Rafi’nin uğradığı cinsel istismar karşısında sesini yükseltmesi, yakılması, yakıldıktan beş gün sonra hayatını kaybetmesi ve hayatının son iki haftasında yaşananlar Bangladeş’te bir anda bir numaralı gündem maddesi oldu.
Rafi, başkent Dakka’nın yaklaşık 160 kilometre güneyinde bulunan Feni kasabasında yaşıyordu. Eğitimine bir medresede devam ediyordu.
Rafi, 27 Mart günü müdür tarafından odasına çağrıldığını, burada müdürün kendisine “uygunsuz bir şekilde” defalarca dokunduğunu ve işler daha ilerlemeden de odadan kaçmayı başardığını söyledi.
Bangladeş’te yaşayan çok sayıda kız çocuğu ve genç kadın, ailelerinin ya da toplumun baskısından dolayı yaşadıkları cinsel istismarı anlatmaktan çekiniyor. Nusrat Jahan’ı diğerlerinden ayıran da yaşadığı tacizi saklamayıp, bunu anlatmayı tercih etmesi.
Rafi, ailesinin de desteğini alarak, tacize uğradığı gün polise gidip şikayette bulundu. Karakolda ifadesini verdi. Olağan uygulama gereğince, güvenli bir yere yerleştirilmesi ve kimliğinin de gizli tutulması gerekiyordu. Ancak ifadesini alan polis tarafından anlattıkları kameraya çekildi.
Kaydedilen videoda Rafi’nin stres altında olduğu ve elleriyle yüzünü kapatmaya çalıştığı görülüyor. Sorguyu yapan polis memurunun yaptığı şikayetin “abartılacak bir şey olmadığını” ve yüzünü kapatmamasını söylüyor. Video daha sonra basına sızdırıldı.
Rafi’nin şikayetinin ardından medresenin müdürü tutuklandı ve işler genç kadın için iyice sıkıntılı bir hal almaya başladı.
Videonun basına sızmasıyla birlikte Rafi aleyhine protesto gösterileri düzenlenmeye başladı. Protestolara iki erkek öğrenci ve bazı siyasetçiler liderlik etti. Düzenlenen eylemlerde Rafi’nin yalan söylediğinin öne sürülmesi üzerine ailesi de güvenliklerinden duydukları kaygılar da arttı.
Tüm bunlar yaşanırken, taciz iddiasından 11 gün sonra, 6 Nisan tarihinde Rafi, sınavlara girmek üzere okula gitti.
Rafi’nin ağabeyi Mahmud Hasan Noman, “Kardeşimi okula götürdüm ve içeri girmeye çalıştık. Ancak girmeme izin vermediler. Beni de içeri alsalardı, kardeşime böyle bir şeyin yapılmasına izin vermezdim” dedi.
Rafi’nin ağır yaralıyken verdiği ifadeye göre, arkadaşlarının dayak yediğini söyleyen bir başka kız öğrenci tarafından okulun çatı bölümüne götürüldü. Burada burka giymiş 4-5 kişi karşısına çıktı ve müdür hakkındaki şikayetini geri alması için baskı kurmaya başladı.
İddiaya göre, Rafi, şikayetini geri çekmeyi kabul etmeyince üzerine benzin döküp yaktılar.
Olayı soruşturma komiser Banaj Kumar Majumder, katillerin olayı intihar gibi göstermek istediklerini ancak Rafi’nin ağır yaralı bir şekilde de olsa canlı kurtulmasının ve ifade verebilmiş olmasının bu planı boşa çıkardığını söyledi.
Rafi, hastaneye kaldırıldığında vücudunun yüzde 80’i yanmıştı. İlk kaldırıldığı hastanede yeterli imkan olmadığı için tam teşekküllü başka bir hastaneye sevk edildi.
Rafi, ambulanstayken ağabeyinin cep telefonuna sesini kaydederek, yaşadıklarını anlattı.
Bu olaydan dört gün sonra, 10 Nisan’da hayatını kaybetti. Açılan soruşturma kapsamında yedisi doğrudan cinayette görev aldığı iddia edilen kişiler olmak üzere 15 kişi tutuklandı. Tutuklananlar arasında medrese müdürüne destek vermek amacıyla protesto gösterisi düzenleyen iki erkek öğrenci de vardı.
Bu olay bir anda ülke gündemine oturdu. Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina, Rafi’nin ailesiyle bir araya geldi ve olayda parmağı olan herkesin yargı önüne çıkartılacağını vaat etti.
Rafi’nin hayatını kaybetmesinden bu yana kadınlara yönelik cinsel taciz vakaları ve yaşadıklarını anlatan kadınların başına gelenleri protesto etmek ve bu konuya dikkat çekmek için çok sayıda gösteri düzenlendi.