Helal Akreditasyon Kurumu (HAK) Yönetim Kurulu Başkanı Soylu, 2 yıl önce kurulan kurumun geldiği son noktaya ilişkin yaptığı açıklamada, yönetim kurulunun nisanda oluşturulduğunu anımsattı.
Geçen süre zarfında öncelikle personelin eğitim altyapısının tamamlandığını dile getiren Soylu, akreditasyon yapacak personelin çok iyi eğitimden geçmiş olması gerektiğini ifade etti.
Akreditasyon kurumunun itibarının belgesinin yurt dışında da kabul edilmesine bağlı olduğunu ifade eden Soylu, Uluslararası Standartlar Teşkilatı ve İslam Ülkeleri Standartları ve Metroloji Enstitüsü (SMIIC) gibi oluşumların akreditasyon kuruluşlarıyla ilgili standartlar belirlediğini belirtti.
Soylu, akreditasyon kuruluşlarında çalışan personelin gerekli etkinliğe ve yetkinliğe sahip olmasının öneminden bahsederek, kendilerinin de ilk iş olarak personelin eğitimlerini almalarını sağladıklarını, 7 ay süren eğitimle personelin sertifikasını aldığını, şu anda akreditasyon yapabilir hale geldiğini anlattı. Yönetim kurulunun nisandan bu yana 40 belgeyi hazırlayıp onayladığını dile getiren Soylu, mevzuat gibi her türlü açıdan hazır hale geldiklerini söyledi.
“Almanya’dan Rusya’ya kadar farklı ülkelerden akreditasyon talebi alıyoruz”
Soylu, aralarında profesör ve doçent gibi nitelikli akademisyenlerin de bulunduğu, gıda ve kimya mühendisi ile fıkıh uzmanlarının ağırlıkta bulunduğu bir havuz oluşturduklarını belirterek, “Şu an itibarıyla yazılımımızı da tamamladık. Elektronik ortamda da başvuru yapılması mümkün. Altyapı çalışması ve hazırlıklar bitti.” şeklinde konuştu.
Fiziki olarak da altyapılarının hazır olduğunu dile getiren Soylu, “Bunun sonucunda helal alanında akreditasyon taleplerimizi toplamaya başladık. Şu ana kadar Almanya’dan Azerbaycan’a, Rusya’dan Tayland’a çok sayıda ülkeden akreditasyon taleplerini alıyoruz. Bu da bizim ne kadar önemli bir iş yaptığımızın göstergesi.” dedi.
“10’dan fazla kuruluştan akreditasyon talebi aldık”
Soylu, bugüne kadar 10’dan fazla başvuru aldıklarını, kendi alanında çok büyük kuruluşların HAK’tan akreditasyon için talepte bulunduğunu kaydederek, ilk olarak TSE’nin başvuru yaptığını söyledi. TSE’nin verdiği 500’e yakın belge bulunduğunu aktaran Soylu, “Dolayısıyla milyarlarca dolarlık ürün ve hizmete tekabül eden belgeleri veren 10’dan fazla kuruluştan akreditasyon talebi aldık.” ifadelerini kullandı.
“Helal sertifikasının güvenilir olması için HAK’tan akreditasyon alınmalı”
Soylu, kendilerinden alınan akreditasyon bu konuda uygunluk veren değerlendirme kuruluşların muteber olup olmadığının ortaya çıkacağını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Dolayısıyla kendi belgelerinin güvenilir ve kabul edilebilir olduğunu, gerçek anlamda helali ifade ettiğini iddia eden kurum ve kuruluşların bizden akreditasyon alması lazım. Bu mecburi bir düzenleme değildir fakat kuruluşlar kendi verdikleri belgelerin güvenilir ve muteber olduğunu ispat etmek istiyorsa bizden akreditasyon almaları beklenir.”
“Helal belgesi veren kuruluş sayısı dünyada binin üzerinde”
Soylu, son dönemde helal sertifikalarının çok denetlenmeden kolayca verildiğine dair iddiaların hatırlatılması üzerinde şunları kaydetti:
“Bu hususların hepsi doğru. Sadece Türkiye’de değil bütün dünyada helal belgelerinin gerekli inceleme ve araştırma yapılmadan, mevcut standartlara göre denetlenmeden ürünlere helal belgesi verildiği konusunda ciddi sorunlar ve sıkıntılar var. Çünkü helal belgesi veren kuruluş sayısı dünyada binin üzerinde, Türkiye’de ise 40’a yakın. Bu kuruluşların tamamı gerçekten uluslararası ve kabul görmüş standartlara göre gerçekten denetleyerek belge mi veriyorlar? Maalesef böyle bir uygulama yok.”
Soylu, bundan dolayı tüketicilerin helal belgelerine ve logolarına gerektiği kadar güvenemediğini belirterek, bunun sonucunda bir denetim istemi kurulmasının ortaya çıktığını anlattı.
“Helal konusunda farklı standartların olması güvenilirliği azaltıyor”
Şu an bütün dünyada helal standardı konusunda ortak bir uygulama bulunmadığını dile getiren soylu, birbirinden farklı standart ve uygulamaların olduğunu bildirdi.
Soylu, “Bu da tüketicinin zihninde helal belgesinin ve logosunun güvenilir olduğuna dair şüpheleri zihinlerde uyandırıyor. Biz HAK olarak SMIIC standartlarını kullanıyoruz.” dedi.
“TSE’nin başvurusunu sonuçlandırmak üzereyiz”
Akreditasyon vermeye başladıktan sonra hangi kuruluşların kendilerine akredite olduğunu internet adreslerinden yayınlanacağını anlatan Soylu, “TSE’nin başvurusunu sonuçlandırmak üzereyiz. Gerekti denetimler bittikten sonra ilk etapta helal akreditasyon belgesini vereceğiz. TSE’yi de pek çok kuruluş takip edecek.” diyerek sözlerini noktaladı.
Kaynak: AA