İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, adli makamlarca arama ve yakalama kaydı bulunan terörist Muhammed Dahlan, terörden arananlar listesinde kırmızı kategoriye eklendi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca Dahlan hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Dahlan şu suçlardan aranıyor:
“FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştirmek, anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs etmek, devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklamak, devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etmek, devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama ve uluslararası casusluk yapma.”
Dahlan’ın yakalanması durumunda 10 milyon liraya kadar ödül verilebilecek.
Muhammed Dahlan kimdir?
Gazze Şeridi’nin güneyinde yer alan Han Yunus kasabasında 1961’de dünyaya gelen Muhammed Dahlan, Fetih Hareketi içindeki çalışmaları nedeniyle genç yaşta İsrail hapishaneleri ile tanıştı. Hapiste geçirdiği sürede İbranice öğrendi.
1993’teki Oslo Anlaşması’nın ardından Gazze’de oluşturulan 20 bin kişilik Filistin Önleyici Gücü’nün başına geçerek CIA ve İsrail istihbarat servisleriyle sürekli temas haline giren Dahlan, Yasir Arafat ile rekabet etmeye başladı.
Dahlan’ın liderlik ettiği önleyici gücün hapishanedeki Hamas üyelerine işkence ettiği iddiaları ve elde ettiği güç nedeniyle Gazze’nin adı “Dahlanistan” olarak anılmaya başladı.
Filistin’in en tartışmalı ismine yönelik “sınır geçiş noktasından elde edilen gelirlerden bir milyon şekele (yaklaşık bir milyon TL) yakın miktarı zimmetine geçirdiği” iddiaları ise Dahlan hakkında konuşulan ilk yolsuzluk suçlaması değildi.
Hamas’a karşı Dahlan
ABD ve İsrail ile “şüpheli” ilişkiler geliştiren Dahlan, İsrail’in Gazze’deki işgali boyunca kanlı siyasi hamlelerle pozisyonunu güçlendirmeye devam etti.
Dahlan’ın “kendi kontrolündeki özel ordusu için Hamas ve diğer İslami gruplara karşı kullanmak üzere ABD ve İsrail’den silah aldığı” iddiaları da büyük yankı uyandırdı.
İsrail’in 2005’te Gazze’den çekilmesi ve 2006’daki seçimlerin Hamas’ın zaferiyle sonuçlanmasının ardından Dahlan, Fetih saflarında Hamas’a karşı “kanlı ve kirli bir kampanya” başlattı.
ABD merkezli “Vanity Fair” dergisi, Hamas’ın 2006’daki seçim zaferi sonrasında Washington yönetiminin Hamas’ı iktidardan uzaklaştırmak için hazırladığı komplonun merkezinde Dahlan’ın olduğunu ifade etti.
ABD ve AB’nin favori ismi
Muhammed Dahlan, Gazze’den mağlup bir şekilde çekilirken, Batı Şeria’ya Ulusal Güvenlik Danışmanı koltuğunu da kaybetmiş olarak döndü.
Batı Şeria’ya geçmesinin ardından Dahlan, Hamas-Fetih çekişmesinde gerilimi artırarak ABD ve İsrail’e hizmet etmekle suçlandı. Dahlan’a çeşitli suçlamalar yönelten Batı Şeria’daki Fetih içinde yer alan isimler de Dahlan’ın Gazze’deki ezeli rakibi Hamas lideri İsmail Heniyye gibi suikast girişimine maruz kaldı.
Fetih yetkilileri farklı mecralarda yaptığı açıklamalarda “ABD’deki George Bush yönetimi ve Avrupa Birliği’nin (AB) Dahlan’ı başkan yardımcılığına getirmesi için Abbas’a baskı yaptığını” dile getirdi.
BAE’nin bölgedeki maşası
Muhammed Dahlan, 2011’de hakkındaki soruşturmalar sonucunda Batı Şeria’dan kaçarak Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) başkenti Abu Dabi’ye yerleşti.
Abu Dabi’de Veliaht Prens Muhammed bin Zayed Al Nahyan’ın danışmanlığı görevine getirilen Dahlan’ın BAE’nin Arap dünyasının kirli adamlarıyla ilişkilerinde ve Filistin politikası konusunda aktif bir şekilde görev aldığı ifade ediliyor.
Karadağ ve Sırbistan ile Abu Dabi yönetimi arasında da aracılık yapan Dahlan’ın Balkan ülkelerine milyonlarca dolarlık yatırım aktarılmasında rol oynadığı belirtildi.
Dahlan’ın ayrıca BAE’nin aktif bir şekilde taraf olduğu Libya’daki çatışmalarda, Abu Dabi yönetimi ile bölgedeki milisler arasında iletişimi sağlayan isim olduğu iddia edildi.
15 Temmuz’da parmağı var
15 Temmuz’un üzerinden fazla bir zaman geçmemişti ki, küresel şebekenin Arap coğrafyasındaki ayağı deşifre oldu. Middle East Eye Genel Yayın Yönetmeni David Hearst, 29 Temmuz 2016’da Muhammed Dahlan’ın darbe öncesi terörist F. Gülen’e para yardımı yaptığını yazdı. Dahlan ise iddiaları reddederek David Hearst’e dava açarak kendisini temize çıkarmaya çalışıyordu.
Uzun düren davada Dahlan ne yaparsa yapsın kendini bir türlü aklayamıyordu. Üstelik David Hearst’ın mahkemeye sunduğu belgelerle daha da zor bir duruma düşüyordu. Derken 11 Eylül 2019’a gelindiğinde ilginç bir gelişme yaşandı ve David Hearst kendi köşesinden Dahlan’ın davadan çekildiğini açıkladı. Üstelik 500 bin Sterlin gibi bir rakamı bulan dava masrafları da Dahlan’ın cebinden çıkacaktı.
Son olarak Muhammed Dahlan’ın Mısır’da kurduğu TV kanalı, terör örgütü FETÖ elebaşıyla röportaj yapmıştı.
Kaynak: TRT Haber, AA