Pamir, “Enerjinin İktidarı” isimli kitabının imza gününde BRT’ye konuştu

Pamir, “Enerjinin İktidarı” isimli kitabının imza gününde BRT’ye konuştu

Uluslararası Enerji Politikaları Uzmanı ve Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Necdet Pamir, Ankara Kitap Fuarı kapsamında yeni yayınladığı ” Enerjinin İktidarı ” isimli kitabının imza gününde, BRT Muhabirine Doğu Akdeniz’de yürütülen sondaj faaliyetlerindeki gelişmeleri değerlendirdi.

Pamir, Barbaros Hayrettin Paşa Sismik Araştırma gemisinin özellikle tuz tabakalarının altındaki yaşlı tabakaları hedefleyerek iki ve üç boyutlu çalışma yürüttüğünü belirterek, İsrail ve Mısır’ın daha önce denizlerinde keşifleri olduğunu, son dönemde MTA tarafından Türkiye’deki tersanelerde inşa ettirdiği ve dünyadaki en gelişmiş ekipmanlarla donatılan Oruç Reis gemisinin arama faaliyetlerine katılmasıyla bu anlamda dünyadaki sayılı ülkeler arasına girdiklerini ifade etti.

Fatih ve Yavuz sondaj gemilerinin de çalışmalar ışığında doğru hedeflere ulaşmaya çalıştıklarını aktaran Necdet Pamir şöyle devam etti:

” Bu kapsamda Alanya 1 kuyusu açıldı. Gazlı kuyu olarak geçici olarak terk edildi. Bunun anlamı şu, belli gaz bulgularına ulaşıldı. Bunun ekonomik olup almadığı konusunda çalışmalar yapılacak ama her kuyu olumlu ya da olumsuz sonuçlarıyla bir daha ki açacağımız kuyu açısından işaretler verecek bir daha ki sondajı kolaylaştıracaktır. Bu anlamda değerlendirmek lazım.”

1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasına göre  ve 1959 Zürih ve Londra anlaşmalarının verdiği haklar doğrultusunda Kıbrıs Türk Toplumu adına KKTC’nin Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na tanıdığı çeşitli ruhsat alanları tanıdığını hatırlatan Pamir, sondaj gemilerinin iki bağlamda çalışmalar yaptığını,bunlardan bir tanesinin Karpaz 1 kuyusu olduğunu kuyuyla ilgili henüz resmi bir veri açıklanmadığını şu an Yavuz gemisinin Güzelyurt 1 lokasyonunda sondaj faaliyetlerini sürdürdüğünü henüz hedeflenen derinliğe ulaşmadığını söyledi.

Yine Fatih gemisinin Münhasır Ekonomik Bölge olarak kabul edilen alanda Finike 1 kuyusunda arama faaliyetlerini sürdürdüğüne dikkati çeken Pamir, Eylül ekim aylarında nihai hedefine ulaşmasının beklendiğini ancak tuz tabakası geçilirken yaşanan sıkıntılar nedeniyle biraz gecikme olduğunu bunun da doğal olduğunu burada da gazla ilgili olumlu verilerin gelmeye başladığını kaydetti.

2007’den beri Rum Kesiminin hukuksuz bir biçimde 3 tür ihale yapıp keşifler ilan ettiğinin altını çizen Necdet Pamir, Türkiye’nin o dönem bu duruma sadece itirazları olduğunu hatırlatarak şunları kaydetti. ” Ama ne zaman ki Fatih ve Yavuz sondaj gemileri devreye girdi ne zaman ki Barbaros ve Oruç Reis Sismik gemileri devreye girdi, Avrupa Birliği’nin ve Amerika Birleşik Devletlerinin bütün kışkırtma ve karşı çıkışlarına rağmen uluslararası hukuk anlamında da haklı olduğumuz için o faaliyetler sürüyor tabi ki donanmamız da orada fiili varlığı ve verdiği destek gemilerimize son derece önemli dolayısıyla Türkiye burada stratejik üstünlüğü ele geçirmiş durumda bunu eğer ekonomik olarak gerçekten önemli bulgularla destekleyebilirsek keşifleri önümüz tamamen açılacak.”

Türkiye’nin elinde bulunan sondaj ve sismik araştırma gemilerinin son derece yeterli ve teknik donanım olarak dünyada en ileri hangi teknik varsa onlarla donatıldığına vurgu yapan Pamir, bunun kendilerine moral stratejik üstünlük sağladığını, dolayısıyla da müzakere sürecinde de ellerini güçlendireceğini şu an üstünlüğün Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin elinde olduğunu sözlerine ekledi.

(BRT)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir