Kaynak: Al Jazeera