Türkiye günlerdir Gümüşhane’nin Taşköprü Yaylası’ndaki Dipsiz Göl’ü konuşuyor.
Dipsiz Göl’ün suyu, dibinde define olduğuna inanan kişilerce tahliye edildi. Umduklarını bulamayan defineciler, bir de göl alanını toprakla kapattı.
Buzul çağından kalma göl, şimdi kurtarılmaya çalışılıyor. Ama Türkiye’nin gerek küresel ısınma gerekse yanlış tarımsal sulama nedeniyle kaybettiği göller de var. Akşehir Gölü onlardan biri.
Konya’daki Akşehir Gölü, kuraklık ve bilinçsiz sulama nedeniyle kurumaya yüz tuttu.
Konya Teknik Üniversitesinden Doç. Dr. Ali Söğüt, bu kurumanın sebebini anlattı:
“En önemli etken küresel ısınma. İklim değişikliği ve küresel ısınma sonucunda göle ulaşan suların buharlaşması sonucu gölün beslenmesinin azalması. İkinci nedeni ise yer altı suları. Yer altı suları da gölü yer altından sızarak besleyen sulardır.”
Artan kontrolsüz sulamalar…
350 kilometre karelik Akşehir Gölü’nün derinliği 12 metreyi buluyordu. Göçmen kuşlara barınak, farklı balık türlerine ev sahipliği yapıyordu. Şimdi o manzaradan geriye kalan kurumuş sazlıklar ve taşlaşan toprak.
Yağışların azalması, göllerin kurumasının zincirleme etkileri de oldu. Çiftçiler yer altı suyunu daha çok ve kontrolsüzce kullanmaya başladı.
Konya Jeoloji Müh. Odası Başkanı Prof. Dr. Fetullah Arık, kaçak kuyularla ilgili şunları söyledi:
“Havzada, 2007-2008 Devlet Su İşleri resmi verilerine göre 67 bin civarında kaçak kuyu var. Buna karşılık 27 bin civarında ruhsatlı kuyu varken o günden beri, belgesiz kuyu sayısı yüz binin üzerinde.”
Toprağı tehdit eden obruklar
Yer altı suları hızla tükendi. Toprağın altı boş kalınca da bölgede obruk oluşumları çoğaldı. 2000 yılı öncesinde obruklar daha nadir görülürken 2005-2015 yılları arasında yılda 8 obruk oluştu. 2015 yılında bu sayı 12’ye, 2017 yılında 19’a çıktı. Son 2 yıldaysa 50’den fazla yeni obruk oluştu.
Bölgedeki obrukların sadece sayısı artmadı. Oluştuğu alan da yerleşim yerlerine yaklaştı.
Arık, “Bölgede oluşan boşluklar büyüdüğü zaman kendi ağırlığını taşımayıp ani bir şekilde çöküyor. Tabii geçmişte yer altında seviyesi yüksek olduğu için obruklar daya yüksek kotlarda dağlık tepelik alanlarda oluşuyordu. Yer altı suyu düştüğünden beri tarlalarda, yerleşim alanlarında, insanların hemen yanı başında olmaya başladı” dedi.
Meke Gölü kurudu
Akşehir Gölü’yle aynı sonu paylaşan bir diğer göl ise Meke Gölü.
Meke Gölü, volkanik patlama sonucu oluşmuş bir krater göl. Görüntüsüyle Türkiye’nin nazar boncuğu olarak biliniyordu. Ancak şu günlerde kuraklığın etkisiyle Meke Gölü de tamamen kurudu. Öncesinde su yüksekliği 5,6 metreyi bulan gölde, artık bir avuç su dahi yok.
Meke Gölü, yıllarca doğal güzelliğiyle dikkat çekiyordu. En yakın tanıkları ise bölgedeki çobanlardı…
Konya Ovası kuraklıkla karşı karşıya
Türkiye’nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya Ovası, şu günlerde kuraklıkla mücadele ediyor. Yıllık metrekareye düşen yağış miktarı ortalama 300-320 milimetre. Bu da kuraklık sınırı olarak biliniyor. Konya Ovası’nı eski günlerine döndürmek ve su kaynaklarını canlandırmak için gerekli çalışmalar yürütülüyor.
Türkiye’de suyun yüzde 75’i tarım sektörü tarafından kullanılıyor. O nedenle ilk olarak yapılması gereken, su kaynaklarının kontrollü kullanılması ve çiftçiyi bilinçlendirme çalışmaları.
Salma ya da vahşi sulama olarak adlandırılan eski sulama tekniği hem toprağa gereğinden fazla su vererek verimliliği düşürüyor hem de suyun gereksiz tüketimi anlamına geliyor.
Konya Gıda ve Tarım Üniversitesinden Dr. Sevim Seda Yamaç, konu hakkında şunları söylüyor:
“Araziye suyu verdiğimizde bitki sadece o suyun yüzde 50’sini alabiliyor. Damla sulama yaptığımız zaman o verimlilik yüzde 90’a çıkıyor.”
Kurtarma projeleri uygulanıyor
Yer altı su seviyesindeki düşüş alarm veriyor. Kuruyan göllere yeniden hayat vermek ve kurumak üzere olanları da yeniden canlandırmak için projeler yürütülüyor.
Prof. Dr. Fetullah Arık, bu durumu şöyle değerlendiriyor:
“Biz bu havzaya şu anda yağışı artıramıyorsak, yer altı suyunu da bu denli kullanamıyorsak yapabileceğimiz tek bir şey var. Dışarıda suyu bol olan havzalardan bu havzaya su aktarma projesi yapmak.”
Konya Ovası Projesi de bu noktada devreye giriyor. Proje kapsamında ilk olarak Mavi Tünel yapıldı. Tünel, Göksu Nehri’nin suyunu Konya Ovası’na taşıdı.
Diğer tünellerin de çalışmaları devam ederken proje tamamlandığında Konya Ovası’nın ikinci bir Çukurova’ya dönüşmesi planlanıyor.
Kamera: Yusuf Enes Özmen