Saner: Elektriği kesmek tamamen siyasi çıkar amaçlıdır

Saner: Elektriği kesmek tamamen siyasi çıkar amaçlıdır

Ulusal Birlik Partisi Genel Sekreteri Ersan Saner, EL-SEN’in  geçmiş hükümet döneminde 18 ay sustuktan sonra, üç aydır görevde olan yeni hükümet döneminde KIBTEK’in devletten alacaklarını ileri sürerek elektrik kesmesinin halkın ve ülkenin çıkarları ile alakalı olmadığını söyleyerek, “Elektriği kesmek tamamen siyasi çıkar amaçlıdır” dedi.

UBP’den verilen bilgiye göre, Kanal T’de katıldığı TV programında gündeme ilişkin değerlendirmede bulunan  Ersan Saner, EL-SEN’in yaptığı eylem  hakkında; sorunların uzlaşı kültürü ile aşılması gerektiğini, ancak sendikanın bundan uzak durduğunu kaydetti.

UBP Genel Sekreteri Saner şöyle devam etti:

“4’lü koalisyon döneminde jeneratör alımı ile ilgili ihale yapılmak istendi , şartname hazırlandı  ama aynı hükümetin Merkezi İhale Komisyonu bunu benimsemedi ve ODTÜ’ye inceletti. ODTÜ de jeneratör alımını gerçekçi bulmadı ve ancak yine de çıkılacaksa uluslararası ihaleye çıkılmasını önerdi.

Biz de göreve geldiğimizde çalışmalara başladık. Ancak jeneratör alımı için farklı görüşler ve ortaya konulan sıkıntılar var. Bütün bunlar yaşanırken jeneratör alınması için tehdit edici açıklamalar yapması ve sonra da işi devletin elektrik borcuna çevirerek elektrikleri kesmesi doğru bir davranış değildir. Üzücüdür. Dönemin Enerji Bakanı açıklama yaptığında EL-SEN neredeydi?”

Yapılan grevin siyasi olduğuna inandığını dile getiren Hamza Ersan Saner, “Siyasi değilse geçen dönem niye yapılmadı diye sorarım,eğer kabloyla getirilmesiyse sorun, samimiyetsizlik görüyorum, çünkü bir önceki Enerji Bakanı da Anavatan Türkiye’den kablo ile elektrik gelmesi gerektiğini söyledi. Kıran kıran formülüyle bir yere varamayız, kazan kazan ile nasıl yaparız, onu değerlendirmek lazım. Yaşayan her bireyin elektrik enerjisinden faydalanmak hakkıdır. Kazan kazan derken herkesin kazanması gerektiğine inanıyorum” şeklinde konuştu.

Programda hükümetin ilk 100 günün sorulması üzerine değerlendirme yapan Saner sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu hükümetten önceki hükümet maaşları Merkez Bankasından alınan parayla ödüyordu. Bir ay bir yerden diğer ay başka bir yerden kaynak arıyorlardı. Her ay maaşlar ödenecek mi sorusu soruluyordu.  Devletin borçları hayli birikmişti Piyasa durmuştu. Türkiye’den gelecek öğrenci sayısında büyük düşüş bekleniyordu. Şimdi öyle bir durum yok. Türkiye ile protokol imzalandı. Çiftçi süt parasını, mazot katkı payları alınmaya başlandı. Türkiye’den kaynak akışı başlıyor.2020-2022 protokolünü görüşmek için çalışmalar başlayacak. İnanıyorum ki önümüzdeki dönemde yapılacak çalışmalarla ülkedeki alt yapı yatırımlarının tamamlanmasında, ekonominin ileri götürülmesinde mesafe alınacaktır. Hükümet başarılı olacaktır.”

Ersan Saner son olarak Kıbrıs meselesi hakkında ise, Kıbrıs konusunun, BM ajandasındaki en eski konu olduğuna dikkat çekti.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Türk halkını egemenliğini, eşitliğini tanımadığı, doğal gaz konusundaki haklarımızı kabullenmediği sürece bir anlaşmanın mümkün olmadığını ifade eden Saner, “ Kimse barış yok demesin. Adada 1974’ten bu yana barış vardır. Bu da Türk Ordusu sayesindedir. Biz Türkiye’nin garantörlüğünden vazgeçmeyiz. Adaya Türk ordusu geldi diye sevinen AKEL’ciler dahi vardı. Unutulmasın ki Türk Ordusu gelmeseydi, EOKACILAR onları da yok edecekti. Kıbrıs ‘ta çözüm bulunamamasının sebebi Rumların bizimle yönetimi ve adanın kaynaklarını paylaşmak istememesidir” şeklinde konuştu.

(BRT/TAK)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir