Erkan Alaca 40 yaşında bir bilgisayar teknisyeni ve yazılımcı.
Son 5 yıldır kendi işinden çok evsiz insanlarla ilgileniyor.
2014 yılında kış aylarında eşiyle çıktığı bir yürüyüşte parkta yatan bir evsizi gören Alaca’nın aklına Kur’an-ı Kerim’de geçen ve yoksullara yardımın da anlatıldığı Beled suresi gelir.
Alaca çifti, eve dönüp çorba hazırlayarak, yanlarına da evsizleri soğuktan koruyacak kıyafetler alıp tekrar sokağa çıkar. Ulaşabildikleri kadar evsize yardım etmek için.
O gün Erdemliler Dayanışması Derneğinin de temelleri atıldı. Zaman içinde Alaca’ya destek verenlerin sayısı artarak, akşamları evsizlere çorba ve kıyafet dağıtımı düzenli bir hal aldı.
Evsizler evi
Evsizlerle ilgili yaptığı tek çalışma çorba ve kıyafet dağıtımı değil Erkan Alaca’nın.
Alaca, evsizlerin tekrar hayata tutunması gerektiğini, bunun da evsizlerin sorumluluk aldığı düzenli bir yaşantıyla mümkün olabileceğini düşünüyor.
2015 yılında Erdemliler Dayanışması Derneğinin kurulmasıyla da uzun yıllar hayalini kurduğu evsizler evini açtı.
Alaca, ”Evi ilk açtığımızda 8 evsiz arkadaşımıza barınma sağladık. Sokakta kalan diğer arkadaşlarımıza da buraya gelip duş almaları, kahvaltı yapmaları ve öğle yemeği yemeleri için imkan sağladık” dedi.
Üsküdar’da bulunan evde kalan sakinler burada sadece barınmıyor, aynı zamanda dışarıda kalan diğer evsizlere yapılan yardımlarda görev alıyor, derneğin sahiplendiği sokak hayvanlarıyla ilgilenerek sorumluluk duygusu kazanıyorlar. Alaca da sakinlerin hayata tekrar tutunabilmeleri için evde neler yapıldığını şu sözlerle anlatıyor:
“Sokakta yaşayan bir insan sorumsuzdur. Sorumsuz bir insana bir şey yaptıramazsınız. Bunu da şöyle çözdük: Sakinlerin bir kısmı evin bahçesiyle ilgileniyor, bir kısmı sokaktan sahiplendiğimiz hayvanların beslenmesi gezdirilmesi bakımı gibi işleri gerçekleştiriyor. Bir arkadaşımız mutfaktan, bir arkadaşımız banyodan sorumlu oluyor. Kendileri gibi olan arkadaşlarına yiyecek ve kıyafet dağıtımlarında görev alıyorlar. Aslında bu sayede sorumluluk alarak rehabilite oluyorlar.”
“Hepimiz potansiyel evsiziz”
Erkan Alaca, toplumda evsizlere karşı yanlış bir bakış olduğu düşüncesinde. Ona göre, evsiz kalmak herkesin yaşayabileceği yıkıcı bir travmaya bağlı. Alaca, şunları anlatıyor:
”Gerçek evsiz psikolojik sorunu olan insandır. Bu yaşadığı sorun ailevi bir travmadan, mesleki bir travmadan ya da deprem gibi bir olaydan kaynaklanıyor olabilir. Bizlerin öncelikle bu insanların psikolojilerine bakmamız lazım. Yedirip içirmek yardım etmenin sadece bir yönü, her şeyden önce psikolojilerini düzeltmemiz, içimize alıp onları anlamamız gerekiyor. Benim de başarımın sırrı bu. Çünkü ben onlarla kalıyorum, onlarla yiyip onlarla içiyorum. Onlarla gülüp onlarla ağlıyorum.”
Erkan Alaca’ya göre bir yanlış algı da evsiz ve dilencinin birbiriyle karıştırılıyor olması.
“Evsiz ile dilenci karıştırılıyor, bu çok önemli. Dilenci saat 10’dan sonra evine gider, onu bir daha bulamazsın sokakta. Ama evsiz sürekli sokakta kalır. Ya bankta yatar, ya bir hastane köşesinde ya da bir cami köşesinde. Bu karıştırıldığı için evsizlerin hakkı yeniyor.”
Derneğin son faaliyeti: Luanas Kafe
Derneğin son faaliyetlerinden bir tanesi de evsizler evinin yakınında bulunan bir kafe. İsmi şu ana kadar derneğin sahiplendiği sokak hayvanlarının baş harflerinden oluşuyor. Çay kahve, kahvaltı ve yemek gibi ürünler sunan kafenin tüm geliri evsizler ile ilgili yapılan çalışmalarda kullanılıyor.
Erkan Alaca bu kafenin açılma sürecini ve amacını şu sözlerle anlatıyor:
“Derneğimize yardım edenlerin yüzde 70’ini benim arkadaşlarım oluşturuyor. Yarın bana bir şey olduğunda büyük ihtimal derneğe yardım etmeyebilirler. Öyle bir durumda bu dernek ne olacak, bu insanlar ne olacak diye düşündüm. Kafeyi de bunu düşünerek açtık, derneğe ek ve düzenli bir gelir olması için.”
