Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed, 2019 Kuala Lumpur Zirvesi’nin açılış konuşmasında, zirvede din üzerine değil, Müslümanların mevcut durumu üzerine müzakereler yapacaklarını söyledi. Mahathir, “Hepimiz biliyoruz ki Müslümanlar kendi ülkelerinde bir kriz halindedir. Vatandaşlarının ülkelerini terk edip gayrimüslim ülkelere göç etmek zorunda kaldıklarını görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Mahathir, diğer taraftan bazı Müslümanların birbirlerine karşı şiddet ve zorbalık uyguladığını kaydederek, “Bu sorunların nasıl çıktığını bilmek zorundayız. İç savaş ve bir çok felaketin sebepleriyle başa çıkmalı ve bu sorunları azaltarak dinimizin itibarını onarmalıyız.” şeklinde konuştu.
“Zirveden çıkan sonuçları daha büyük inisiyatiflere götürebiliriz”
İslam alemindeki sorunların ve sebeplerinin anlaşılmasının önemine işaret eden Mahathir, şöyle devam etti:
“İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bazı ülkelerin yıkılmış oldukları halde kalkındıklarını gördük. Ama Müslüman ülkelerin çoğu, bırakın kalkınmayı, iyi yönetimi bile başaramadılar. Bu gerçekten bizim dinimiz mi? İslam mı bunlara sebep oluyor? Bu meseleler zirve kapsamında yüksek seviyede birkaç ülke ile birlikte tartışılacak. Biz kimseyi dışlamıyoruz. Bu zirveyle küçük bir başlangıç yapmayı hedefliyoruz. Böylece fikirlerimiz ve önerilerimiz kabul görürse zirveden çıkan sonuçları daha büyük inisiyatiflere götürebiliriz.”
“Dinimiz iftira ve hakaretlere maruz kalmaktadır”
Zirvesinin açılış töreninde ana tema konuşmasını da yapan Başbakan Mahathir, Müslümanların sorunları ve zirvenin hedeflerine dair değerlendirmelerde bulundu.
Mahathir, Müslümanların ve İslam’ın bugün terörizm ve kötü devlet yönetimiyle eşit görüldüğünü vurgulayarak, “Mevcut durumumuzu dürüst bir şekilde değerlendirecek olursak kabul etmeliyiz ki dinimiz iftira ve hakaretlere maruz kalmaktadır.” diye konuştu.
Müslümanların tarihte gelişmiş medeniyetler inşa ettiğini ve İslam’ın öğretilerini dünyaya yaydığını belirten Mahathir, “Fakat bugün dünyanın saygısını kaybettik. Biz artık ne bilimin kaynağı, ne de insan medeniyetinin rol modeliyiz.” ifadelerini kullandı.
“Hiçbir Müslüman ülke gelişmiş olarak tanımlanmamaktadır”
Mahathir, İslam medeniyetinin çöküşünün 15. yüzyılın ortalarında başladığının altını çizerek “O dönemde Müslümanlar İslam ilimleri dışında ilim tahsilini gözardı etti. İslam alimleri birbirinden ayrılan din yorumlarıyla ortaya çıktı. Bunun neticesinde birbiriyle kavgalı farklı akımlar belirdi. Bugün hiçbir Müslüman ülke gelişmiş olarak tanımlanmamaktadır. Bütün servetlerine rağmen bu ülkeler gelişmekte olan sınıfındadır. Bu ülkeler maalesef zayıf ve İslam ümmetini korumada yetersiz kalmıştır.” dedi.
Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın Müslümanlara sadece gayret göstermeleri halinde yardım edeceğini vurgulayan Mahathir, “Biz bunu yapıyor muyuz? Evet, belki cihat yaptığımızı sanıyoruz ama bizim yaptığımız cihat, Allah’ın yasak ettiği şeyleri içeriyor. Kur’an açıkça öldürmeyi yasak ediyor, ama Müslümanlar ayrım yapmaksızın birbirlerini öldürüyor. Bu mudur İslam için cihat?” diye konuştu.
Mahathir, son yüzyılda yapılan önemli icatların hiç birisinin Müslümanlar tarafından yapılmadığına dikkati çekerek, “Bu icatların hepsini şu an biz kullanıyoruz. Bu da yeteneklerini kalkınmayla sonuçlandırmış milletlere bağımlı olduğumuz manasına geliyor.” dedi.
“Somut program ve girişimlerin peşine düşmeyi amaçlıyoruz”
Müslüman dünyanın yaşadığı bu problemlere çözüm üretmek için Kuala Lumpur Zirvesi’ni düzenlediklerini kaydeden Malezya Başbakanı, “Burada toplandığımız birkaç ülkeyle birlikte, bir takım somut program ve girişimlerin peşine düşmek üzere amaç sahibi olma şuurunu ateşlemeyi umuyoruz.” açıklamalarında bulundu.
Kaynak: AA