Şili’de metro ücretine yapılan zamlara karşı başlatılan, şiddet olaylarına dönüştükten sonra ülke çapında yayılan protestolar devam ederken, protestocular kalıcı çözümler istediklerini dile getirdi.
Şili’de metro ücretine yapılan zamlara karşı başlatılan, şiddet olaylarına dönüştükten sonra ülke çapında yayılan protestolar devam ederken, gösteriler nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 18’e yükseldi.
Başkent Santiago’daki İtalya Meydanı olarak bilinen Baquedano Meydanında toplanan binlerce kişi Devlet Başkanı Sebastian Pinera hükümetini protesto etti.
Güvenlik güçleri, kalabalıkta kendilerine taş ve sert cisimler fırlatan göstericilere göz yaşartıcı gaz sıkarak müdahalede bulundu.
Bu arada, ülkenin çeşitli yerlerinde göstericilerin dans ettiği, sert cisimlere vurarak ses çıkardığı pasif gösteriler düzenlenirken, bazı bölgelerde de güvenlik güçleriyle göstericiler arasında çatışmalar ve yağma olayları devam ediyor.
Son olarak, başkent Santiago’yu da kapsayan Metropolitan Bölgesinde bazı göstericiler bir oteli ve otelin altında bulunan restoranı yağmaladı.
Bu arada ülkede protestolar nedeniyle ölenlerin sayısı 18’e yükseldi. Ölenlerden birinin, dün bir aracın göstericilerin arasına dalmasıyla hayatını kaybeden 4 yaşında bir çocuk olduğu belirtildi.
Gösteriler nedeniyle 250’den fazla kişi yaralanırken, 2 binden fazla gösterici de gözaltına alındı.
Göstericilerden David Munoz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Bizim gösteri yapmamızın sebebi, ülkede demokrasi tekrar kurulduğundan beri süregelen, ortalama bir Şililinin her defasında daha da bastırılmasıdır. Sağlık, eğitim, bir iş kurmanın zorlukları gibi.” dedi.
Gösterilerin hangi şartlar altında biteceği hakkında Munoz, “Biz bu gösterilerle sadece eşitlik istiyoruz, bize bir şeyler vermelerini istemiyoruz. Ülkenin yüzde 1’i Şili’nin bütün gelirini alırken, kalan yüzde 90’ı bir kırıntı için savaş veriyoruz, daha onurlu bir şey istiyoruz, iyi yaşamak istiyoruz.” şeklinde konuştu.
Göstericilerden Miguel Vergara da, ülkedeki sağlık hizmetinin yetersiz olduğu ve çok yavaş işlediği için protestolara katıldığını söyledi.
Devlet Başkanı Pinera’nın açıkladığı yardım paketini “geçici çözüm” olarak değerlendiren Vergara, gösterilerin ancak kalıcı çözümlerle son bulacağını belirtti.
Şili Ulusal İnsan Hakları Enstitüsü (INDH) Başkanı Sergio Micco, Devlet Başkanı Pinera ile görüşmesinin ardından, ülkede meydana gelen şiddetli gösterilerde yapılan insan hakları ihlallerinden dolayı endişeli olduğunu belirtti.
Gösterilerin şiddetlenmesinin ardından, INDH, aralarında işkence, cinsel taciz ve cinayet olmak üzere 46 dava açmıştı.
Şili’de başkent Santiago’nun en önemli ulaşım aracı metroya, geçen hafta, belirli saatler arasında uygulanmak üzere yüzde 4 zam yapılmasına karşı metroda “turnikeden atlama” şeklinde başlayan protestolar, güvenlik güçlerinin, turnikeden atlayan ve ücret ödemeden geçenleri güç kullanarak çıkarmasıyla şiddet olaylarına dönüşmüştü.
Bazı metro duraklarındaki turnikeleri ve camları kıran göstericilere polis göz yaşartıcı gazla müdahale etmiş, Santiago’nun bazı bölgelerinde polisle göstericiler arasında arbede yaşanmıştı.
Ülke çapında yayılan şiddetli gösterilerin yağma ve yakma vakalarına dönüşmesiyle 3 bölge ile 11 şehirde güvenliğin orduya bırakılmasını kapsayan “Acil durum” ve “sokağa çıkma yasağı” ilan edilmişti.
Şili’nin önceki Devlet Başkanı ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet de ülkedeki krizin sona erdirilmesi için tüm siyasi ve sivil toplum liderlerine acil diyalog çağrısı yapmıştı.
Ülkenin önde gelen basın organlarından El Mercurio gazetesinin, “acil durum” ve sokağa çıkma yasağının ilan edildiği Valparaiso’daki binasına da saldırıldığı ve yangın çıktığı bildirilmişti.
Şiddetli gösterilere ve yağmalara sahne olan Şili’de, Diktatör Augusto Pinochet’nin 1990’da devrilmesinden bu yana doğal afet harici ilk kez “acil durum” ilan edilerek güvenlik orduya teslim edildi.
(BRT/AA)