Borcundan dolayı maaşının icra yoluyla 4’te 1’i kesilen 38 yaşındaki işçi E.B, maaşının yattığı bankanın verdiği kredi kartıyla harcama yaptı.
E.B’nin zaman içerisinde kredi kartı borçlarını ödeyemez duruma gelmesi üzerine banka, işçinin kalan maaşının 4’te 1’ine bloke koydu. Daha önce başka yere olan borcundan dolayı maaşından icra yoluyla 4’te 1’i kesilen E.B, bankanın bloke uygulamasını tüketici hakem heyetine taşıdı.
Şikayeti değerlendiren tüketici hakem heyeti, maaşının 4’te 1’i haciz yoluyla kesintiye uğrayan bir kişinin kalan maaşına banka tarafından bloke konulması hakkı olmadığını tespit edip blokenin kaldırılmasına karar verdi.
Tüketici hakem heyetinin kararına karşı tüketici mahkemesine başvuran bankanın itirazı reddedildi.
Yaklaşık 7 ay süren hukuki süreçte işçinin maaşındaki blokeyi devam ettiren banka, 7 ay boyunca bloke edilen parayı maaştan soyut bir para gibi gösterip icra dosyasına ekleyerek aldı.
Kanunlara göre borcunu tahsil etmesi için icra sırasını beklemesi gereken bankanın bloke uygulaması nedeniyle E.B. ve ailesi, maaşlarının yarısı kesintiye uğradığı için mağdur oldu.
“Vatandaşın eli kolu bağlanıyor”
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin yaptığı açıklamada, bir tüketicinin maaş hesabında 4’te 1 icra işlemi olmasına rağmen bir de maaşını aldığı banka bloke koyduğundan dolayı kendilerine şikayete geldiğini söyledi.
Olayı inceledikten sonra bankanın böyle bir bloke hakkı olmadığını tespit ettiklerini belirten Şahin, “Banka bu durumda sadece icra koyup sırasını bekleyebilir çünkü kanunen maaşının 4’te 1’inden fazlasına icra konamaz. Bunu da banka ve avukatları çok iyi bildiği için zaten icra koymamış, bloke koymuşlar.” dedi.
Önce tüketici hakem heyetinin daha sonra da tüketici mahkemesinin bankanın yaptığı bloke uygulamasını usulsüz bulduğunu ifade eden Şahin, şunları kaydetti:
“İşçinin başvurusu üzerine hakem heyeti bankanın blokeyi kaldırması yönünde karar verdi. Fakat banka tüketici hakem heyetinin vermiş olduğu kararı da kabul etmeyip tüketici mahkemesine itiraz etti. Tabii bu arada da blokeyi devam ettiriyor. Parayı almıyor. Hesapta bloke halinde duruyor. Banka bunu yaparken her şeyi tasarlamış. Planını adım adım ona göre uygulamaya başlamış. Tüketici mahkemesi de 7 ay sonra kararını verdi ve hakem heyetinin verdiği kararı doğru buldu. Yapılan işlemin yasalara aykırı olduğuna hükmetti. Banka da sanki bugünü bekliyormuş gibi bloke edilen içeride biriktirdiği parayı alıyor. Açılan icra dosyasına yatırıyor. Aslında oraya yatırmasına gerek yok. Sadece o blokeyi kaldırması yeterli. Yapması gereken bu. Fakat cinfikirlilik burada devreye giriyor. İcra dosyasına yatırıyor, olay maaştan çıktığı için o icra dosyasındaki paraya icra koyuyor. Vatandaşın burada eli kolu bağlanıyor. Biz mahkemenin kararından sonra blokenin kalkacağını düşünürken banka başka bir oyun oynayınca şimdi tüketici için yeni bir süreç başlıyor.”
“Keyfi blokelerin önüne geçilmesi lazım”
Bankaların sıkça tüketici ile ihtilafa düştüğünde bloke uygulaması yaptığını dile getiren Şahin, “Burada aslında yargı da meşgul ediliyor çünkü banka o alacağını zaten bir şekilde tahsil edecek. Bankanın burada kullandığı en büyük koz vatandaşın maaşını kendi bankasından alması. Vatandaş maaşını oradan aldığı için bloke koyabiliyor. Bu keyfi blokelerin önüne geçilmesi lazım. Her banka bir şekilde tüketici ile ihtilafa girince hemen hesaba bloke koymayı marifet zannediyor.” diye konuştu.
Bankaların yargının verdiği kararlara uymak zorunda olduğunu vurgulayan Şahin, şöyle devam etti:
“Bloke koymanın cezalandırılması gerekiyor ama hiçbir cezalandırma yok. Açılacak davada banka haksız bulunursa tüketici tekrar masraf ödeyecek banka da ‘kimse bu kadar uğraşamaz, masraf ödeyemez, ben de bu parayı almış olurum’ diye düşünüyor. Şu anda tekrar blokeye başlamış durumda. Zaten o bloke ettiğini götürdü, icraya koydu, aldı. Şimdi yine blokeye devam ediyor. Birikecek, yine mahkemeye verilecek, onu da icraya götürüp alacak. Yani bu ayak oyunlarına, yargıyı arkadan dolaşmaya yargının fırsat vermemesi gerekiyor. Bu banka hangi banka olursa olsun yargı arkadan dolaşılamaz. Yargının verdiği kararı uygulamak zorundalar. Fakat bankalar ellerinde tuttukları güçle tüketiciye adeta hayatı zehir etmeye devam ediyor.”
Kaynak: AA