Köprünün hasar gördüğü söylentileri, gece büyük bir depremin olacağının tespit edildiğine dair ses kayıtları. İstanbul’da yaşanan 5,8’lik depremin ardından sosyal medya yalan ve çarpıtma haberlerle doldu.
Kısa süre sonra hemen hepsinin asılsız olduğu ortaya çıktı.
İletişim uzmanlarına göre bu söylentilerin yayılmasının en büyük sebebi insanların kendini ve sevdiklerini koruma iç güdüsü.
Ancak asılsız haberlerin çıkış noktaları o kadar da masum değil.
A.Ü. İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulrezak Altun, sosyal medyada dolaşan bu asılsız paylaşımlara ilişkin, “Ortamdaki bu kaygı ve endişeden istifade ederek daha çok kamu düzenini sarsmak amacıyla bu korkuyu endişeyi büyüterek insanları toplumsal düzene yapıya dair kuşku duyacak bir şeye sevk etmek. Aslında bu bir psikolojik harp denilebilecek şeyin yöntemlerinden de biri.” dedi.
Dezenformasyon mağduru olmamak için kaynağı belirsiz mesajlara şüpheyle yaklaşmak gerekiyor.
Altun, “Soğukkanlı olmak, tabi en temel şeylerden biri bu. Çünkü nereden geldiği kimin söylediği konusunda hiç bir bilgimiz fikrimiz yok. Köprünün hasar gördüğünü bile bile yetkililerin boş verin haber vermeyelim de insanlar geçsinler çökerse de çökerden ne çıkarı olabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Uzmanlar bu tip durumlarda resmi kaynaklardan gelecek bilgilerin haricinde hiçbir bilgiye güvenilmemesi gerektiğini vurguluyor.
Kaynak: AA