Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Konseyi ve NATO Akdeniz Diyaloğu Ortakları Toplantısı’nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasının satır başları şöyle;
Türkiye olarak karşı karşıya olduğumuz sınamaları Hatay’da yakından göreceksiniz.
Özellikle düzensiz göç ve terör tehdidi ile mücadelede NATO üyesi olarak Türkiye’nin gösterdiği olanüstü mücadele ortadadır. Suriyel sığınmacılar için 35 milyar doların üzerinde bir rakam harcadık.
Aynı zamanda DEAŞ tehdidini kaynağında bertaraf etmek için Fırat Kalkanı Harekatı’nı düzenledik. Türkiye’ye yönelik iftira furyası yapıldığı dönemde Suriye sahasında DEAŞ ile göğüs göğüse savaşan ve bu terör örgütünü hezimete uğratan tek NATO ülkesi biz olduk.
Zeytin Dalı Harekatı ile Afrin bölgesini PKK’nın suriye kolunun işgalinden kurtardık. Terörden arındırdığımız güvenli bölgelere 320 bin civarında Suriyeli sığınmacının geri dönüşünü sağladık.
“Tehditler karşısında kader ortaklığı yapıyoruz”
Ülkelerimize yönelik tehditler karşısında kader ortaklığı yapıyoruz. DEAŞ yayınladığı videolarla doğrudan ülkemizi hedef alıyor.
Ülkemiz uluslararası toplum adına sorunları tek başına göğüslerken YPG/PKK/PYD, DEAŞ ve Fetullahçı Terör Örgütü ile mücadele etmek zorunda kalıyor. 40 bine yakın vatandaşımızı ve askerimizi teröre kurban verdik.
Malesef kimi müttefiklerimiz de bu terör örgütünün elebaşlarına adaletten kaçabilecekleri imkanlar sunuyor. Batı toplumlarında bir veba salgını haline dönüşen İslam düşmanlığı yüz milyonlarca insanın mal ve can güvenliğini de tehdit ediyor.
“Avrupa’yı sarsacak göç akımının önüne geçtik”
Büyük bir insani felaketin eşiğine gelen İdlib’de inisiyatif alarak tekrar sükunetin sağlanmasını temin ettik. Böylece yüz binlerce Suriyeli masumun ölümünü engellediğimiz gibi Avrupa’yı derinden sarsacak bir düzensiz göç akımının da önüne geçtik.
Biz NATO’daki dostlarımızdan sadece ittifak ruhuna uygun davranmalarını, ittifakın kurucu değerlerine sahip çıkmalarını bekliyoruz.
“Örgüt elebaşılarının kimi ülkelerde en üst düzeyde kırmızı halılarla ağırlanması..”
Namlusunu ülkemize çeviren, vatandaşlarımızın canına ve malına kasteden terör örgütlerinin müttefiklerimizce donatılmasının, tırlar dolusu silah ve mühimmata boğulmasının, örgüt elebaşılarının kimi ülkelerde en üst düzeyde kırmızı halılarla ağırlanmasının hiçbir haklı gerekçesi yoktur.
Ülkemiz kendi hakkını ve Kıbrıs Türklerinin hukukunu korumakta kararlıdır. NATO’nun bu süreçte Türkiye’nin haklarını saygı göstermesini ve gerilimlerin önüne geçmek için destek olmasını bekliyoruz.
Türkiye’nin farklı ülke ve bölgelerle geliştirdiği ilişkiler, birbirinin alternatifi değil tamamlayıcısıdır.
“Kimi müttefiklerimiz örgüt mensuplarına imkanlar sunuyor”
FETÖ, yurt dışında ülkemize yönelik yıkıcı faaliyetlerini aralıksız sürdürüyor. Maalesef kimi müttefiklerimiz de bu terör örgütünün elebaşılarına, darbe girişimine bizzat katılmış örgüt mensuplarına adaletten kaçabilecekleri imkanlar sunuyor.
Türkiye’nin egemenlik haklarına giren S-400’ler gibi bazı güncel meseleler üzerinden böyle bir tartışmanın alevlendirilmeye çalışılmasını kesinlikle tasvip etmiyoruz. NATO ittifakı çerçevesinde milli güvenliğimizi tahkim gayesiyle attığımız adımları yine kendi mecrasında değerlendirmek gerekir.