Derya: Nijeryalı öğrenciler aralarında insan ticareti yapmak üzere mafyalaşıyor

Derya: Nijeryalı öğrenciler aralarında insan ticareti yapmak üzere mafyalaşıyor

CTP Milletvekili Doğuş Derya BRT’de yayınlanan Birinci Boyut’a katılarak, yurttaşlık, gece kulüpleri, cumhurbaşkanlığı seçimi gibi konulara değindi.

İşte Doğuş Derya’nın söylediklerinden öne çıkanlar…

“Sağ partiler seçim zamanlarında yurttaşlık meselesini oy devşirme aracı olarak kullanabiliyorlar. Bu ülkede din, dil, ırk ayrımı zaman zaman doğum yeri üzerinden yapılan ayrımları kendine siyasi rant haline getiribilen siyasal partiler de var. Halbuki bu nufüsa göre Ada’nın kaynaklarının yetersiz olduğu, buraya gelen yurttaş yapılan insanların birer rakam değil, insan hak ve özgürlüklerinden, devletin vermesi gereken hizmetlerden tam teşekküllü bir şekilde yararlanması gereken bireyler olduğunu unutmadan sağduyulu tartışma yapmamız gerektiğini düşünüyorum”….

“Önerilerimden bir tanesi İçişleri Bakanlığı’nda ya müsteşarlık yada Muhaceret Dairesi altında büro olacak şekilde Göçmenlik ve Entegrasyon Ofisinin açılması. Nedeni de bu ülkeye gelen insanlar sadece Türkiye’den gelmiyor. Bu ülkeye dünyanın çok çeşitli yerlerinden farklı din ve dillerden insanlar gelebiliyor ve biz de dünyanın hiç bir yerinden olmayan bir şekilde otomatiğe bağlanmış bir yurttaşlık yapma şekli var. Çalışma iznine, Daimi İkametgaha bağlanmış halbuki bu Yurttaşlık denilen mesele bir temel insan hakkı değil, devletlerin belirlediği kriterler çerçevesinde o insanlara ihsan ettiği bir olgudur. Bu ülkede yurttaş olan biri bu ülkeyi yurt bilecek durumda olsun. Bu ülkenin parçası hissetsin kendisini. Bu Ada’nın potansiyeli alt yapısı belli”…

 

“Parmağımızın arkasına saklanmayalım. Türkiye burada uzunca bir süredir siyasilere yurttaşlık üzerinden zaman zaman baskı yapabiliyor. Bu tartışmanın Türkiye- Kıbrıs ayrımı üzerinden gitmemesi lazım.Yurttaş yaptığımız insanlar birer rakam değil. Bu insanlara eğitim, sağlık alanlarında doğru dürüst hizmet olanağını vermek zorundasınız”…

“İçişleri Bakanı İstisnai Yurttaşlık yetkisinin Meclis’e devredilmesinin yasama ve yürütmede yetki karmaşası yaratabileceğini düşünüyor.Elbette saygım var ama niye bunu teferruatlı şekilde tartışmayalım. Bu birinci unsur. İkincisi zaman zaman basına yaptığı açıklamalardan ve bizim hükümet olduğumuz dönemde hiçbir zaman önümüze yazılı bir taslak gönderilmemişti ama başkanlarımız aracılığı ile temel çerçeve iletilmişti. Oralardan olumlu birşeyler yapmaya çalıştığını düşünüyorum fakat bunun bir türlü sonuç üretemeyişi, biz herşeyi değiştireceğiz bizden geriye kalan herkes kötü biz iyiyiz diye gelen ortada Halkın Partisi var.Ama sistem işte Halkın Partisi’nin de birşey yapmasına engel oluyor”….

“Siyasetin giderek apolitikleştiğini, bir görüntüye dönüştüğünü, bir imaj dünyası içerisinde eskiden az laf çok iş yap denirdi.Şimdi sürekli az iş çok laf imaj dünyası var.Çok laf edip de az iş yapanları artık halk görüyor. Hafızasılaşmış bir siyaset kimin ne yaptığı ya da yapmadığı çabuk unutuluyor. Popüler olan, yüksek sesle konuşan veya fazla slogan atan görünür oluyor”….

“Sadece dokunulmazlık konusunda tartışılması gereken Sayın Özgürgün değildir herhalde. Başka ismi geçen şahıslar da oldu. Halkın Partisi bu şeffaflık, temizlik konusunda madem ki bu kadar hassas istikrarlı olsunlar ve diğer isimler ile ilgili de adımlar atsınlar”…

“Bu ülkedeki insan ticaretinin ve seks köleliğinin aslında gece kulüpleri iel sınırlı olmadığını hatta kontrol edilebilir olanların bir tek gece kulüpleri olduğunu görebiliyoruz. Sakın savunduğum sanılmasın ama orada zayıfta olsa bir denetim mekanizması işliyor. Özellikle Nijeryalı öğrenciler arasında şahit olduğum bir takım durumlar var ki. Nijeryalı öğrencilerin kendi aralarında insan ticareti yapmak üzere mafyalaştığını görebiliyorsunuz. Örneğin buradaki bir üniversiteye kayıtlı Nijerya’da kadınlara ulaşarak seni işte filan üniversitede hukuk okumak için kayıt edeceğiz, biletini biz kesiyoruz gel deyip de kadın geldiğinde işte 40 bin euro borcun var bunu ödemek için bu kadar süre şu işi yapman gerekir diye fuhuşa zorlandığı kadınların bir gerçek. Ben kendi gözümle şahit oldum”….

“CTP’nin kendi adayını bu kadar zamandır Kıbrıs’ta çözüm politikası yapan, Adada barış politikalarının gelişmesi için çaba sarf eden bir parti olarak elbette ki çıkarması gerekir. Ben de bu konuda sayın Talat ile hemfikirim. Tabi bir süreç başlayacak olursa şimdi şunu da görüyoruz biraz siyasi arenayı okumaya çalıştığınızda sağ partilerin aman CTP aday çıkarsın ki sol oylar bölünsün ikinci turda da belli ki sağdan bir çatı aday alır diye bir strateji var. CTP’de bunları değerlendirerek karar verecek diye düşünüyorum”….

“Sayın Serdar Denktaş’ın ne kadar kurnaz, zeki bir siyasetçi olduğu ortada. Onun da yeni ittifak arayışları, son dakika yaptığı manevralar var. Belediye seçimlerinde de bunu gördük. Dolayısıyla orası da kapalı süpriz bir kutu.Kim bilir bir bakarsınız belki de çatı adayı Serdar bey olur.Onun için bunları tartışmak için biraz zamana ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Şu anda çok billur olmadığını düşünüyorum. Zaten benim için şuan asolan şahıs olarak da CTP vekili olarak Kıbrıs sorununun ertelenmeden çözümlenebilmesidir”….

(BRT)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir