Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Sağlık İçin Hareket Et Günü” dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, hareketsiz yaşamın modern toplumlar için en önemli sorunların başında yer aldığını, yalnızca yetişkinler için değil, çocuklar ve gençler için bu durumun ciddi bir sağlık riski oluşturduğunu vurguladı.
Fiziksel hareketsizliğin, dünya genelinde ölüme neden olan risk faktörleri sıralamasında obezitenin de önünde, dördüncü sırada yer aldığını ifade eden Koca, meme ve kolon kanserlerinin yüzde 21-25’inin, diyabetin yüzde 27’sinin ve iskemik kalp hastalığının yüzde 30’unun ana nedeninin fiziksel hareketsizlik olduğunun tahmin edildiğini belirtti.
Çocukların yüzde 36,2’si televizyon başında 2 saatten fazla vakit geçiriyor
“Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması” ön sonuçlarına göre, sağlık için fiziksel aktivite önerilerini karşılamayanların sıklığının 19 yaş ve üzeri bireylerde yüzde 37,6 olduğuna işaret eden Koca, Türkiye Çocukluk Çağı Şişmanlık Araştırması sonuçlarına göre de çocukların yüzde 9,5’inin hafta içi oyun oynamadığını, yüzde 19,9’unun günde bir saatten az ve yüzde 29,7’sinin günde bir saat oyun oynadığını, çocukların yüzde 42,5’inin günde bir saat, yüzde 23,5’inin iki saat ve yüzde 12,7’sinin üç saat ve üzerinde televizyon ve bilgisayar başında vakit geçirdiğini belirtti.
“Sağlık için günde 30 dakikalık yürüyüş yeterli”
Bakan Koca, günlük yaşamı mümkün olduğunca hareketli geçirmenin ve düzenli fiziksel aktivitenin sağlıklı bir yaşamın ilk adımı olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Sağlığın korunması ve geliştirilmesi için haftanın 5 günü 30’ar dakikalık orta şiddette bir egzersiz yetişkinler açısından yeterlidir. 1-4 yaş arası çocuklar, gün içinde orta-yüksek şiddette toplam 180 dakikalık fiziksel aktivite yapmalıdırlar. 5-18 yaş arasındaki çocuk ve ergenler için ise günde 60 dakika, yine orta ve yüksek şiddette aktiviteler önerilmektedir. Hızlı yürümek, düşük tempolu koşular, merdiven çıkmak, ip atlamak, yüzmek, masa tenisi oynamak, yavaş tempoda bisiklet sürmek, orta şiddetli aktivite örnekleridir. Tempolu koşu, basketbol, futbol, voleybol, hentbol ve tenis oynamak ise yüksek şiddetli aktiviteler arasındadır. Fiziksel aktivitenin artırılması sadece bireysel değil toplum tabanlı, çok sektörlü ve kültürel bir yaklaşım gerektirmektedir. Hareketli yaşam, bireylerin fiziksel ve ruhsal sağlığının geliştirilmesine katkı sağlayacağı gibi toplum refahını teşvik ederek gelecek nesillere yönelik önemli bir yatırım olacaktır.”