Bir şirkette tasarımcı olarak çalışan genç kadın, 4 yıl boyunca çalıştığı iş yerinde maruz kaldığı uygulamalar neticesinde psikolojisinin bozulduğunu ileri sürüp iş sözleşmesini feshetti.
İş Mahkemesi’nin yolunu tutan mağdur çalışan, iş yeri sahibi hakkında alacak ve manevi tazminat davası açtı.
Davalı şirkette moda tasarımcısı olarak çalıştığını, işveren tarafından hak ettiği işçilik alacaklarının zamanında ve tam olarak ödenmediğini, psikolojik baskıya maruz kaldığını dile getirdi.
İş akdinin haklı sebeple feshedildiğini ileri süren davacı kadın, kıdem tazminatı, fazla çalışma ve manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etti. Davanın reddini isteyen davalı işveren ise karşı dava açarak 9 bin 180 TL’lik ihbar tazminatının faizi ile birlikte davacı kadından tahsiline karar verilmesini istedi.
İş mahkemesi, davalı şirkette toplam 4 yıl 5 gün çalışan davacının iş akdini haklı sebeple feshettiğine dikkat çekti.
Davacının fesih sebebi ve şekli itibarıyla kıdem tazminatına hak kazandığına hükmeden mahkeme, fazla çalışma alacağının bulunduğunu, bu alacak kalemleri yönünden davanın kabulüne, manevi tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine, davalı tarafça ihbar tazminatı talepli açılan karşı-davada ise fesih sebebi ve şekli itibarıyla ispatlanamayan davanın reddine karar verdi.
Kararı, davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacı vekilleri yasal süresinde temyiz etti. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi emsal nitelikte bir karara imza attı.
“A.Ç’nin davacının yanağına dokunduğu ‘makas aldığı’ anlaşılmaktadır”
Davacının yaşadığı psikolojik rahatsızlığı sebebiyle istirahat raporu aldığına dikkat çekilen Yargıtay kararında şu ifadelere yer verildi:
“Davacının işi ile ilgili yapılan bir toplantı sırasında amiri konumundaki R. tarafından üzerine doğru küllük fırlatmak suretiyle kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan başka bir toplantı sırasında yine yapılan işi küçümser bir şekilde iş yeri yetkilisi A.Ç’nin davacının yanağına dokunduğu ‘makas aldığı’ anlaşılmaktadır. Bu davranışlar ve davacının depresyon tedavisi gördüğüne dair doktor raporu da bulunmakla somut olayda manevi tazminatın koşullarının bulunduğu kabul edilmelidir. Mahkemece sözü edilen isteğin reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Temyiz olunan kararın yazılı sebepten dolayı bozulmasına oy birliğiyle karar verildi.”
Kaynak: AA