Muhammed Mustafa, 48 yaşında… Suriye’de ailesiyle birlikte, terör örgütü PKK/YPG’nin zulmünden kaçan yüzbinlerce kişiden sadece biri.
“Beni aldıkları halde anneme ilaç vermediler gözümün önünde vefat etti”
Şu sözlerle anlatıyor o günleri Mustafa:
“Gecenin bir yarısı gelip evlerimizi basıp zorla para almaya, haraç almaya kalkıştılar. Kızlarımızı askerlik adı altında alıyorlar. Kızlarımız namusumuz onları neden alıyorlar ki?”
Anlattıkları, terör örgütünün bölgede yaptığı baskı ve zulmü bir kez daha gözler önüne serdi.
Teröristlerin ölüme terk ettiği binlerce insandan biri de Mustafa’nın annesiydi. Mustafa, annesinin ölümünü gözleriyle gördü ve hiçbir şey yapamadı:
“Annem 2013 yılında kaza geçirdi. Onu hastaneye götürdüler, ismi doktor Ömer olan biri. Dediler ki ‘Bu Muhammed Mustafa’nın annesi. Muhammed Mustafa teslim olana kadar ilaç vermeyin.’
Annemi görmek için gittim bana ve anneme bir şey yapmayacakları teminatıyla. Hastaneye yetişmeden beni alıkoydular. Beni aldıkları halde anneme ilaç vermediler gözümün önünde vefat etti.”
Ailenin tek isteği ülkelerine dönmek
Suriyeli bir Kürt olan Mustafa’nın eşi Rojin de terör örgütünün kız çocuklarına zulmünü şöyle anlattı:
“Bir evde 5 tane kız çocuğu var ise, muhakkak içlerinden birini götürürler. Şayet kızlardan biri götürülmüyorsa baba kaç yaşında olursa olsun, 50 yaşında da olsa zorla götürülür. 5 kız kardeşse zorla kimisi götürülür, şayet götürülmezse, zorla para alınır. Esed’den kurtulduk bunlar başımıza geldi.”
PKK/YPG’nin zulmünden kaçan 360 bin Kürt için Barış Pınarı Herakatı umut oldu. Mutafa ve ailesinin tek isteği terör örgütü nedeniyle terk ettiği topraklarına geri dönmek.
Kaynak: TRT Haber