Francesco cinsel tacize uğradığında daha 10 yaşındaydı, Carlo ise 13 yaşındaydı.
Carlo ve Francesko, Vatikan’da tacize uğrayanlardan sadece ikisi.
Anlatılanlar ve iddialar ise ürkütücü boyutta.
Vatikan’ın olayı kapatmak istediği iddiaları, mağdurların aradan yıllar geçse de travmayı atlatamaması halen gündemde yerini koruyor.
TRT Haber ekibi İtalya’ya giderek taciz olaylarını araştırdı.
13 yaşındayken tacize uğramış bir mağdur olan Carlo yaşadığı tramvayla kendini eve hapsetti. Hayatı boyunca İtalya’nın kuzeydoğusunda yer alan Verona şehrinden hiç ayrılmadı.
Yaşadığı olayı ise şu sözlerle anlattı:
“13 yaşındayken kiliseye üye olup, düzenli olarak gitmeye başladım. Kilisede ilginç davranmaya başlayan bir rahiple tanıştım. Maalesef genç olduğum için ilk başta fark edemedim ve kiliseye gitmeye devam ettim. Rahip evlere kutsamaya ve duaya giderken kendisine eşlik etmemi istedi. Ona daha çok eşlik etmeye başladım ve artık beni haftada bir sinemaya götürmeye başladı. İlgi gittikçe fazlalaştı ve taciz boyutuna ulaştı. Günah çıkarmaya gittiğim zamanlarda kabinin kapısı kapatıp beni taciz etmeye başlıyordu. Tacizler sinemada da devam ediyordu.”
“Vatikan mağdurları susturmaya çalışıyor”
Francesco ise cinsel tacize ilk uğradığında daha 10 yaşındaydı. Taciz 4 yıl boyunca sürdü. Hayatını, parçaları birleştirilmiş ancak izleri halen belli olan kırık bir vazo olarak tanımlıyor. Francesco, Vatikan’ın mağdurları susturmaya çalıştığını söylüyor.
“Tazminatlar birçok piskoposu batırabilir. Kilisenin en büyük korkusu da bu. Bu nedenle piskoposlarla mağdurlar arasında gizlilik anlaşması imzalanıyor. Böylece olayı kapatmaya çalışıyorlar. Bence bu korkunç bir şey. Mağdurları susturmak için para veriliyor ve böylece kilise de kendisini korumuş oluyor. Utanç verici bir durum.
Bu tacizlerden kurtulmak için hem kiliseyi hem de arkadaşlarımı terk edip kaçtım. Yaşadığım cinsel istismardan kurtulmak için başka seçeneğim yoktu. Daha sonra maalesef uzun yıllar, 30’lu yaşlarıma kadar uyuşturucu bağımlısı olarak yaşadım. Çok zor yıllardı.”
İddiaların üzeri örtüldü, çocuk istismarına göz yumuldu
Cinsel taciz ve istismar iddiaları uzun yıllar görmezden gelindi.
1980’li yıllara gelindiğine medyaya yansımaya başladı. Kanada, Amerika Birleşik Devletler, Arjantin, Avustralya, İrlanda derken tartışma küresel bir boyut kazandı.
Ancak Vatikan, bu vakaların üstünü örtmeyi tercih etti.
Birleşmiş Milletler’in 2014 yılında yayımladığı rapora göre Vatikan, papazlar hakkındaki cinsel taciz iddialarının üstünü örterek, on binlerce çocuğun istismara uğramasına göz yumuyor.
On binlerce kişinin özellikle de çocukların maruz kaldığı cinsel taciz olayları Katolik dünyasının utanç tablosu olmaya devam ediyor. Tacizlerin önüne geçilmesi için tam da burada, Katoliklerin merkezi Vatikan’da geçtiğimiz yıl büyük bir zirve düzenlendi.
“Kilise mağdurların tarafında değil”
Vatikan’daki zirve sırasında kilise karşıtı birçok protesto düzenlendi. Arturo da protestoya katılanlardan.
Papa tarafından kabul edildiğini ancak sonrasında yalnız bırakıldığını anlatıyor:
“Vatikan’a birkaç kez davet edildim, hatta Papa ile de görüştüm, beni desteklediğini söyledi ancak hiçbir şey değişmedi. Bu da bize kilisenin mağdurların tarafında olmadığını ve pedofiliyi hoş karşıladığını gösteriyor. İtalya’da ve hatta dünyanın birçok yerinde pedofili vakası var ve kilisenin sessizliği ve umursamaz tavırları bizi daha da çok kahrediyor. Ortada büyük bir kötülük, bir suç var. Ancak terk ediliyoruz, bu savaşta yalnız bırakılıyoruz.”
“Kilisede yaşananlar küresel bir sorun”
Tacize özellikle 5-15 yaş arası çocuklar maruz kalıyor. Yaşadıkları travma da hayat boyu devam ediyor.
Yaşadığı tacizi 30 yıl sonra itiraf eden Arturo, küçükken yaşadığı istismar nedeniyle hayata tutunmakta zorlanıyor.
“Sakin kalmak için günde hâlâ 8-9 ilaç alıyorum. Çocukluğumda yaşadığım taciz nedeniyle hayatım tamamen mahvoldu.”
İtalyan akademisyen Simone Padovani uzun yıllardır bu konu üzerine çalışıyor.
Ancak Vatikan’ın yaşananları örtbas etmesi yüzünden resmi rakamlara ulaşamamaktan şikayetçi. Padovani’ye göre kilisede yaşananlar küresel bir sorun.
“Küresel diyorum çünkü bu sorun dünyadaki tüm ülkeleri ilgilendiriyor. Araştırmalarımızın sonucunda aslında her ülkede mağdur olduğunu ve dünya çapındaki rahiplerin en az yüzde 6’sının istismarcı olduğunu tespit ettik.”
Hüküm giyen rahip sayısı düşük
Papa Francis, önceki hafta, bu iddiaları bundan sonra ciddiyetle ele alacaklarını söyledi.
Vatikan’da bu yıl başında çıkarılan yasayla, tüm cinsel istismar iddialarının raporlanması zorunlu hale getirilmişti.
Ancak açılan davalara oranla hüküm giyen rahiplerin sayısı bir hayli düşük.
Kamera: Barış Bor