Meme kanseri, kadınlarda en fazla görülen kanser çeşidi. Öyle ki her 8 kadından birinde görülüyor. Yıllar içinde meme kanseri ile mücadelede önemli mesafe kat edildi. Özellikle erken teşhisin ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı. Bu nedenle 1-31 Ekim tarihleri arasında “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” etkinlikleri düzenleniyor.
Meme kanseri genellikle kimlerde görülüyor? Korunmak için neler yapılması gerekiyor? Hastalık nasıl belirti veriyor? Kadınların korkulu rüyası meme kanseri hakkında merak edilenleri araştırdık.
İlerleyen yaşlarda daha fazla görülüyor
Meme kanseri, dünyada en çok görülen kanser türleri arasında ikinci sırada yer alıyor. Bu hastalığı yenmenin yolu ise erken teşhisten geçiyor. Tedavide başarı şansını artıran başka faktörler de bulunuyor. Hastalığın yeri, evresi ve hastanın yaşı gibi… Yine bu faktörlere bağlı olarak cerrahi yöntemler, ışın tedavisi (radyoterapi) ve ilaç tedavisi (kemoterapi) gibi seçenekler devreye sokuluyor.
Meme kanseri, kadınlarda daha sık görülüyor. Kanser teşhisi konulan her 4 kadından biri bu hastalıktan muzdarip. Yaş ilerledikçe hastalığa yakalanma oranı artıyor. Hastalığa en fazla 50-70 yaş arasındaki kadınlarda rastlanıyor.
Ailede, özellikle birinci derece akrabalarda meme kanseri öyküsünün bulunması, hastalık görülme riskini neredeyse iki kat artırıyor. Memede iyi huylu oluşumların bulunması, yoğun bir meme dokusuna sahip olunması, BRCA1 ve BRCA2 gibi belirli kalıtsal genlere sahip olunması risk faktörleri arasında yer alıyor. Yine erken adet görmek (özellikle 12 yaşından önce), geç menopoza girmek (özellikle 55 yaşından sonra) ve göğüs bölgesine radyoterapi almış olmak diğer riskler arasında gösteriliyor.
Yaşam şekli de bu hastalığa yakalanma riskini artırıyor. Fazla kilolu olmak, hareketsizlik, hiç doğum yapmamış olmak ya da 30 yaşından sonra ilk doğumu yapmak, meme kanserinin görülme sıklığını artıran etkenler arasında. Doğum kontrol hapı ve iğnesi kullanımı, menopoz sonrası görülen hormon tedavisi ile alkol-sigara kullanımı yine bu listede yer alıyor.
Düzenli kontrol şart
Hastalığın gözle görülür pek çok belirtisi bulunuyor. Memede şişme, şekil değişikliği, portakal kabuğu görünümü, elle fark edilen kitle, koltuk altında lenf bezi büyümesi, meme ucunda çekilme ya da kanlı akıntı bunlardan bazıları…
Meme kanseri çok sık görülse de erken teşhisle birlikte tedavide büyük başarı sağlanıyor. Burada en önemli görev kadınlara düşüyor. 20 yaşından sonra her kadının düzenli olarak ayda bir kere elle kendini muayene etmesi gerekiyor. Bu sırada kitle ya da gözle görülür bir değişiklik fark edildiğinde doktora başvurulması şart. Uzmanlar, aynı zamanda kadınların iki yılda bir sağlık kuruluşlarına giderek kontrolden geçmesini öneriyor. 40 yaşından sonra ise her yıl bu kontrollerin aksatılmadan yapılması, hastalıkla mücadelede son derece önemli.
Ücretsiz kanser taraması
Türkiye’de meme kanserinin teşhisi için hizmet veren ücretsiz kuruluşlar bulunuyor. Bunların başında Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) geliyor. Memenin yanı sıra serviks (rahim ağzı) ve kolon (kalın bağırsak) kanserlerine yönelik taramalar da bu merkezlerde yapılıyor.
Sağlık Bakanlığına bağlı olan KETEM, 2002 yılından bu yana hizmet veriyor. 2019 itibarıyla da Türkiye’nin her ilinde bu merkezler bulunuyor. KETEM, 215’i sabit, 26’sı mobil olmak üzere toplam 241 merkezde çalışmalarını sürdürüyor. Bazı belediyelere ait kadın sağlığı merkezlerinde de yine ücretsiz olarak meme kanseri taraması yaptırılabiliyor.
Kaynak: Sağlık Bakanlığı Kanser Dairesi Başkanlığı