Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Maltepe’de Marmara Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi Temel Atma Töreni’nde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“İlk 100 listelerinde üniversitelerin yer almasını bekliyoruz”
Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemimden beri, İstanbul’daki üniversitelere külliyeler kazandırmanın gayreti içinde olduk. Ülkemizdeki üniversite sayısını 76’dan 207’ye çıkarırken sadece skor amaçlı hareket etmedik. En köklüsünden en yenisine kadar, tüm üniversitelerimizin yüksek öğrenimden beklediğimiz işlevleri yerine getirebilecek anlayışa, donanıma, altyapıya sahip olması için de çalıştık. Ülkemizin bu alanda kat ettiği mesafeyi görmeye başladık. Biz sorumluluğumuzu yerine getirdik, şimdi sıra rektörlerimizde, hocalarımızdadır. Üniversitelerimizdeki her bir hocamız kendi hocasını geçebilecek başarılar ortaya koyacak ki hedeflerimize ulaşabilelim. Üniversitelerimizin başarıları ülkemizin en büyük gururu, övünç kaynağı olmalıdır. Cumhurbaşkanı olarak bu konuda üzerimize düşen her türlü görevi yerine getireceğiz. İlk 500, ilk 100 listelerinde ülkemizden bir elin parmağı kadar değil göğsümüzü kabartacak düzeyde üniversitelerin yer almasını bekliyoruz. Asıl sorumluluk, asıl iş hocalarımıza düşüyor. Tüm hocalarımıza güveniyorum.
“Kendimiz olmayı bıraktığımız zaman kaybetmeye başlarız”
Ülkemizde yıllarca şark ve garp medeniyetleri tartışmaları yapılmış. Bunların birbirlerinin karşıtı gibi gösterildiğine şahit oluyoruz. Milletimizin kadim değerleri bazı çevreler tarafından medeniyet yolunda en büyük engel olarak görülmüştür. Ülkemizde batılılaşmak, batı medeniyetine dahil olmak için dinimizi dahi değiştirmemiz gerektiği tartışmaları yapıldı. Kendimiz olmayı, kendimiz üretmeyi, kendimiz gibi düşünmeyi bıraktığımız zaman kaybetmeye başlarız. Bu coğrafya, inancıyla ilgili hassasiyetlerine dokunulmaması şartıyla her imkanı, her değeri, her birikimi kucaklama kültürüne sahiptir.
İslam dünyasının sıkıntılarının sebebi nasıl İslam değilse, ülkemizin geçmişte yaşadığı krizleri de milletimize ve kültürümüze mal edemeyiz.Ülkemizde ilim pınarlarının neden gürül gürül akmadığını muhasebesini yapıyoruz.
“Artık tuzakları bozan bir Türkiye var”
Dışarıdan birileri tökezlememizi beklese de hedeflerimize adım adım yürüyoruz. Geçmişte ülkemiz için sorun kaynağı olan nice mesele artık rutin gündemin bir parçası. Yaşadığımız her tecrube engelleri aşmamıza vesile oluyor. Kazandığımız her başarı bir sonraki hedefe ulaşma kararlılığımızı daha da perçinliyor. Artık kendisine inanan, gücüne inanan, hedeflerine kilitlenen, tuzakları bozan bir Türkiye var. Biz Türkiye’yi adeta tel tel dökülen bir yerden almıştık. Böyle bir durumdan ihracatta 780 milyar doları aşan bir ülke konumuna geldik. Tüm dostlarının umudu haline dönüşmüş bir ülke haline geldik.
“Arnavutluk’a 500 konut yapacağız”
Arnavutluk’a 500 konut yapacağız. Bu az önce bahsettiğim medeniyetimizin bize yüklediği mesuliyettir. Türk kardeşleri Arnavut kardeşlerine orada 500 konut inşa edecek. Bizim bir kardeşlik hukukumuz var. Biz birilerini beklemeyeceğiz. Konutlarımızla bir an önce kısa sürede orada kış mevsimi içerisinde zorda, darda kalanlara yardım elimizi uzatacağız.
“Türkiye’yi NATO’dan çıkarmak senin haddine mi? “
Türkiye ile ilgili hazım sorunu yaşayanları görüyoruz. Daha NATO liderler zirvesine gitmeden birileri birşeyler konuşmaya başladı. Hiç risk almayan bazı ülkeler Türkiye’nin egemenliğini korumasına tahammül edemiyor. Fransa Cumhurbaşkanının açıklamaları hastalıklı, sığ anlayışın örneklerinden biridir. Ne diyor? NATO’nun beyin ölümü gerçekleşmiştir. Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Macron bak Türkiye’den sesleniyorum, NATO’da da söyleyeceğim, önce sen kendi beyin ölümünü bir kontrol ettir. Çünkü bu ifadeler senin türündeki beyin ölümü gerçekleşmiş olanlara yakışır. Sen bir defa NATO’ya karşı yerine getirmeye gereken neticelerini yerine getir. Hava atmaya gelince hava atıyorsun. Türkiye’yi NATO’dan çıkarmak senin haddine mi?
“Macron, senin Suriye’de ne işin var?”
Macron terörle mücadele nedir bilmiyor. Bunun için sarı yelekliler istila etti. Kendi vatandaşının hakkını hukukunu koruyamıyorsun. Ülkemizin haklı hassasiyetlerini hiçe sayıp en küçük bir ilgilerinin olmadığı Suriye’de tırnak tutturmaya çalışan Fransa’nın ta kendisidir. Senin Suriye’de ne işin var. Bizim Adana mutabakatımız var. Bizim Suriye’ye gime hakkımız var. Senin hangi anlaşma ile oraya girme hakkın var. Ne işin var senin Suriye’de. Koalisyon diyorsan biz o güçlerin içerisindeyiz. Seni rejim de oraya davet etmiş değil. İstediğiniz kadar hoplayıp zıplayın. Eninde sonunda Türkiye’nin egemenlik haklarına, güvenlik ihtiyaçlarına, terörle mücadelesine saygı duyacaksınız.
“Türkiye NATO’nun en önemli üyesidir”
NATO için Fransa ne anlam ifade ediyor bilmiyoruz ama Türkiye NATO’nun en önemli üyesidir. Türkiye olmasa dünyanın 4 bir tarafındaki teröristlerin Avrupa’ya yığılacağından kimsenin şüphesi olmasın. Ülkemiz güvenli değilse, Avrupa da güvende değildir. Ülkemizin güvenlik kaygılarına kayıtsız kalanlara bu gerçekleri hatırlatırız.
“Türkiye son terörist imha edilinceye kadar harekatlarını sürdürecek”
Türkiye, Suriye’de bölgedeki son terörist imha edilinceye kadar harekatlarını sürdürecektir. Güvenli bölgeden ve ötesinden ülkemize yönelen tehditler makul sürede bertaraf edilemezse bu işi bizzat kendimiz yapmakta tereddüt göstermeyiz. Türkiye’nin her şeyi yapacak gücü herhalde artık iyice görülmüş, kabul edilmiştir.
Kaynak: TRT Haber