Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, New York’ta gerçekleştirilecek üçlü görüşme hakkında Rum basınında çıkan “Tarih netleşti” başlıklı haberlerin gerçeği yansıtmadığını açıkladı.
Burcu, yaptığı yazılı açıklamada sadece Jane Holl Lute’un Kıbrıs’a ziyareti konusunda tarihin net olduğunu ve o ziyaretin de 31 Ağustos – 2 Eylül tarihleri arasında gerçekleşmesinin beklendiğini aktardı.
Öte yandan Başbakan Tatar ile Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Özersay’ın Türkiye temasları sırasında yaptıkları açıklamaları da değerlendiren Burcu, söz konusu açıklamalar sırasında Cumhurbaşkanı Akıncı’ya gönderme yapıldığını ve bu durumu üzüntüyle takip ettiklerini söyledi.
Burcu, bu gibi açıklamaların doğru olmadığını belirterek, “Oysa yapmaları gereken, özellikle Kıbrıs sorunu bağlamında Türkiye’deki son temasları çerçevesinde konuşulanlar hakkında, Sayın Cumhurbaşkanımıza gelip bilgi vermektir” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Burcu’nun açıklaması şu şekilde:
“Rum basını kaynaklı bazı haberlerde New York’ta üçlü görüşmenin tarihinin kesinleştiği ifade edilmektedir. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile Sayın Cumhurbaşkanımız ve Rum Lider Sayın Anastasiadis’in Eylül ayında New York’ta ayrı ayrı görüşme yapacağı bilinmektedir. Ancak o görüşmelerin gün ve saati de henüz kesinleşmiş değildir. Cumhurbaşkanımızın daha önce de açıkladığı gibi, üçlü bir görüşme yapılması ihtimali de söz konusudur. Ancak bunun gerek tarihi, gerekse yeri konusunda henüz bir karar alınmış değildir.
Şu an itibarı ile tarihi belli olan sadece Sayın Jane Holl Lute’un Kıbrıs’a yapacağı ziyarettir. Kendisiyle yürüttüğümüz temaslar çerçevesinde bu ziyaretin 31 Ağustos – 2 Eylül arasında geçekleşmesini bekliyoruz.
Bilindiği gibi Sayın Cumhurbaşkanımız Kıbrıs Türk halkının verdiği yetki çerçevesinde Kıbrıs’ta siyasi eşitlik ve güvenlik içinde yaşanacak bir çözüm için uğraşlarını sürdürmektedir. Doğu Akdeniz’deki gelişmeleri de dikkate aldığımızda, taraflar arasında gayri resmi diyaloğun sürdürülmesinin önemi kendiliğinden anlaşılacaktır. Bu diyaloğun resmi bir müzakere sürecine dönüşüp dönüşmeyeceği elbette Rum liderliğinin de tavrına bağlı olacaktır. Bunun gerçekleşmesi durumunda, sonuç odaklı ve ucu açık olmayan bir süreç gündeme gelebilir. Henüz o noktada değiliz; ancak Kıbrıs Türk tarafının BM parametreleri çerçevesinde istikrarlı ve kararlı duruşunun devam etmesi önemlidir.
Durum böyleyken yakın geçmişte Türkiye’de temaslar yapmış olan Sayın Başbakan ve Yardımcısı’nın basın üzerinden Cumhurbaşkanımıza yönelik mesaj vermeye devam ettiklerini üzüntüyle gözlemlemekteyiz. Oysa yapmaları gereken, özellikle Kıbrıs sorunu bağlamında Türkiye’deki son temasları çerçevesinde konuşulanlar hakkında, Sayın Cumhurbaşkanımıza gelip bilgi vermektir.”
mail/HY
